- Hiç arkadaşınız yok mu? - G: Arkadaşlarım var tabii. Arkadaşlıklara ve dostluklara önem veririm. Dostlarım için canımı veririm. Ama birbirini anlamayan, birbirini yanlış değerlendirenlerle de daha fazla arkadaşlık yapamazsınız. -Basın içinden arkadaşlar? Gazeteciler? - G: Onlarla yürüdüm, büyüdüm bu yolda. Değer veriyorum ama bazıları benim cinselliğimi çok öne çıkarıyor. Ben bir insanım ve gerçekten normal hayatta çok normal olan bir insanım. Sahnenin dışında diğer insanlardan bir farkım olduğunu düşünmüyorum. İşimi iyi yapmaya çalıştım her zaman, o kadar.. - S.B.T: Gülşen yaşadıklarını göstermez. Zaten dışarıdan bakıldığında da soğuk bir duruşu vardır.. - "Güzel olmasaydım..." dediğiniz oldu mu? - G: Güzel olduğum için yaptığım ciddi ve önemli şeylerin göz ardı edildiğini görüyorum, üzülüyorum. Çirkin kadınlar yapınca şarkıları kaliteli oluyor. Güzelseniz yaptığınız şarkı önemli değil. Ama siz seksi şarkıcı oluyorsunuz. Dekoltelerim, saçımdaki değişiklik konuşuluyor. Bestelerimi benim yaptığımı bilmeyen binlerce insan var. Dünyada böyle değil oysa, Türkiye'de böyle. - Gülşen küçük bir kızken nasıldı? - S.B.T: Hafif dalgalı saçları olan, kumral, hep ilgi isteyen, tatlı bir kız çocuğuydu. Çok dağınıktı. Şimdi de öyledir. Temiz ama dağınıktır. Çıkardığını bırakır atar. Çıkardığı şeyi nereye koyduğunu bulamayız. O kendisi bulur ama. Ev beşinci kattaydı. Dikkat çekmek için, beş yaşındayken bir gün soyunup cama çıkmıştı! Gülşen çocukluğunda da ilgiyi çekmeyi başarırdı. En basiti benim nişanlandığım akşam kıyametleri kopartmıştı, yani 10 yaşında bile bunu yapmıştı ve aylarca devam ettirmişti. Herkes beni bırakıp Gülşen'i teselli etmeye çalıştı... -En korktuğunuz şey nedir, Gülşen? - G: Yalnızlık. - S.B.T: Gülşen eğer yalnız kalmak istiyorsa bilin ki o akşam bir beste çıkıyordur. - G: Kendimden kaçıyorum aslında yalnız kalmamak için. Üzüntülerimden de çok kaçarım. Kaçış sendromum var benim. Mehmet Ali Erbil'inki fiziksel. Benimki psikolojik. -İki korumanız var. Neden? - G: Çünkü küçücük bir kadınım. Ve yalnız yaşıyorum. Korumalarım, kendilerini, duygularını kontrol edemeyen insanlardan koruyorlar beni. Biliyorsunuz dünyada da sevdikleri sanatçıyı öldüren insanlar var. -Tehdit ediliyor musunuz? - G: Evet, şizofren bir sapığım var. Televizyona bile çıktı. Evli olduğumuza inanıyor. O kişinin ailesine ulaştım. Bu şekilde devam ederse, konunun farklı yerlere gideceği söylendi. Ama bunun önüne geçmek mümkün değil.
Yayın tarihi: 11 Ekim 2008, Cumartesi Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/11/ct/haber,CE085B3BBB5E490981407551203DEDFE.html Tüm hakları saklıdır.