Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar

Abuzittincim,
AMERİKA da başlayan tsunami üzerimize doğru bütün haşmetiyle geliyor ama biz hâlâ fenerlerle menerlerle uğraşıyoruz kardeşim. Tabii o da önemli de ekonominin tsunamisi daha bi ciddiymiş gibi geliyor bana.. Dalga yuttu muydu hepimizi yutacak, ortada fener de, fenerin sapına tutunanlar da kalmayacak. "Fener" diyince bak aklıma ne geldi. Biliyorsun son yıllarda Türkiye dış politikada çok aktif.. Suriyeİsrail ihtilafında arabuluculuk yapıyoruz, Kafkasya'daki karışıklığı çözebilmek için uluslararası önerilerimiz var..Lübnan efendim Afganistan'daki fiilen barışa katkılarımız malum. En son bi tane daha duydum Karayipler'de mi ne, o ufak cumhuriyetlerden birinde darbe teşebbüsü olmuş ve biz önlemişiz. Bunu söyleyen, TGRT de, Dışişleri Bakanı'mızın bizzat kendisi. Bilemiyorum gazeteler de yazdı mı? Ülkenin adını vermedi, belki o da bilmiyordur, oturuma katılanlar da sormadı, fakat, neticede juntayı önlemişiz. Amerika gibi yani.. Gerçi onlar genelde juntayı desteklerler, biz tersini yapmışız. Bu iş, Başbakanımızın juntanın başına telefon açmasıyla filan önlenemez Abuzittincim, herşeyden önce büyük paralar gerek. Şimdi diyorum ki gereken paraların "Almanya'daki Fener" den sağlanıp "Bizim Fener" üzerinden oraya transfer edilmediği ne malum? Dışişleri Bakanı'mızın anlattığından anlaşılıyor ki yardım istiyen Müslüman bi ülke. Bi Müslümanın dünyanın neresinde olursa olsun başka bi Müslümana yardımı caiz değil mi? İster Almanya'daki Fener ister bizdeki Fener, böyle bi para aktarımına, böyle bi yardıma, kim ne hakla karşı çıkabilir kardeşim? Zaten kayıp para 17 milyon Euro mu ne.. Bi ihtilal de ancak o kadar paraya önlenebilir yani.. Ondan ben derim ki Abuzittincim bu işin üzerine fazla gidilmesin. Mesele kaşındıkça Tayyip bey de kızmakta haklı. Bunlar devletin gizli işleri. Öyle açıkta konuşulmaz. Münasip yerlerinden öperim kardeşim.
Güneş
tecellister@gmail.com