Giriş Saati : 15.10.2008 13:35 Güncelleme : 15.10.2008 20:37
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Engin Ceber'in Metris Cezaevi'nde işkenceyle öldürülmesinden sonra, cezaevlerinde yeni önlemler ve tedbir alınacağını söyledi.
Şahin, işkencenin bitmesi için yasaların değişmesinin yeterli olmadığını belirterek, "Yasaları ne kadar değiştirirseniz değiştirin. Zihniyet değişmedikçe kafalar değişmedikçe bu devam eder. Yasal düzenlemeyi uygulamaya dönüştürmek için zaman lazım. Eğitim şart" dedi.
Şahin Meclis'te düzenlediği basın toplantısıyla, Metris Cezaevi'nde işkence görerek öldürüldüğü tespit edilen Engin Ceber'in ölümü ile ilgili yürütülen soruşturma hakkında bilgi verdi. Şahin sözlerine, AKP iktidarı öncesinde Türkiye'nin işkence gören ülkeler arasında yer aldığını ve partilerinin iktidara gelmesiyle birlikte Türkiye'nin işkence ülkeleri listesinden çıkarıldığını söyleyerek başladı.
Türkiye'nin yaptığı anayasal değişiklikler ve AB Uyum paketlerinin uygulanmasının ardından Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin işkence listesinden Türkiye'nin çıkarılmasını önemli bir adım olarak değerlendirdi. Şahin, işkencenin TCK'nın 94. maddesiyle de ağırlaştırıldığını hatırlatarak, "Türkiye daha 2004'e kadar hazırlanan raporlarda sistematik işkence yapılan ülkeler arasındaydı" dedi. "KAFALAR VE ZİHNİYET DEĞİŞMELİ"
Bakan Şahin işkencenin bitmesi için yasaların değişmesinin yeterli olmadığını vurgulayarak konuşmasına şöyle devam etti:
"Ama yasaları, ne kadar değiştirirseniz değiştirin. Zihniyet değişmedikçe bu devam eder. Yasalarda ne kadar mükemmel değişimler olursa olsun, kafalar ve zihniyetler değişmediği sürece çalışmalar ve gayretler yarım kalır. Yapmış olduğumuz yasal düzenlemeleri uygulamamız gerekiyor. Bunu yüzde yüz uygulamak için zaman gerekiyor ve kafaların değiştirilmesi gerekiyor. Ben hiç işkence olmuyor diyemem. Münferit olarak bu devam edebilir. Yasal düzenlemeyi uygulamaya dönüştürmek için zaman lazım"
Türkiye'nin cezaevinde kötü muamele gördüğü için bir vatandaşın hayatının kaybetmesinin Dünya kamuoyunda Türkiye'nin böyle anılmasından en fazla Adalet Bakanı olarak kendisinin üzüldüğünü söyledi. Şahin, şöylel dedi:
"Haberi alır almaz da araştırmaya başladım. 1991 seçimlerine giderken, beni etkileyen bir siyasi partinin seçim sloganı vardı. "Keşke karakollar camdan olsa' Tabi ki bu mümkün değil; ama karakollarda tıpkı duvarlar cammış gibi davranılmalı. Bunun için çaba sarf ettik, büyük oranda başarı da sağladık. Keşke ceza infaz kurumları da karakollar gibi camdan duvarlarla inşa edilebilse"
Devlet erkini kullanan kamu görevlilerinin hangi neden olursa olsun, hangi suçu işlemiş olursa olsunlar, bu kişilere devlete yakışır şekilde muamele etmek zorunda olduklarının altını çizdi. Şahin, "Ben Adalet Bakanı olarak buna benzer olayların meydana gelmemesi için tabi ki arkadaşlarımla oturum konuşacağım gerekli önlemleri alacağız. Ceza infaz kurumlarında çalışan personeli ciddi bir eğitime tabi tutmamız da gerekiyor" diye konuştu. "MÜFFETTİŞLERİN İLK BULGULARI, İŞKENCE DİYOR"
Şahin görevlendirilen müfettişlerin ilk bulgularının Engin Ceber'in ölümünün işkence sonucu olduğunu gösterdiğini belirterek, "Orada görüntü kameraları inceleniyor, orada bulunan tutukluların ifadelerine baş vuruluyor, diğer infaz koruma memurlarının ifadelerine baş vuruluyor. Gerekli incelemeler yapılıyor. Burada önemli olan, işkenceden bir vatandaşımız ölmüştür. TCK'nın 94. maddesine göre suçu tespit edilenler ağırlaştırılmış mühebbet cezasıyla yargılanacaklar" dedi. Şahin, işkence ile mücadelede ısrarlı olduklarını ve konunun üzerine gideceklerini söyledi. BABASI OLGUN BİR İNSAN
Şahin, Engin Ceber'in babasını aradığını ve başsağlığı dileğini ilettiğini söyledi. Ceber'in babasının olgun bir insan olduğunu ifade eden Şahin, "Ceber'in babasının tek isteği vardı. Suçluların cezalandırılması" diye konuştu. KARAKOLDA DAYAK İDDİASI ARAŞTIRILIYOR
Bakan Şahin, bir soru üzerine Engin Ceber'e karakolda kötü muamele yapıldığı iddiasıyla ilgili araştırmanın da sürdüğünü belirterek, "Sarıyer Cumhuriyet Savcılığı her iki tarafın karşılıklı suçlamalarla yaptığı başvuruları inceliyor" dedi.
"Bu olaydan sonra başka cezaevlerinde de incelemeler yapılacak mı?" diye soran bir gazeteciye Şahin, "Bu konuda cezaevi personelimizle daha duyarlı olmaları konusunda çalışacağız. Bu konuda hangi tedbirleri alacağımız gündemimizin bir diğer konusu olacak" yanıtını verdi.
"ÖZÜR DİLEMEK ERDEMDİR BEN HAZRETİ ÖMER GİBİ DÜŞÜNMEK İSTERİM"
"Bu olayla ilgili özür dilemeniz kamuoyunda büyük yankı uyandırdı şeklindeki bir soruya Bakan şahin, "Ben Adalet Bakanı olarak bana bağlı genel müdürlüklerin ve diğer müdürlüklerin eylem ve işlemlerinden de bir noktada gözetim denetim hakkına sahibim. O bakımdan devletin bir ceza infaz kurumunda devlet erkini kullanarak bir vatandaşımız hayatını kaybetmişse, Hükümetin bir üyesi olarak ve Adalet Bakanı olarak özür dilemeliydim. Kişisel olarak hata yapmış olabiliriz. Hata yapmışsak ve bu hatadan zarar görmüşse özür dilerim. Adalet Bakanı olarak kurumumuzda yapılan bir hatadan dolayı özür dilemeyi erdem sayarım. Görevimi yaparken, Hazreti Ömer gibi düşünürüm. Dicle kenarında kurt kaptı bir kuzuyu, İlahi Ömer'den sorar onu. Dolayısıyla böyle bir vicdani sorumluluğum olduğunu da düşünüyorum" şeklinde yanıtladı.
Şahin, "Aktütün saldırısında istihbarat zaafiyeti var mı?" şeklindeki bir soruya, "Bu sorunun muhatabı ben değilim" dedi.
Bakan Şahin Terörle Mücadele konusundaki ise hiç bir soruyu yanıtlamadı.