Bu bir seçim yazısı değildir; baştan belirteyim de! Sonradan kötü niyet demogojisine kurban gitmeyelim.
Ömür boyu milli olma diye bir şans var tenis sporunda. Federer, Nadal, Sharapova, Williams gibi isimler, erkeklerde Davis Cup, bayanlarda ise Federation Cup turnuvalarında kendi ülkeleri adına profesyonelce raket sallarlar. Bizim milli tenisçilerimiz de aynı şekilde bu turnuvalarda
Türkiye'yi temsil ederler. Tenisin en önemli ve sosyal özelliği de budur.
Erkeklerde veya bayanlarda profesyonel veya performans tenis kariyerini noktalamış tenisçiler "Senior" olarak milli formayı ıslatmaya devam edebilirler. Yani ömür boyu milli olma şansı teniste vardır diyebiliriz.
Uluslararası Tenis Federasyonu, erkeklerde 35, bayanlarda 30 yaşından başlayıp, 5'er yıllık yaş kategorilerinde, 100 yaşına kadar dünyanın çeşitli yerlerinde resmi turnuvalar yapar. İşte geçen hafta, Antalya'da yapılan turnuva da böyle bir organizasyondur. Hatta bu turnuvaya katılan tenisçi ve ülke sayısı göz önüne alındığında, dünyanın en büyük Senior Şampiyonası olarak değerlendirilmiştir. Organizasyona 375 takım, 2500 tenisçi katılmış bulunuyor. Yaklaşık, 30.000 topun kullanıldığı bu devasa organizasyon, doğal olarak hem yapıldığı tesise hem de ülke ekonomisine kazanç sağlar. Buna da bir itirazım yoktur.
Geçen yıl sevgili eşim Filiz Taçbaş da 40 yaş üstünde veteran milli olarak bu turnuvaya katılmıştı.
O günlerde Filiz'den öğrendiğim şeyler beni üzmüş, hatta ülkemin spor politikası adına utandırmıştı .
Geçen hafta başlayan Dünya Senior Tenis Turnuvası bu utancın halen sürdüğünü gösteriyor.
Turnuvaya katılan milli tenisçilerimiz maalesef konaklama, yol ve diğer tüm masraflarını kendi ceplerinden ödüyorlar. Otel parasını ödemekte zorlanan, bazı milli tenisçiler maçlara katılamayarak evlerine dönmek zorunda kalıyor. Daha da acıklısı, seçmeleri kazanarak milli olmayı hak etmiş bazı tenisçiler de benzer bir şekilde zoraki eleniyor.
Parası olmadığı için çekilenlerden dolayı boşalan yerlere, yukarıdan aşağıya inerek paralı veteran bulmaya çalışılıyor. İşte bu, spor etiğine aykırıdır. Uluslararası Veteran Şampiyonaları, parayı bastıranın milli olduğu bir organizasyon haline getirilmiştir. Oysa kısa sonra seçime girecek olan federasyon, kasasında 1 milyon YTL'nin üzerinde parası olduğunu resmi internet sitesinde açıklamıştır. Sayın Murat Başesgioğlu ve Sayın Mehmet Atalay'a bir tenissever olarak sormak istiyorum: Federasyonların özerk statüsü, milli formaları ve hakları parayla satabilecek kadar özerk mi?
Yayın tarihi: 24 Ekim 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/24//yavuz.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.