İpek, Tuba, Ceyda, Sinem, Burcu, Bennu ve Demet memelerini açmışlar... Amaç, meme kanseriyle mücadeleymiş. Kızların orasını burasını gören
"asi ruhlu" hücre,
"yahu bu kadar güzel memeye de kıyılmaz ki be kardeşim" diyecek, diğer hücre arkadaşlarını, başkaldırıp kendi kafalarına göre büyümeme konusunda uyaracak, böyle böyle meme kanseri ortadan kalkacak.
Hücre erkek herhalde...
Hücrenin laftan ve de çıplak resimden anlamayacağını kabul etsek, kimi nasıl bilinçlendirecek bu kampanya?
"Kızlar açmış ben de açayım" şeklinde düşünmeye sevketse, o başka türlü bir bilinçlenme sayılır!
"Benimkiler bu kızlarınki kadar güzel değil, doktora moktora göstermeyeyim de canım sıkılmasın" şeklinde bir
"ters etki" yaratma tehlikesi de var... Amaçlananın tam zıddı ortaya çıkar...
Kızlar bu resimleri çektirmişler, sağda solda da yayınlandı, fakat uçlarını kapatmışlar, pek dişe dokunur bir şey göremedik yani. Kimisi elleriyle de örtmüş, sıska kollarıyla sıska göbeğinden başka kayda değer bir şey yok ortada.
Bizim Rasim Öztekin de bir tarihte meme uçlarına yıldız yapıştırıp kamera karşısına geçmişti ama, olay bizim okulun ünlü 11. Yatakhane'sinde ya da Grand Cour tuvaletlerinde geçmediği için pek bir ilgi uyandırmamıştı. Rasim, Esra'dan işittiği dırdırla kalmıştır,
"gözü körolmayasıca herif" ...
Gene bir tarihte önde gelen sanatçılarımızın çıplak resimleriyle
"avant garde" ve de
"post modern" bir albüm hazırlanmıştı da Hilmi Yavuz bile sanat için soyunmuştu hani... Memleket gençliği üzerinde yıpratıcı ve yıkıcı etkiler yaratabileceği gerekçesiyle eleştirmiştik, bize çok kızmışlardı.
Bu meme etkinliğinin
"Meme Vakfı" adına gerçekleştirildiği söylendi.
Fakat vakıf bunu yalanladı.
"Beni kullandılar" demeye getirdi.
Herhalde haklıdır, çünkü bu meme açma eyleminin
"Rowenta ile pembe hayat kampanyası" kapsamında yer aldığı da açıklanmıştı! Rowenta, bir ütü markası.
Ütüyle meme arasındaki ilişki anlaşılamadı.
"Her ikisi de kadında bulunur" desek, bende ütü de var meme de var, ben kadın mıyım?
Rowenta ütünün yanı sıra saç kurutma makinesi, elektrikli süpürge, tost makinesi ve vantilatör de üretiyor (vibratör üretmiyor)... Belki memeyle bu ürünler arasında bir
"korrelasyon" kurulmuştur.
Pembe hayatın pembesi desek, bunun koyu kahverengisi de var, sivrisi de, yayvanı da, ayvaya da, kavuna da,
"sahanda yumurtaya" benzeyeni de... O da tutmadı.
Keşke bu kampanya Gina Lollobrigida, Sophia Loren ve Banu Alkan gibi hanımlarla yürütülseydi... Aslında en etkilisi sanırım Anita Ekberg...
Kansere deva olmazdı ama sütyen satışlarını bayağı etkileyebilirdi, eh o da ekonomiye bir katkıdır.
Biz
"gericiymişiz" ya, zevkimiz Kantocu Şamram düzeyinde kaldı galiba!... Meme dediğin, Osmanlı İmparatorluğu gibi görkemli olacak!
Fakat şimdi amaç bunu bir de
"podyum konsepti" içinde ele almak ve hanımların değilse bile memleket delikanlılarının bilinçlenmelerini sağlamak olmalıdır.
İttihatçılar kızacaklar ama herhalde Demet Evgar, Afet İnan'dan çok daha etkileyicidir! Ben gözlerini de beğenirim, Halide Edib'e basar.
Yayın tarihi: 25 Eylül 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/25//ardic.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.