Bu yarış için tasarlanan tekneler, 10.10 metre boyunda, 3.40 metre genişliğinde ve 3.5 ton ağırlığında.
30 erkek arasında...
Bu yıl Cap İstanbul'a 30 erkek yelkencinin yanı sıra iki kadın yarışçı da katılıyor. Onlar aynı zamanda Açıkdeniz Solo Yarışı Fransa Şampiyonası'nın da finalistleri olarak mücadele edecekler. Çoğunlukla erkeklerin 'at koşturduğu' bir alanda tek başına yelken yapan bir kadın olmak kolay değil. Küçümsenme, dikkate alınmama gibi sıkıntılar yaşayabiliyorlar. Figarist kadınların en başarılı temsilcilerinden 32 yaşındaki Jeanne Gregoire, eski bir binici. Çocukluğunda denizi de tutkuyla sevmiş ama atlara olan ilgisi ağır basmış. 18 yaşına geldiğinde, Paris'te okumak için kasabasını terk etmek zorunda kalınca hayatının gidişatı değişmiş. Hukuk okurken tesadüfen, yelken öğrenmeye başlayan Jeanne, "İlk gün çok korkuyordum. Üçüncü güne geldiğimde ise yelkeni dâhice buldum," diye ilk deneyimini anlatıyor. Profesyonel yelkene ise 1999'da Mini Transat ile adım atmış. Solo Concarneau Yarışı'nı kazanan Gregoire, Mini Transat Reglisse turunda da sekizinci olmuş. 2002'de ilk Solo Figaro yarışına katılan Gregoire, bu sınıfta pek başarısı, parası, sponsoru yokken bile yoluna devam etmiş... Sonrası peri masalı gibi: "13 Temmuz'da karadaydım, teknesiz ve parasız. Solo yarışa katılamayacağım için çok bunalmışım. 14 Temmuz'da, Pascal Bidegorry beni aradı ve dedi ki, 'Sakatlandım, gel! Figaro'da Banque Populaire'in yarışçısı sen olacaksın!'" Gregoire o zamandan beri, Figaro Banque Populaire teknesinin dümenini hiç bırakmadı ve klasmanın en büyükleri arasındaki yerini aldı... Usta yelkenci, Cap İstanbul parkuru için, "Yeni denizler keşfetmekten çok memnunum. Hem sezonu güneşli bir bölgede bitirmekten daha güzel ne olabilir ki?" diyor. Açıkdeniz yarışlarına Mini Transat 6.50 ile başlayan Isabell Joschke ise hazırlıklarını her zaman iddialı bir yelken yarışçısı gibi sürdürmüş ve sonuca ulaşmış: "Bunun süper bir macera olduğunu yarışmaya başladığım ilk dönemlerde fark ettim. Bu hayatın beni çok mutlu ettiğini gördüm. Bir buçuk sene tekne almak için para biriktirdim. 2003'ün sonunda başardım; omurgası sarkmış eski bir yelkenliydi ama ben ona sahip olduğum için çok mutluydum. İki sezon o tekneyle her fırsatta çalıştım, yarıştım. Sponsorum Synergie ile çalışmaya başladıktan sonra daha elverişli koşullarda ilk transat yarışıma katıldım. 2007 sezonunda yarışmak için yeni bir mini-yelkenli yaptırdım. Dört sezon sonra, birçok sebep beni Figaro'ya yönlendirdi."
Yayın tarihi: 5 Ekim 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/05/pz/haber,4ABC17C6E9FC4BC6A618E96EB2B3BA09.html
Tüm hakları saklıdır.