Giriş Saati : 24.09.2008 09:14 Güncelleme : 24.09.2008 15:39
Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Amerikan PBS kanalında yayınlanan ''Charlie Rose Show'' programına katıldı ve Kafkaslar'daki kriz başta olmak üzere uluslararası ilişkilerin gündeminde bulunan konulara ilişkin soruları yanıtladı.
Türkiye'nin bulunduğu bölge nedeniyle yoğun dış politika gündemine sahip olduğunu anlatan Babacan, Kaskaslar'daki sorunların uzun zamandır beklemede bulunan sorunlar olduğunu belirterek, sorunların şimdi gün ışığına çıktığını ve bu sorunların bölgenin dışında pek çok bölgeyi de etkilediğinin görüldüğünü söyledi.
Babacan, bu kapsamda Gürcistan'ın Güney Osetya ve Abhazya ile sorunlarının uzun zamandır var olduğunu, bu sorunun daha sonra Gürcistan-Rusya, ardından Rusya-Gürcistan, daha sonra Rusya-ABD ve son olarak da Rusya NATO sorununa dönüştüğünü kaydetti. Olayları kimin başlattığının önemi olmadığını belirten Babacan, Türk heyetinin krizin başlamasının hemen ardından Moskova'ya gittiğini ve taraflarla hep temasta bulunduğunu söyledi.
Sorunun tarihi kaynakları olduğunu da belirten Babacan, Kosova'nın bağımsızlık kararının, Gürcistan ile Ukrayna'nın NATO üyeliği hedeflerinin ve ABD-Polonya işbirliğinin Rusya tarafından tehdit olarak algılandığını hatırlattı. Babacan, herkesin Rusya'nın gücünün farkında olması gerektiğini bildirdi.
Türkiye'nin Kafkasya İstikrar ve İşbirliği Platformu (KİİP) girişiminden de bahseden Babacan, Rusya ile Gürcistan, Azerbaycan ile Ermenistan, Ermenistan ile Türkiye arasındaki sorunların bu platform aracılığıyla masaya yatırılabileceğini, sorunların konuşulmasının önemli olduğunu söyledi.
AB ÜYELİĞİNE DESTEK
Bakan Babacan, Türkiye'de kamuoyunun AB üyeliğine verdiği destekte 2006-2007 arasında bir azalma olduğunu, ancak şimdilerde AB'ye verilen desteğin yeniden arttığını bildirdi.
Babacan, bu kapsamda Almanya ve Fransa gibi bazı AB ülkelerinin liderlerinin Türkiye'ye karşı olumsuz tavırlarının ve Kıbrıs meselesi yüzünden AB tarafından müzakere başlıklarından birinin bloke edilmesinin, Türk kamuoyunda ''duygusal bir tepkiye'' yol açtığını belirtti.
İSRAİL-SURİYE İLİŞKİLERİ
Dışişleri Bakanı Babacan, Türkiye'nin İsrail ve Suriye ilişkilerinde oynayabileceği role ilişkin bir soru üzerine, Türkiye'nin şu anda İsrail ve Suriye arasındaki dolaylı görüşmelerde tek arabulucu ülke konumunda olduğunu ve iki ülke heyetleri arasında mekik diplomasisi sürdürdüğünü anlattı.
Türkiye'nin söz konusu görüşmelerin başarılı olacağından umutlu olup olmadığının sorulması üzerine ise Babacan, şu ana kadar iki ülkede de bu konuda heves ve güçlü siyasi irade gördüklerini kaydetti. Babacan, Türkiye'nin bu konuda rol almasının nedeninin de bu iki ülkenin birbirine güvenmemesi ancak Suriye'nin de İsrail'in de Türkiye'ye güven duyması olduğunu belirtti.
Bakan Babacan, bu çerçevedeki sorunlardan birinin sınır ve toprak sorunu olduğunu ancak bunun yanı sıra güvenlik ve su sorunu gibi konuların da bulunduğunu kaydetti.
İRAN
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın New York'ta olduğunun ve geçen aylarda Türkiye'yi ziyaret ettiğinin hatırlatılarak, İran konusunda Türkiye'nin bir tür "arabulucu" rolü oynayıp oynayamayacağının sorulması üzerine Babacan, "Ben buna bir arabuluculuk rolü demezdim. Ancak halihazırda diyaloğu kolaylaştırma bakımından bir rol oynuyoruz" dedi.
Babacan, yapmaya çalıştıklarının eğer taraflar arasında kültürel farklılıklardan kaynaklanan herhangi bir yanlış anlama varsa bu boşlukları doldurmak olduğunu belirtti. Babacan, bu çerçevede hem İran'la hem de 5 BM Daimi Konseyi üyesi ve Almanya (5 1) ile birçok görüşme yaptıklarını kaydetti.
Bu konuda iyimser olup olmadıklarının sorulması üzerine ise Babacan, İranlıların müzakere sürecine girmek istediğini gözlemlediğini, ancak atılacak yeni adımların, şartların ne olduğu gibi konuların da konuşulmasının önemli olduğunu düşündüklerini söyledi. Öte yandan uluslararası toplumun şüpheleri ve kaygıları olduğunu hatırlatan Bakan Babacan, bu kaygı ve endişelerin de ele alınması gerektiğinin altını çizdi.
Babacan, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu kurallarına uyulmasının önemine işaret etti, ancak aynı zamanda 5 1 ülkelerinin de İran'a karşı belli bir anlayış ve saygı göstermesi gerektiğini belirtti.