İki hafta önce yazdım
"İzmir Cup sahipsiz" diye. Meğer ne kadar çok sahibi varmış İzmir Cup'ın... Ne mutlu "Sahipsiz" derken farkında olmadan Yeni Asır'dan sevgili büyüğümüz Necdet Kestelli'yi fena kızdırmışım. Üstelik ona sahip çıkanlardan biri olarak teşekkür etmişken. Tenisseverlerin ortak mesaj gruplarına yazımı deşifre ederek yağdırmış, ne var ne yok.
"Tenis bilimcisi" demiş benim için alaycı bir ifadeyle.
Yazdıklarımın mesnetsiz olduğunu da belirtmeden edememiş. Çok yazık! Ayrıca Necdet abinin yazdıklarını okuyunca asıl problemin ne olduğunu anladım ne yazık ki! İzmir Cup'ın finaline gelmeyerek sahip çıkmadıklarını yazdığım, Vali sayın Cahit Kıraç ve Belediye Başkanı, sayın Aziz Kocaoğlu'nun günahını almışım, fazladan.
PEKİ SPOR KİMİN İÇİN? Ona da yazık! Başkan Kumova, Mesut Polat ve sevgili Necdet Kestelli turnuvadan bir hafta önce ziyaret etmişler bu makamları.
İzmir'in 1 ve 2 numaralı adamlarına verilen değere bakın. Yani adı İzmir olan bir büyük tenis turnuvası organizasyonunu yönetmekle yükümlü kişilerin yaptığına bakın. Necdet abi mesaj grubuna bu konuda çok açık bir şekilde niyetini belirtmiş. Vali ve Belediye başkanlarını kast ederek şöyle yazmış;
"Bence spor, sporcular içindir ve her zaman söylediğim gibi ne finallerde, ne de ödül törenlerinde resmi zevatın bulunmasında hiç gerek yoktur" İşte problem bu cümlenin içinde yatıyor.
Spor sadece sporcular için değildir Necdet ağabey. Spor insanlar içindir. Yani resmi, özel farketmez. Herkes için. Bir diğeri ise turnuvanın adında gizli. Yani "İzmir Cup" İzmir'in, İzmirlinindir.
Turnuvanın adının İzmir olması organize edenler için bu açıdan bir lütuftur. Tarihiyle, güzelliğiyle, kültürüyle bu şehir önüne konulan her şeye değer katar. İzmir'in adıyla yapılan bir uluslararası turnuvanın ödül töreninde de olması gereken yegane şeydir "Resmi zevat!!!" Kupa törenindeki sporcudan tutun, tribündeki ve televizyonlarının başındaki seyirciye kadar herkesin beklentisi de budur. Kaldı ki İzmir'i temsil edecek olanlar, kusura bakmayın ama sizler değilsiniz. Bunu sizleri küçümsemek için yazmıyorum. Sizler tabi ki işin ana fikrini oluşturanlar olarak değerlisiniz. Ama bu kentin yetkili kişileri onlar. Onlar gelir Federasyonla birlikte ödülleri verir, sen de teknisyen olarak kenarda beklersin. Onların önüne geçmeye veya onları kenara itmeye kalkarsan "Mesnetsiz" bir turnuva olma yoluna giriverirsin. Bu da ne Türk sporuna ne de Türk tenisine bir şey kazandırmaz. Seneye Valisi, Başkanı, Federasyonu, İzmirlisi, tenisseveriyle İzmir Cup'ta buluşmak dileğiyle.
Yayın tarihi: 12 Ağustos 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/08/12//haber,5D49EBF89ED54FE4B55871C425752863.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.