| 24 Ekim 2008, Cuma |
"Satış neyle yapılıyorsa borçlanma da onunla olsun"
Giriş Saati : 24.10.2008 10:37
Güncelleme : 25.10.2008 00:19
Güncelleme : 25.10.2008 00:19
KOBİ'lerin, küresel finansal krizi en az zararla atlatabilmeleri için hangi para birimiyle satış yapıyorlarsa o para birimiyle borçlanmaları gerektiği belirtildi.
MÜSİAD Konya Şube Başkanı Selçuk Öztürk, yaptığı açıklamada, dünyaya yayılan ekonomik krizin Türkiye de reel sektöre etkilerinin yeni yeni hissedilmeye başlandığını söyledi.
Türkiye'nin de bu krizden az ya da çok etkileneceğini anlatan Öztürk, KOBİ'lerin bu süreci en az kayıpla atlatabilmeleri için bazı önlemler almaları gerektiğini, bu önlemlerin başında da işletme sermayelerinin artırılmasının geldiğini belirtti.
Öztürk, KOBİ'lerin borçlanmaya da dikkat etmeleri gerektiğini belirterek, firmalara, bu dönemde özellikle yüksek faizli borçlanmadan kaçınmaları uyarısında bulundu.
Firmaların finansal ihtiyaçlarını azaltmasının bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Öztürk, Bu dönemde öz sermayenin güçlendirilmesi gerekiyor. Öz sermaye ne kadar güçlü olursa firma krizden o oranda az etkilenecektir dedi.
Finansal krizin etkilerinin hissedilmeye başlandığı bu dönemde doğru para birimiyle borçlanmanın da büyük önem taşıdığına işaret eden Öztürk, şunları kaydetti:
KOBİ'ler, krizi en az zararla atlatabilmek için hangi para birimiyle satış yapıyorlarsa o para birimiyle borçlanmalıdır. Örneğin ürününü YTL ile satan bir firma, borçlanmasını da o para birimiyle yaparak riski azaltmalıdır. Alacağınız ile borcunuzun para birimi mutlaka aynı olmalıdır. KOBİ'ler, kesinlikle çapraz kurdan kazanırım diye düşünerek, ürününü sattığı para birimi dışında başka bir para biriminde borçlanmamalıdır. Yoksa, hiç beklenmeyen olumsuz durumlarla karşılaşılabilir.
YENİ PAZARLAR ARANMALI
Öztürk, krizin Avrupa pazarındaki etkilerinin 6 ay ile 1 yıl arasında devam edeceğinin öngörüldüğünü belirterek, Avrupa ve Uzakdoğu krizden en fazla etkilenen bölgeler. Türkiye de ihracatının yüzde 55 ini Avrupa ya yapıyor. Avrupa ya ihracatta daralma yaşanacağı için KOBİ lerin bu konuda da önlem alması şart. Kriz Avrupa pazarında daha etkili olacağından, firmaların, Afrika, Ortadoğu ve Körfez ülkeleri gibi alternatif pazarların arayışı içinde olmaları gerekiyor dedi.
Döviz kurlarındaki dalgalanmaların bir süre devam edeceğine dikkat çeken Öztürk, firmaların kararlarını alırken bu dalgalanmayı mutlaka göz önünde bulundurmaları gerektiğini ifade etti.
Öztürk, KOBİ'lerin bu süreçte akılcı davranarak küresel finans krizini fırsata dönüştürebileceğini, böylece kriz sonrasına iyi hazırlanıp dünyadaki rakipleriyle eşit şartlarda rekabet etme olanağını yakalayabileceğini sözlerine ekledi.
AA
MÜSİAD Konya Şube Başkanı Selçuk Öztürk, yaptığı açıklamada, dünyaya yayılan ekonomik krizin Türkiye de reel sektöre etkilerinin yeni yeni hissedilmeye başlandığını söyledi.
Türkiye'nin de bu krizden az ya da çok etkileneceğini anlatan Öztürk, KOBİ'lerin bu süreci en az kayıpla atlatabilmeleri için bazı önlemler almaları gerektiğini, bu önlemlerin başında da işletme sermayelerinin artırılmasının geldiğini belirtti.
Öztürk, KOBİ'lerin borçlanmaya da dikkat etmeleri gerektiğini belirterek, firmalara, bu dönemde özellikle yüksek faizli borçlanmadan kaçınmaları uyarısında bulundu.
Firmaların finansal ihtiyaçlarını azaltmasının bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Öztürk, Bu dönemde öz sermayenin güçlendirilmesi gerekiyor. Öz sermaye ne kadar güçlü olursa firma krizden o oranda az etkilenecektir dedi.
Finansal krizin etkilerinin hissedilmeye başlandığı bu dönemde doğru para birimiyle borçlanmanın da büyük önem taşıdığına işaret eden Öztürk, şunları kaydetti:
KOBİ'ler, krizi en az zararla atlatabilmek için hangi para birimiyle satış yapıyorlarsa o para birimiyle borçlanmalıdır. Örneğin ürününü YTL ile satan bir firma, borçlanmasını da o para birimiyle yaparak riski azaltmalıdır. Alacağınız ile borcunuzun para birimi mutlaka aynı olmalıdır. KOBİ'ler, kesinlikle çapraz kurdan kazanırım diye düşünerek, ürününü sattığı para birimi dışında başka bir para biriminde borçlanmamalıdır. Yoksa, hiç beklenmeyen olumsuz durumlarla karşılaşılabilir.
YENİ PAZARLAR ARANMALI
Öztürk, krizin Avrupa pazarındaki etkilerinin 6 ay ile 1 yıl arasında devam edeceğinin öngörüldüğünü belirterek, Avrupa ve Uzakdoğu krizden en fazla etkilenen bölgeler. Türkiye de ihracatının yüzde 55 ini Avrupa ya yapıyor. Avrupa ya ihracatta daralma yaşanacağı için KOBİ lerin bu konuda da önlem alması şart. Kriz Avrupa pazarında daha etkili olacağından, firmaların, Afrika, Ortadoğu ve Körfez ülkeleri gibi alternatif pazarların arayışı içinde olmaları gerekiyor dedi.
Döviz kurlarındaki dalgalanmaların bir süre devam edeceğine dikkat çeken Öztürk, firmaların kararlarını alırken bu dalgalanmayı mutlaka göz önünde bulundurmaları gerektiğini ifade etti.
Öztürk, KOBİ'lerin bu süreçte akılcı davranarak küresel finans krizini fırsata dönüştürebileceğini, böylece kriz sonrasına iyi hazırlanıp dünyadaki rakipleriyle eşit şartlarda rekabet etme olanağını yakalayabileceğini sözlerine ekledi.
AA
Yayın tarihi: 24 Ekim 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/24//haber,0B9D9D49E8CE4429B24C54DCB3230F19.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.
Ekonomi Haberleri
Diğer Ekonomi Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Künye | Bize Ulaşın
 |
Copyright © 2003-2008 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|