kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
22 Ekim 2008, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
HAŞMET BABAOĞLU

Çocuklarımız neden başarısız?

İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü öğrenci, veli ve öğretmenlerden oluşan 30 bin kişiye derslerdeki başarısızlığının nedenlerini sormuş.
Velilerin ortak görüşü şu olmuş: Suçlu televizyon ve internettir.
E normal!
Topu her konuda taca atan, gerçeklerle yüzleşmekten korkan, sorumluluğu üzerine almamak için her çareye başvuran, fikir yürütürken hep kaçak dövüşen bir toplum için başarısızlığın mazareti televizyondur.
Artık ona internet de eklendi.
Hayatımızda bir olumsuzluk mu var; vur ekrana!
Üstelik televizyonu ve interneti tu kaka edince aydından sayılıyorsun!
Öğrenciler de ders notlarının düşüklüğü konusunda anne babalarının görüşünü desteklemişler: Televizyon ve internet başında çok zaman geçirdiklerini söylemişler.
Ne diyebilirlerdi ki...
Çünkü çok kırgın ve alabildiğine cesur olacak kadar yalnız bırakılmış olanlar bir kenara...
Hiçbir çocuk böyle anketlere kolay kolay "zayıf notlarımdan benimle ilgilenmeyen annem babam ve yeni doğan kardeşim sorumludur" cevabı vermez.
E, herhalde "tamamen üniversiteye girişe odaklanmış, bir çoğumuzu insan posası haline dönüştüreceği baştan belli bir sistem için kafa patlatmak içimden gelmiyor" diye söylev çekecek halleri de yok bu çocukların!
Peki öğretmenlerin ortak görüşü neymiş, biliyor musunuz?
Onlara göre öğrencilerin zayıf notlarının arkasında aile problemleri ve velilerin ilgisizliği yatıyormuş. Öğretmenler "aile içi huzursuzluk" faktörünün altını özellikle çizmişler.
Haksız mı öğretmenler? Haklılık payları var.
Ama doğrusu; "madem öğrenci başarısız, bu aynı zamanda bizim de başarısızlığımızdır" diyecek kaç öğretmen çıkar, merak ediyorum.
Oysa dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun öğrenci başarısızlığının ciddi ve bilimsel bir analizine ihtiyaç duyduğunuzda...
İlk öne çıkan faktörler şunlar olur.
1- Amaçsızlık...
Öğrencilerin önüne onları çalışmaya yürekten ikna eden bir amaç koyuyor musunuz?
2- Odaklanma zorluğu...
Öğrencilerin okula ve derslere odaklanmasında sosyal ve ekonomik ortamdan, aileden veya ruhsal özelliklerinden kaynaklanan bir odaklanma zorluğu var mı?
3- Dayanışma-işbirliği güçlüğü...
Öğrencilerin takım çalışması yapma, arkadaşlık ve birbirini olumlu etkileme yönünde bir eksiği var mı? Oturduğunuz mahalleden ait olduğunuz sosyal sınıfa kadar birçok şey bunu etkiler.
Haydi, şimdi tartışalım bakalım: Bu faktörlerin televizyon ve internet önünde vakit geçirmeyle ne kadar ilgisi var?
Çocuklarımız başarısız. Çünkü onları seviyor olmamızın onlarla gerçekten ilgilenmeye yetmediğini bilmek istemiyoruz.
Çocuklarımızın canı sıkılıyor, baskı altındalar.
Çünkü çıkıp bizim yerimize yarışsınlar; bizim yerimize başarsınlar istiyoruz.
Çocuklarımızın notları zayıf.
Oysa veli, öğretmen, mahalle ve toplum olarak kendimize baksak göreceğiz: Bizim de hayat dersinde aldığımız "kırık"lar sürekli artıyor.
Onların ne günahı var!
Bizim günahımızsa çok!