(Soldan sağa) Sarah Soetaert, Joan Pablo di Pace ve Amra-Faye Wright hayallerindeki rolü oynadıklarını söylüyorlar.
Chicago da Antalya'daydı
Antalya Altın Portakal açılı.ına dünyanın en çok sergilenen müzikallerinden biri olan Chicagodamgasını vurdu. Üç ba.rol oyuncusu kendilerine partner olarak Sean Connery, Sharon Stone ve George Clooney'i dü.lüyor..
İlk kez 1975 yılında izleyiciyle buluşan ve o günden bu yana 5 binden fazla sahnelenen, dünyanın en çok izlenen müzikallerinden biri olan Chicago Antalya'yı feth etti. İki kez sinema perdesine de taşınan müzikalin, 2002 yılında çekilen versiyonunda Renee Zellweger, Catherine Zeta Jones ve Richard Gere rol almış, Catherine Zeta Jones bu rolle En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Oscar'ını kazanmıştı. Geçtiğimiz hafta da Chicago müzikali ekibi, Digiturk'un davetlisi olarak Altın Portakal açılış partisi için Antalya'ya geldi. Ve gece yarısı Hillside Su Otel'de, hem performansları, hem sesleri hem de seksi kıyafetleriyle izleyenleri kendilerine hayran bıraktı. Biz de müzikalden hemen önce Roxie Hart'ı canlandıran Sarah Soetaert, Velma Kelly karakterini canlandıran Amra-Faye Wright ve Mamma Mia filminden de hatırlayacağınız Billy Flynn karakterini canlandıran yakışıklı oyuncu Juan Pablo di Pace ile konuştuk.
- Yıllardır aynı müzikalde rol oynamak nasıl bir duygu? Sonuçta bugüne kadar yüzlerce, belki de binlerce defa aynı kostümleri giyip, aynı şarkıları söylediniz. Hiç sıkıldığınız, "Yeter artık başka bir rol oynamak istiyorum," dediğiniz olmuyor mu?
- Amra-Faye Wright: Neden insanlar sürekli aynı soruyu soruyorlar ki! Hayır sıkılmıyoruz.
Böyle büyük bir şovun parçası olmaktan nasıl sıkılabiliriz ki! Müzikalin konusu; medyayı kullanarak insanları yönetmek, etkilemek. Bir nevi günümüz Amerikan sistemini anlatıyor.
Magazinin gücünü, nasıl insanları yukarı çıkartabileceğini ya da bir anda aşağı çekebileceğini gözler önüne seriyor. Bu, modası geçmeyen bir öykü. Sanırım bu kadar yıl, aynı tempoda gitmesinde öyküsü büyük rol oynuyor.
- Juan Pablo di Pace: Bu çok özel bir şov. Karanlık ve seksi bir tarafı var. Diğer müzikaller gibi değil. Hikâyesi de oldukça düşündürücü ve ilgi çekici.
KEŞKE FİLMDE BİZ OYNASAYDIK...
- 2002 yılında çekilen ve Renee Zellweger, Catherine-Zeta Jones ve Richard Gere'in oynadığı sinema filmini nasıl buldunuz?
- A.W.: Çok başarılı buldum.
Gerçekten de çok iyi iş çıkarmışlar. Neredeyse şovun aynısıydı ama koreografi biraz farklıydı. Biz hapishane atmosferi yaratmak için daha çok siyah ve parlak ışıklar kullanıyoruz. Tabii onların seçeneği çok daha fazlaydı.
- Sizin yerinize oynayan oyuncuları nasıl buldunuz. Hiç, "Keşke ben oynasaydım," demediniz mi? Kıskançlık olmadı mı?
- A.W.: Tabii ki de dedik. Ama bunun adı kıskançlık olmaz.
Sonuçta biz sahne sanatçılarıyız.
İşimiz, şarkı söylemek, dans etmek ve rol yapmak. Film ve sahne çok farklı iki alan.
- J.P.: Ben de Richard Gere'i çok beğendim. Ne yaptığını çok iyi biliyor. John Travolta da rol için uygun olabilirdi. Ama evet film ve sahne çok farklı iki alan. Ben Mamma Mia'nın sinema filminde de rol aldım. Birinde her gece en baştan sahneye çıkıyor, tekrar tekrar performans sergiliyor ve alkış alıyorsunuz. Bunun hazzı çok farklı. Diğerinde ise aylarca üzerinde çalışıyor, bir şeyler inşa ediyorsunuz. Her şey tek bir açılış gecesiyle sona eriyor.
- Sarah Soetaert: Renee Zellweger'da da rol için gerekli her şey var. Seksi, çılgın ve insanları etkileyecek derecede güzel. Bu yüzden ben de çok beğendiğimi söyleyebilirim.
- Kiminle aynı sahneyi paylaşmak isterdiniz? Ya da hangi rolü canlandırmak?
- A.W: George Clooney ile aynı projede yer almak isterdim.
- J.P: Ben de Dali gibi bir ressamın hayatını canlandıran bir projede yer almak isterdim.
Partnerim de keşke Sharon Stone olsa, çok seksi ve güzel bir kadın.
- S.S: Partner olarak Sean Connery iyi olurdu.
Yayın tarihi: 19 Ekim 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/19/pz/haber,B7D1672526EC4D5893C728F3280482B0.html
Tüm hakları saklıdır.