kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
24 Ekim 2008, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
MAHMUT ÖVÜR

Anavatan'da kongre yarışını kim kazanacak?

Anavatan Partisi 6. Olağanüstü Büyük Kongre'ye gidiyor.
Böyle afili bir giriş yazınca, aklıma rahmetli Özal döneminin Anavatan'ı geldi. Türkiye gündeminin belirlendiği o kongrelerden, Türkiye gündeminde olmayan bu kongreye gelmek gerçekten ilginç bir durum.
Ama yine de Türkiye'nin yakın tarihine imza atmış bir parti kongresinden nasıl bir sonuç çıkacağı merak ediliyor.
Özellikle de genç siyasetçilerin yarıştığı bir kongre söz konusuysa... Genel başkanlıktan ayrılacağını açıklayan Erkan Mumcu sonrası Anavatan için 3 aday yarışacak.
İki aday Salih Uzun ve Murat Akdeniz mevcut yapıda genel başkan yardımcıları. Diğeri de babasının adıyla yola çıkan Ahmet Özal.
Doğrusu parti tabanında pek etkisi olmayan Ahmet Özal'ın nasıl bir sonuç alacağı bilinmiyor. Bu nedenle yarış daha önce de yazdığım gibi Salih Uzun'la Murat Akdeniz arasında geçecek. Ancak burada da bir noktanın altını çizmek gerekiyor. Parti tabanı ve çevresi düşünüldüğünde öne çıkan güçlü isim Salih Uzun . Dahası Uzun siyaseten zor olanı başararak, hem Mesut Yılmaz'ın hem de Erkan Mumcu'nun desteğini almış durumda.
Geriye bir tek şey kalıyor: Salih Uzun, kongrede ne söyleyecek de Anavatan Partisi ayağa kalkacak?
Partinin gençlik kollarından gelen Uzun bu konuda bir hayli iddialı... İddiasını şu sözlerle özetliyor:
"Halen bir gerçek değişmedi. Türkiye'nin birikimleri Türkiye'nin yönetimine yansımıyor. Sistem ülkenin dinamizmini ve avantajlarını yönetime yansıtacak mekanizmalara sahip değil. Hala insanların zenginleşmesi, fakirleşmesi, itibarları bir belediye başkanının ya da bir başbakanın iki dudağı arasında ise bu ülkede değişen hiçbir şey yok demektir, yapacak çok şey var demektir." Salih Uzun, neler yapabileceklerini de şöyle anlatıyor:
"Anavatan reformcu karakteriyle, ikinci değişim programını hayata geçirmek için siyaset yapacak. Yapmamız gereken şey; Özal'ın bize emanet ettiği 3 özgürlüğe sıkı sıkıya sahip çıkmak:
* Düşünce ve düşünceyi ifade hürriyeti...
* İnanç ve vicdan hürriyeti...
* Teşebbüs hürriyeti.
Bu üç hürriyete sadece ilke olarak değil, duruş olarak da sahip olabilirsek önümüzde engel yok. Türkiye'nin sorunu kaynak değil; zihinseldir. İkinci bir zihniyet devrimi için çalışacağız. Vizyonumuz yalnızca Türkiye'de iktidar olmak değil; Türkiye'yi bölgesinde iktidar yapmaktır."
Umarız genç siyasetçi Salih Uzun bu söylediklerinin arkasında durur ve siyaset sahnesindeki yerini kalıcı olarak alır.