kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
15 Ekim 2008, Çarşamba
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat
Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Terörle Mücadele Yüksek Kurulu'nun dünkü oturumundan kritik kararlar çıktı.

Terörle mücadele sivil inisiyatife

BÜLENT AYDEMİR ANKARA
15.10.2008
Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan güvenlik zirvesinden çok önemli bir karar çıktı. Terörle mücadelenin bundan böyle İçişleri Bakanlığı bünyesinde kurulacak bir Güvenlik Müsteşarlığı koordinasyonunda yürütülmesi ve zaman içinde yeni sistemde başarı sağlanması durumunda Genelkurmay'da olan yönetimin sivil inisiyatife bırakılması kararlaştırıldı. Aktütün Karakolu ve Diyarbakır'daki terör saldırılarının ardından ilki çarşamba günü yapılan Güvenlik Zirvesi'nin ikinci ayağı dün Başbakanlık'ta yapıldı. İçişleri Bakanlığı bünyesinde oluşturulacak ve kurumsal yapısı daha sonra şekillenecek bir koordinasyon birimi üzerinde mutabakata varıldı. Bu birimin Güvenlik Müsteşarlığı olacağı öğrenildi. Üst düzey bir yetkili, "Bu karar ile terörle mücadele eksen değiştiriyor, asıl sahibine bırakılıyor" tespitini yaptı.

ÖZEL HAREKÂT DÖNÜYOR
Güvenlik Müsteşarlığı'nın kurulması ile İçişleri Bakanlığı'na bağlı olan Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın yanı sıra, Özel Harekât Birlikleri de yeniden aktive edilecek. Bu birliklerin sevk ve idaresi, koordinasyonundan Güvenlik Müsteşarlığı sorumlu olacak. Sistem başarıyla yürürse 4-5 yıllık bir sürede Genelkurmay'ın yetkileri Müsteşarlığa devredilecek. Genelkurmay, sınırların güvenliği ve dış tehditlerden sorumlu olacak.

İNGİLİZ MODELİNE RET
Toplantıda, Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdürü Kenan Özdemir ile Genelkurmay Hukuk Müşavirliği'nden yetkililer de hazır bulundu. Toplantıda, askerin; gözaltı süresinin uzatılması ve kolluk arama yetkisi konusundaki talepleri de ayrıntılı olarak müzakere edildi. Hükümet, hâkim kararıyla 7'şer günlük periyotlar halinde 28 gün gözaltı süresi olan İngiliz modeline karşı çıktı. Hükümet, İngiltere'de uygulanan sistemin Türkiye'ye uymayacağını ortaya koydu. Ayrıca gözaltı süresinin 4 gün olarak anayasada güvence altına alındığı, anayasa değişikliğinin söz konusu olamayacağı belirtildi. Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu'nun 4'üncü maddesiyle ilgili kolluk arama yetki talebi de hükümet kanadından kabul görmedi. Bunun yerine yönetmelik değişiklikleriyle bazı düzenlemeler yapılması benimsendi.