kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
2 Kasım 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak
 
24 Saat
24 Saat
Gelişmiş ülkelerde öğretmenlere verilen değer, öğrencilerin başarısına da yansıyor.

Eğitimde neden sondan ikinci ülkeyiz?

FİGEN YANIK
31.10.2008
İlköğretimde sınıfta kalma kalktı ama dünya eğitim sınavında çakıyoruz. 15 yaşındaki öğrencilerin katıldığı Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı'na (PISA) iki kez giren Türkiye, hep sondan ikinci ülke oldu..
Ülkemizde okuma yazma bilmeyenlerin oranının yüksek olmasına, özellikle kırsal kesimde kız çocuklarının eğitimine gerek görülmediğine, ilköğretimde sınıfta kalma kaldırıldığı için bazı öğrencilerin okuma yazma bile öğrenmeden mezun olmasına, Cumhuriyet'in 85. yılında hâlâ eğitim seferberliğinden bahsedilmesine ne yazık ki alıştık. Ama "Bugünün gençleri, yarının büyükleri!" idealiyle yetiştirilen gençlerimizin 'dünya eğitim sınavında' da sınıfta kalmasına alışacak mıyız? Üstelik eğitim konusu ne Eurovision Şarkı Yarışması'na ne de futbolda Avrupa Şampiyonlar Ligi'ne katılmaya benziyor. Gelişmiş ülkelerde eğitim, toplumu yalnız bilgi alanında değil, en basit özgürlüklerden refaha kadar her alanda aydınlanmaya götüren rehber olarak tanımlanıyor.

MEKSİKA İLE AYNI SEVİYEDEYİZ
Türkiye'nin eğitim sisteminin son beş yıldır uluslararası sahnedeki tablosu ise şöyle: İlki 2000'de yapılan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı'na (Program for International Student Assesment / PISA), 2003 ve 2006'da katılan Türkiye, 30 Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkesi arasında Meksika'nın ardından hep sondan ikinci sırada yer aldı. Bu yıl uygulamaya katılan 57 ülke arasında ise üst sınırda 43., alt sınırda 47. olarak listeye girdi. Ne ilginç bir tesadüf ki gelir dağılımı konusunda da son OECD raporlarına göre de Türkiye, yine Meksika'dan sonra sondan ikinci ülke... Bu konuyu, ekonomistlere bırakıp, eğitim sistemine dönersek, aslında PISA kriterleri, hepimizin; öğrencilerin, eğitmenlerin, ailelerin düşünmesi için çok önemli bir fırsat: Okuduğumuzu anlıyor muyuz? Öğrendiğimizi zannettiğimizi, gerçekten öğreniyor muyuz? Diyelim ki ezberleyerek öğrendik, hayata geçirebiliyor muyuz? Sorun sadece öğrencide mi? Yoksa sürekli değiştirilen eğitim sistemimizde, öğretmenlerin yetersizliğinde ya da ailelerin ilgisizliğinde mi? Bu soruların cevabını kısa sürede verebilmek ve çözüm üretip bir adım atabilmek gerçekten zor. Önümüzde PISA 2009 sınavı var. Sonucu birlikte göreceğiz.