Ukrayna için sefer hazırlıkları yapılırken, Ertuğrul Sağlam'ın çift ön libero ile oynayacağı bilgisi geldi. 1-0'lık sonucu korumak niyetindeydi öncelikle genç teknik adam. Aslında doğru düşünüp, yanlış seçim yapmıştı.
Bir fazla defansif değişiklik belki takımın direncini artıracaktı ama o
"bir" önlem, sahadaki diğer
"on bir" oyuncunun kafasına da duvarlar örecekti.
"Hoca çekiniyor, tedbirli olmalıyız" diyeceklerdi. Sessizce ama kafalarının içinde bağırarak.
Metalist karşısına da o yürekle veya korku dağları ile çıktılar.
Amaçları gol yememekti. Atmak için hamle düşünmüyorlar, o isteği saklayarak geliyorlardı sahaya.
Teknik adamlarının yüreği kadar cesur kalabildiler. İkinci 45'teki doğru değişikler, aslında maçın başındaki takımın isim listesinde olsa, tedbiri korkaklığa çevirmek zorunda kalmayabilirlerdi.
Bu takım Serdar Özkan ile Nobre'li iki forvet ile veya, tek ön libero ile defansif oynayamaz mı? Tek farklı skoru korumak riskinin içine, rakibi şaşırtıp, düzeninden ayrılmasını sağlayacak farklılıklar, teknik detaylar, özel görevler eklenemez miydi?
Tam anlamıyla acemiliklerin içinde teslim oldu Beşiktaş. Hem teknik adamının statükoculuğu, hem de sahadaki oyuncularının özgüven eksikliğinin bedelini ödedi.
ACEMİLİKLER! İlk gole hiç birimizin diyeceği bir şey olamaz. Kaleci Hakan'ın 40 metreden gelen bir garip ve aynı zamanda bir o kadar da sert şutu ağlarında gördü.
Böylesine golleri yemek de bir ayrıcalık aslında, seyretmek de. Yılların futbol seyircilerinin hafızasında böyle goller sayılı var.
Şimdi tüm Beşiktaşlılar'ın da oldu bir anısı. Diğer üç gol tamamıyla defansın eseriydi. Birbiri ardına hatalar, acemilikler, bilememezlik ile güvensizlik arasında sarsak hamleler. Bir umut peşinde ataklar gelişirken, Zapo kaptırdı topu üç oldu. Duran topu hepsi seyretti, dört geldi.
Sağlam'ın da, Sinan Engin'in de bu sonuçtan çıkartacağı dersler olmalıdır. Öncelikle
"korkunun ecele faydası olmadığını" öğrendiler. Kendilerine ve takımlarına güvenmeyi denesinler bakalım bir kere de. UEFA Kupası'nda yolu uzatabilirlerdi ama artık
Türkiye'ye yüzlerini dönmeleri belki de şampiyonluk yolunda avantajları olacak. Diğer rakipleri yıpranırken, onlar dinlenmiş ve yıpranmamış olarak Turkcell Süper Ligi'ne devam edecekler.
Bu alternatifi züğürt tesellisi yapmasınlar da.
Yayın tarihi: 3 Ekim 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/03//haber,6A5EB3E007BF4EDA9434DAA4718B5075.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.