| 25 Ekim 2008, Cumartesi |
Üç sene önce Erkan Tan, psikolog İlkim Öz’e canlı yayında evlenme teklif etti. Bir hafta sonra evlendiler...
İLİŞKİLİ HABERLER
Beni sevdiğini milletvekillerinin yanında yüksek sesle söyle
24.10.2008
-İlişkide baskın olan kim aranızda? Televizyoncu Erkan Tan mı, psikolog İlkim Öz mü?
-E.T: İkimizin de hayatı idare etme konusunda baskın kişiliğimiz var.
Neyse ki yaşam biçimimiz, hayallerimiz aynı. Böyle olunca bizde yamuk yok.
İlkim bir aşk insanı ve beni aşkla seviyor. Bana aşkı yaşatıyor.
-İ.Ö: Bir gün işe geldi, ayaklarım üşüyordu. "Gidip çorap alayım," dedi.
Gerek olmadığını söyledim. Gitti bir saat sonra geldi. Üzerimde kahverengi bir kazak var. Tuhaf huylarım vardır.
Kazağım hangi renkse, kimse görmese bile çorabım da aynı renk olacak.
Gitmiş kahverengi çorap aramış bulmuş. O kadar etkilendim ki....
-Bir televizyoncu ile evli olmak nasıl bir duygu?
-İ.Ö: Erkan diğer erkeklere göre çok dikkatlidir. Manikürümü bile hemen fark eder. Telefondaki sesten birbirimizin ruh halini anlarız.
-Yaşlarınız aynı mı?
-İ.Ö: Ondan üç yaş büyüğüm.
-E.T: Kendisinden büyükle evlenen erkekler için bahtı açık olur derler.
-Birbirinize aşkım dediğinizi fark ettim...
-E.T: Evet. İlkim beni ölümüne kıskanır.
-İ.Ö: Erkan öyle hissediyor.
-E.T: Böylelikle beni deli yerine koyuyor. Psikolog ya... Babam bile onu dinliyor. Delillerle onu yenmeye çalıştığımda ise, "Aşk kıskançlıkla beslenir canım," diyor.
-Neden kıskanırsınız Erkan Tan'ı?
-İ.Ö: Önemli bir şey için aradığımda bazen telefona cevap vermiyor, bir daha bir daha arıyorum. Erkan bunu kıskançlık olarak algılıyor.
-E.T: Bir keresinde televizyon programında Filiz Kansu vardı. 82 kere çaldırmıştı telefonu.
-Birbirinizi rahatsız eden yanlarınız vardır muhakkak...
-E.T: Belki İlkim biraz daha az romantik olsa... Ama o zaman da İlkim olmazdı. Mesela geçen gün Meclis'teyim. Yanımda milletvekilleri var. Alçak sesle konuşuyorum. Bir an önce de kapatmak istiyorum. Ortam müsait değil. İlkim'i göreceksin Tuluhan. "Ne var, madem gerçekten seviyorsun hadi onların yanında da söyle. Yüksek sesle, beni sevdiğini milletvekillerinin yanında söyle..." diye...
-İ.Ö: Abartma Erkan... Romantik bir ailede büyüdüm. Babam hâlâ anneme kapıyı açar, otururken altına sandalyeyi koyar.
-E.T: İlkim tam bir aşk kadını. Aşkı yaşıyor da, yaşatıyor da bana. Bazen ölümüne...
-E.T: İkimizin de hayatı idare etme konusunda baskın kişiliğimiz var.
Neyse ki yaşam biçimimiz, hayallerimiz aynı. Böyle olunca bizde yamuk yok.
İlkim bir aşk insanı ve beni aşkla seviyor. Bana aşkı yaşatıyor.
-İ.Ö: Bir gün işe geldi, ayaklarım üşüyordu. "Gidip çorap alayım," dedi.
Gerek olmadığını söyledim. Gitti bir saat sonra geldi. Üzerimde kahverengi bir kazak var. Tuhaf huylarım vardır.
Kazağım hangi renkse, kimse görmese bile çorabım da aynı renk olacak.
Gitmiş kahverengi çorap aramış bulmuş. O kadar etkilendim ki....
-Bir televizyoncu ile evli olmak nasıl bir duygu?
-İ.Ö: Erkan diğer erkeklere göre çok dikkatlidir. Manikürümü bile hemen fark eder. Telefondaki sesten birbirimizin ruh halini anlarız.
-Yaşlarınız aynı mı?
-İ.Ö: Ondan üç yaş büyüğüm.
-E.T: Kendisinden büyükle evlenen erkekler için bahtı açık olur derler.
-Birbirinize aşkım dediğinizi fark ettim...
-E.T: Evet. İlkim beni ölümüne kıskanır.
-İ.Ö: Erkan öyle hissediyor.
-E.T: Böylelikle beni deli yerine koyuyor. Psikolog ya... Babam bile onu dinliyor. Delillerle onu yenmeye çalıştığımda ise, "Aşk kıskançlıkla beslenir canım," diyor.
-Neden kıskanırsınız Erkan Tan'ı?
-İ.Ö: Önemli bir şey için aradığımda bazen telefona cevap vermiyor, bir daha bir daha arıyorum. Erkan bunu kıskançlık olarak algılıyor.
-E.T: Bir keresinde televizyon programında Filiz Kansu vardı. 82 kere çaldırmıştı telefonu.
-Birbirinizi rahatsız eden yanlarınız vardır muhakkak...
-E.T: Belki İlkim biraz daha az romantik olsa... Ama o zaman da İlkim olmazdı. Mesela geçen gün Meclis'teyim. Yanımda milletvekilleri var. Alçak sesle konuşuyorum. Bir an önce de kapatmak istiyorum. Ortam müsait değil. İlkim'i göreceksin Tuluhan. "Ne var, madem gerçekten seviyorsun hadi onların yanında da söyle. Yüksek sesle, beni sevdiğini milletvekillerinin yanında söyle..." diye...
-İ.Ö: Abartma Erkan... Romantik bir ailede büyüdüm. Babam hâlâ anneme kapıyı açar, otururken altına sandalyeyi koyar.
-E.T: İlkim tam bir aşk kadını. Aşkı yaşıyor da, yaşatıyor da bana. Bazen ölümüne...
İLİŞKİLİ HABERLER
Yayın tarihi: 25 Ekim 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/25/ct/haber,1A7AE105C7E34869A222031BF470708C.html
Tüm hakları saklıdır.
Güncel Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Künye | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2008 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|