Seçmece insan hakkı

Türkiye'de insan hakkı davalarına ilgi gösteren kesimler de zaman zaman çifte standart uygulaması içine düşebiliyor.
Buna biz de dahiliz ne yazık ki...
Davalı eğer ünlü bir yazar, gazeteciyse herkes bu davaya ilgi gösteriyor, hakkında köşe yazıları döşeniyor.
Ama bazen o kadar ünlü olmayan birinin davası sayfalar arasında kaybolup gidebiliyor.
Bülent Ersoy aslında ünlü biri. Cinsel kimliği nedeniyle mi hakkındaki davaya ilgi gösterilmedi bilemiyorum.
Eğer böyleyse çifte standardı aşan bir durum söz konusu demektir.
Şehit düşen gençlerle ilgili sözleri nedeniyle hakkında "halkı askerlikten soğutma" iddiasıyla dava açıldı.
Herhangi bir Batı ülkesinde demokratik tepki diye nitelenebilecek bir çift söz yüzünden Türkiye'de sanık olabiliyorsunuz.
Ersoy'a adliye kapısında sadece 5 kadar Genç Siviller üyesi genç destek verdi.
Aslında Orhan Pamuk, Hrant Dink davalarına tepki gösteren tüm kesimlerin orada olması, bu davaya karşı Bülent Ersoy'un yanında durması gerekirdi.
Ama dünkü tablo öyle değildi.
Tek başına insan hakkı mücadelesi veren, kendi duruşu hakkında avukatına bile çıkışabilen, cinsel kimliğinin farkında bir kadın vardı dün mahkeme salonunda.
Güzel ve yalnız ülkemin, yalnız divası ifadesini verdi.
Türkiye'de hâlâ insanların düşündükleri, düşündüklerini söylemeleri nedeniyle yargı önünde hesap veriyor olması büyük bir ayıp.
Bülent Ersoy'un hakkında açılan bu davadan beraat kararı alarak çıkmasını umut ediyoruz.