Haftanın konumu Kramnik-Anand maçının 10. oyununda burada 28.Kb7 Ve8 29.Vd6 hamlelerinden sonra Anand terk etti. Böylece, Kramnik maçtaki ilk galibiyetini aldıysa da ertesi oyunda şampiyonluğunu korumak için yarım puana ihtiyacı olan Anand istediğini aldı ve maçı bitirdi.

Bir taşla iki kuş vurmak

ÖZGÜR AKMAN

31.10.2008

Satranç dünyasının nefeslerini tutarak izlediği; ancak Anand'ın üst üste iki galibiyetiyle farkı üçe taşımasının ardından çok da soluksuz kalmadığı Anand-Kramnik Dünya Şampiyonluğu Maçı, Anand'ın altı buçuk-dört buçuk galibiyetiyle geçen hafta sona erdi. Kramnik, 10. maçı kazanarak skoru 6-4'e taşıdı; fakat maçın uzayabilmesi için kalan iki oyunu da kazanmak zorundaydı. Avrupa Kulüpler Kupası'nda görüştüğüm Timur Radjabov "Kimse kendini kandırmasın. Bu maç bitti, bu seviyede üst üste üç maç kazanamaz bir maçta," demişti. Gerçekten de Kramnik geri dönebilse büyük bir mucize olur ve satranç dünyasının adrenalin seviyesi tavana vururdu. Üstelik Anand, Kamsky'nin kendisine karşı 1994'te Sangi Nagar'daki dünya şampiyonası adaylar yarı finali maçında sadece iki oyun kala iki farklı geriden gelip sonra playofflarda kendisini elemesine engel olamadığı için nahoş anıları vardı; fakat bu kez mucize olmadı.
Kramnik, 10. oyunda maçtaki ilk galibiyetini alıp skoru altı-dört yaptığında bile kimsenin şüphesi yoktu. Anand için de durum öldü zannedilip, aniden dirilen korku filmi karakterinin yarattığı etkiyi yaratmış olabilir. Dünya şampiyonluğunu korumak için sadece beraberliğin yettiği bir durumda, masa başında yapacağı hamlelere karar vermek Vishy için bile zorlaşmış olabilir. Zaten Anand da maçtan sonraki itiraflarında tam da böyle söyledi.
Bu sonuç, satranç dünyasında aslında şaşkınlıkla karşılandı; çünkü Kramnik ve Anand denk görülüyor, bir tarafın büyük bir üstünlük kurması beklenmiyordu. Maçın sonunda ise ortak görüş bu maçın Anand'ın maçı olduğu şeklinde... Kasparov'un belki hem yenildiği hem de sonrasında Kramnik'in kendisiyle ilgili açıklamalarından dolayı halefine sempati duyduğunu söyleyemeyiz. Yine de maç sonrası yorumlarından ilginç bir alıntı şöyle: "Bugüne kadar maçlarda sadece beni ve Yudasin'i yenebilen Kramnik'in böylece iyi bir maç oyuncusu olduğu kanısı da yıkılmış oldu." (Hem Leko hem de Topalov'la berabere kalmış, Topalov ile olan maçta kazananı play-off maçları belirlemişti.)
Anand'a gelince, o da dünya şampiyonluğu unvanını önce bir turnuvada kazandı, sonra 2000'li yıllarda unvan maçı kaybetmeyen Kramnik'i maç boyunca oldukça üzdü. Ne ilginçtir, maçtan önce işin psikolojik boyutunu unutmayıp tahrik edici demeçler veren Kramnik'e hiç aldırmadı ve işine baktı.

BEKLENEN SKANDAL OLMADI
Kramnik de maçtan önceki demeçlerindeki havasının aksine maçın sonunda Anand'ı içten bir şekilde tebrik etti ve maçtan sonraki açıklamalarında rakibinin hakkını teslim etti. Üstelik dünya şampiyonluğu maçlarında sıkça görülen masa dışı bir skandal da olmadı. Gerçi Kramnik'in maç öncesi provokasyon kokan demeçleri de insanın aklına gelmiyor değil. Anand'a dönecek olursak, 'Madras Kaplanı' tahtını bırakmadı ve ocak reyting listesinde yeniden zirveye çıkabilir. Ayrıca kendisinin maçlarda baskıya dayanamadığı ve kazanma içgüdüsünün olmadığı yönündeki bütün skor yazarlarına has önyargıları (Satrançta da var!) da yıktı. Böylece hem önemli bir maçı kazandı hem de dünyanın en iyisi olduğunu gösterdi.

Haberin fotoğrafları

Yayın tarihi: 2 Kasım 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/11/02/pz/haber,35E3A4D676AC4F04B01851228249CC3F.html
Tüm hakları saklıdır.