Zaman tünelinde geriye doğru gidelim mi? Dünyanın çok büyük çalkantıların eşiğinde olduğu bir döneme; 1910'a mesela...
Lev Nikolayeviç Tolstoy'un Yasnaya Polyana'daki yazlık evine bakalım mı?
Anlatmak istediğim bir şey var çünkü...
Peki ne görüyoruz orada?
Kapının hemen önünde ve verandada yanlarında fotoğraf makinelerinin aksamının bulunduğu ağır sandıklarıyla bekleşen gazeteciler!..
Artık 82 yaşına varmış olan büyük yazarın nevrotik ve gösteriş budalası karısını içeri girmek için ikna etmeye çalışan; sekreteri Çertkov'un gözüne girip mahrem bilgiler edinmeyi amaçlayan bir basın ordusu!
Aslında onca yol tepme ve onca eziyet karşılığında bir parça dedikodu, bir iki kare resim yetiyor bu gazetecilere!
Tolstoy'un karısı Sofya Andreyevna o yıl günlüğüne şöyle not düşüyor: "Ruslar bir yana, Paris'te bile sabah gazeteleri bizim hakkımızda cazip ve merak uyandırıcı dedikoduları yazar. Doğru olup olmaması umurlarında değildir. Kont Tolstoy kahvaltıda ne sever, diye sorarlar. Kendi saçını kendi mi kesiyor; Vaftiz gününde ona bir hediye aldınız mı, diye sorarlar.
Günümüzde paparazzi çılgınlığını; her şeyi magazinleştirme hastalığını; medyatik meraklarımızın sığlığını
nevzuhur bir şey olarak değerlendiriyoruz!
Hani dünyada Hollywood ve Hollywood medyası olmasaydı; bizde de
televoleler gemi azıya almasaydı; bütün bunlar başımıza gelmeyecekti gibi bir anlayışımız var!
Yanlış bu!
Ve eksik!
"
Televizyon çıktı, böyle oldu" diyerek magazin çılgınlığını anlayamayız.
Neden sizi o kadar geriye; bugünden yaklaşık yüzyıl öncesine;
olstoy'un evine götürdüğümü anladınız, değil mi?
Adam hayatının büyük bölümünü gözlerden kaçmak, bir hırka bir lokmayla yaşamak üzerine kurmak için hırpalanıp durmuş!
Çok büyük bir yazar ve bir bilge...
Fakat elinde olmaksızın bir "kusuru" var.
Ünlü! Kaynak kitaplarda büyük yazarın ölümünün anlatıldığı satırlar genellikle şöyledir: "
Lev Tolstoy, hiç değilse hayatının son günlerini huzur içinde geçirebilmek için 1910 yılının soğuk bir sonbahar günü meçhul bir yöne doğru trene biner. Evinden kaçmıştır; karısından, on üç çocuğundan ve
başının etini yiyen gazetecilerden kaçmıştır. Bu zor yolculuk Astopovo istasyonunda son bulur."
Bugünkü Tüm Yazıları
Magazin çılgınlığı ve Lev Tolstoy
Yayın tarihi: 1 Ekim 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/01//babaoglu.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.