kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
17 Ekim 2008, Cuma
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Kıbrıs müzakerelerindeki "karartma" KKTC'de endişeye neden oldu

Giriş Saati : 17.10.2008 14:30
Güncelleme : 17.10.2008 23:04
Yeni Haber
Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacı ile KKTC ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri arasındaki müzakerelere uygulanan "karartma" KKTC'de endişelere neden oldu. KKTC'de milli mücadelede yer alan mücahitlerin yer aldığı Milli Varoluş Konseyi bugün bir bildiri yayınlayarak konu ile ilgili endişelerini kamuoyuna duyurdu.

Kıbrıs Türk Milli Varoluş Konseyi, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas arasında yürütülen görüşmelerde uygulanan "karartmanın", Kıbrıs Türkü'nün haklarını teminat altına alıcı adil bir uzlaşmaya değil, bir tür "ver-kurtul" hedefine doğru gidilmekte olduğu yolundaki kaygı ve korkularını gün geçtikçe artırdığını kaydetti.

Hristofyas, masaya koyduğu talepleri açıkça kendi halkı ve basınıyla paylaşırken Talat'ın, Sözcüsü Hasan Erçakıca vasıtasıyla, "hala gizlilik talebinde bulunmasının" endişe ve korkularının ne kadar yerinde olduğunun göstergesi olduğu savunulan açıklamada, görüşmelerde masaya konan talepleri Rum basınından izlemeye "mahkûm edilen" Kıbrıs Türk halkının, Talat-Hristofyas görüşmelerinde bir dizi mutabakata varıldığını da yine yabancı kaynaklardan öğrendiği iddia edildi.

Merkez Yürütme Kurulu adına Kamil Özkaloğlu tarafından yapılan yazılı açıklamada, görüşmeler hakkında, Cumhurbaşkanı'nın zaman zaman yaptığı "yüzeysel, genel, istikrarsız ve birbirini tutmayan açıklamaların" kafa karıştırarak, bulanık bir siyasal atmosfer oluşturarak empoze edilmek istenen vahim bir oldu-bittinin işaretleri olarak algılandığı ileri sürüldü. Açıklamada, Cumhurbaşkanı'nın bir gün karamsar tablolar çizerek, Rum'la uzlaşmanın imkânsızlığı temeline dayalı intibalar yaratırken, ertesi günü tamamen tersi istikamette beyanlarla "pembe tablolar" çizdiği öne sürüldü.

"KİMİ SÖZCÜLERİN AÇIKLAMALARI"

Açıklamada, Cumhurbaşkanı, bir yandan ısrarla iki eşit devletten söz ederken, "kimi sözcülerinin", "devlet istemiyoruz" yolundaki açıklamalarının, "teslim"den önce Kıbrıs Türk halkına karşı yürürlüğe konulan bir tür soğuk savaş niteliğine bürünmüş bulunduğu savunuldu. Açıklamada, son kamuoyu yoklamalarına işaret edilerek, halkın kendi bağımsız devlet bünyesi ve demokratik koşullar içinde kendi kendini yönetme azim ve kararlılığında olduğu kaydedildi. Milli Varoluş Konseyi açıklamasında, "Şu anda devam ettirilen anlamsız görüşmeler, mutabakata varıldığını yabancı kaynaklardan öğrendiğimiz seri mutabakatlar halkımızın iradesini yansıtmaktan uzaktır. Talat'ı, görüşmelere karartma uygulamaktan, gizlilik silâhına sarılmaktan vazgeçerek her toplantıda ele alınan konularla varılan sonuçları halkımıza açıklamaya davet ve bir 'tek adam' gibi değil, demokrat bir devlet adamı gibi davranmaya davet ederiz. Kapalı kapılar arkasında, 'ver kurtul' niteliğinde olduğu şimdiden anlaşılmış bulunan görüşmeler sonunda ortaya çıkacak bir olup-bittiyi asla kabul etmeyeceğimizi, Talat'ın da böylesi vahim bir sorumluluğun altından kalkmasının mümkün olamayacağını vakit henüz geç olmadan bir kez daha anımsatmak isteriz" ifadelerini kullandı.

İHA