kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
24 Eylül 2008, Çarşamba
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Ekonomik kriz, geleceğin sanatını nasıl etkileyecek?

24.09.2008
The Guardian gazetesinin kültür yazarı Jonathan Jones'a göre, aylardır devam eden küresel ekonomik krizin sanatın geleceğine yansıması da son derece ürkütücü olacak..
İngiliz The Guardian gazetesi kültür sanat eleştirmeni Jonathan Jones'un internet 'blog'unda 19 Eylül'de yayınlanan 'Ekonomik Kriz Sanatı Nasıl Etkiler?' başlıklı yazıyı, devam eden ABD çıkışlı küresel ekonomik kriz münasebetiyle okurlarımıza sunuyoruz: "Ekonomik kriz, bu yüzyılın 'Büyük Depresyon'u ise sanat bundan nasıl etkilenecek? Bu soru, işin içine politikayı karıştırmadan cevaplanamayacak gibi. Zira, 1930 ve sonrasının sanat ortamı, Sol ve Sağ, (modernist ve gerçekçi kutuplar) arasında ayrılmış gibiydi. Yani, resmi nereden yaptığınız, nasıl yaptığınızdan daha mühimdi. Ressamlar Jackson Pollock ve Arshille Gorky ile diğer Amerikan sosyalistleri, realizm ve piktoryalizm, ya da Meksika duvar resminin devrimci akımlarından ilham almış gibiydiler. Ancak ikisi de zamanla kendi soyut sanat ifadelerine eriştiler. Bu anlamda Walker Evans'ın fotoğrafları kırsal yoksulluğun gerçekliğiyle yüklü iken, yazar John Steinbeck'in Gazap Üzümleri veya İngiltere'yi düşünecek olursak meslektaşı George Orwell'in Wigan Pier'e giden yol gibi yapıtları, bize büyük buhran dönemi kültürü hakkında gerçekçi, ciddi birer manzara sundular. Ama bir dakika... Söz konusu büyük bunalım dönemi, aynı zamanda Dali'nin 'kitsch' gerçeküstücülüğü ve daha da ciddi konuşacak olursak, faşizm ve onun kültürel aşırılıklarının adeta bir yansıması gibiydi. Naziler de, o günlerde, yaşanan ekonomik afete kendi yanıtlarını vermekle meşguldü. Örneğin, Leni Riefenstahl'in İradenin Zaferi belgeseli, aslında daha önceleri işsiz olan, ancak sonradan Almanya'yı kuşatan otobanlara nazır binaları üreten yüzlerce Almanın geniş yollar boyunca yürüyüşler yaptığı ve terli mendillerini salladığı sahneleri içeriyordu. Nazilerin 'kurumsal' çözümleri neticesinde, sanat kendi yansımasını tüm akıldışılığı, fantastikliği ve rahatsız edici düzeydeki kudretiyle ortaya serdi. Aynı dönemde SSCB gibi bir alternatif de vardı elbette. Bu komünist alternatif, her ne kadar tarih tarafından yerle bir edilmiş olsa ve geri dönüş yapmasa bile, sol cenah burada da bir fırsat bildi ve bunu da zaman içinde mümkün olduğu kadar kötüye kullanmamaya çalıştı. Ancak bunun yerine, Marksizmin alternatifi olmaksızın krize düşen kapitalizmin yaşadığı tehlike ise şuydu ki, artık kendisini akıldışı alternatiflerin var olacağı bir gelecek bekliyordu. İşte tam da bu aşamada bizler, yeni Walker Evans'larla değil, ama Leni Riefenstahl'lerle karşı karşıya olmaya daha yakın durumdayız."
Haberin fotoğrafları