CHP Başkanı
Deniz Baykal, önce kendini
Ergenekoncuların avukatı ilan etti. Bir süre sonra Ergenekon örgütlenmesi için "
çete" tabirini kullandı. Dünkü konuşmasında ise tekrar başa döndü ve Ergenekoncuları savundu.
Benim açımdan Baykal'ın en tuhafı, "
Adı geçen şahıslar birbirini tanımıyor" demesiydi.
Halbuki eldeki veriler tam tersini gösteriyor: Telefon kayıtlarına, fotoğraflara ve diğer belgelere baktığınızda, kamuoyunda "Ergenekoncu" diye adlandırılan kişilerin birbirini gayet iyi tanıdığı apaçık görülüyor.
Mesela evinde
el bombaları bulunan bir kişi, bir partinin yöneticisi ve
darbe heveslisi emekli bir orgeneral, asıl yaşadıkları kentten uzakta yapılan bir cumhuriyet mitinginde kol kola yürüyor. Hem de en önde.
Ergenekon soruşturması sürecinde medyaya yansıyan bilgilere ve ardından gelen
Ergenekon İddianamesi'ne bakıldığında, insanı en çok şaşırtan durum, bu kişilerin birbirlerini tanımamaları değil.
Tam tersi: Ne kadar da iyi tanışıyorlar! İlişkileri nasıl da yoğun!
Baykal'ın "
tanışmıyorlar" dediği insanlar, birbirleriyle telefonla görüşüyor, internet üzerinden yazışıyor, gezilere, gidiyor, mitinglere katılıyorlar. Hatta birbirlerine ödüller veriyorlar.
Örgütlenme o kadar geniş ve o kadar çok meslek kolunu içinde barındırıyor ki elbette birbirini tanımayanlar da vardır. Eh, o kadar da olacak, değil mi?
Ancak sadece birkaç kişinin birbirini tanımamasından yola çıkarak bir
genelleme yapabilmek, herhalde ancak avukatların belagat gücüyle açıklanabilecek bir beceridir ki zaten bildiğiniz gibi Baykal'ın da mesleği avukatlıktır.
Bugünkü Tüm Yazıları
Ancak bir 'avukat' bunu iddia edebilir
Yayın tarihi: 22 Ekim 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/22//akoz.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.