AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Zamanın emanet olduğunu bilen, zamanın en büyük nimetlerden, imkanlardan biri olduğunu bilen, seçildiği mevkilere sınırlı bir süre için seçildiğinin şuurunda olan, halka hesap veren kadroların adresidir AK Parti. Burası çok önemli'' dedi.
Erdoğan, partisinin Kağıthane İlçe Teşkilatı'nın Kağıthane Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen 3. Olağan Kongresi'nde yapacağı konuşma öncesinde kürsüye, partililerin ''Türkiye seninle gurur duyuyor'' sloganlarıyla çıktı.
Kongrenin AK Parti ve Türkiye'ye hayırlı olması dileğinde bulunan Erdoğan, ülkenin her yerinde katıldıkları kongrelerde, açılışlarda bu coşkuyu doya doya yaşadıklarını ve bu heyecanı yüreklerinde hissettiklerini dile getirdi.
''Bu coşkunun kaynağı sizlerin vatan, millet sevgisiyle çarpan kalplerinizdir. Bu coşku ve heyecanın mevkisi sizin tertemiz yüreklerinizdir'' diyen Erdoğan, AK Parti'nin de o temiz yüreklerden çıktığını, kendilerinin de o temiz yüreklere layık olmaya gayret ettiklerini ve 6 yıldır gece gündüz çalıştıklarını anlattı.
Erdoğan, ''Biliyorum ki AK Parti Türkiye'yi sahiplendiği için sizler de AK Parti'yi sahipleniyorsunuz. Biliyorum ki AK Parti Türkiye'nin hukukunu koruduğu için sizler de AK Parti'nin hukukunu koruyorsunuz. AK Parti, Türkiye'yi, AK Parti İstanbul'u, AK Parti Kağıthane'yi mamur hale getirdiği için sizler de bu çatının altındasınız'' dedi.
''BU KİMLİK TÜRKİYE'NİN KİMLİĞİ''
Salonda bulunan partililere Türkiye, İstanbul ve Kağıthane adına siyasete yaptıkları katkılar için kendisi ve millet adına teşekkür ettiğini söyleyen Erdoğan, ''Siz sevgili gençler, siz saygı değer hanımlar, beyler, kardeşlerim, bu hareket, sizin hareketiniz. Bu misyon sizin misyonunuz. Bu kimlik sizin kimliğiniz. Bu kimlik Türkiye'nin kimliği'' diye konuştu.
Erdoğan, bu mücadelenin bin yıldır muhabbetle, inançla, sevdayla, akılla, bilimle yoğurulan bu toprakların ruhuna sahip çıkmanın, bu toprağın insanlarına hizmet etmenin mücadelesi olduğunu kaydetti.
Kağıthane Belediyesinin ''Zamanı hizmete dönüştürmek'' şeklindeki sloganını hatırlatan Erdoğan, bu sloganın kendilerinin hizmet felsefesine uygun bir slogan olduğunu vurguladı.
''Bizim üzerimize düşen durmadan, duraksamadan hizmet üreterek ülkemizi kalkındırmak, milletimizin refah seviyesini yükseltmektir'' diyen Erdoğan, tek tek bütün şehirleri kalkındırarak Türkiye'yi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ifade ettiği muasır medeniyetler seviyesine taşımak görevleri bulunduğunu, bu yüzden ''Durmak yok yola devam'' dediklerini söyledi.
AK PARTİ DÖNEMİ
Ülkeler, milletler, şehirler arasında kıyasıya bir rekabet yaşanan günümüzde geriye düşmemek için hiç vakit kaybetmeden, imkanları boşa harcamadan ülkeye hizmet etmek zorunluluğu bulunduğunu belirten Erdoğan, Ak Parti'nin kurulduğundan beri Türkiye'nin kaynaklarını Türkiye'ye kazandırma bilinciyle hareket ettiğini kaydetti. Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
''AK Parti, siyasete bu yeniliği getirmiştir. Zamanın emanet olduğunu bilen, zamanın en büyük nimetlerden, imkanlardan biri olduğunu bilen, seçildiği mevkilere sınırlı bir süre için seçildiğinin şuurunda olan, halka hesap veren kadroların adresidir AK Parti. Burası çok önemli. Yani kendi kendine hesaba çekilmeden hesaba çekmektir. Mesele bu. Ve bizim hesaba çekileceğimiz zamanlar demokrasi uygulamasının da neresidir? İşte sandıklardır. Her sandıklar kurulduğunda hesaba çekiliriz. Ama siyasetçi eğer kendisini sandığa gitmeden önce hesaba çekemiyorsa, çekmiyorsa, evet o zaman siyasette de mezar aynen sandığa gömülürüz. Bunun acı faturaları var mı? Var. Öyleyse bunu bilerek çalışacağız. Bunu bilerek gayret edeceğiz. Ve milletle el ele olacağız. Milletle karşı karşıya olmayacağız. Ha bazen olur ya birileri çıkabilir ama biz ne dedik, 'Sessiz yığınların sesiyiz. Biz kimsesizlerin kimsesiyiz'. Bu dönem açılıp kapanacak olan bir dönem değil, milletimizin makus talihini çevirecek, insanlarımızın yüzünü güldürecek bir dönemdir. AK Parti'nin iktidar dönemi Türk siyasi tarihinde altın bir sayfa, çığır açan bir dönem olarak anılacaktır. Bir değişim, dönüşüm dönemi olarak anılacaktır. AK Parti dönemi bir reformlar, yenilikler, bir ilkler ve rekorlar dönemidir. AK Parti söyledikleriyle yaptıkları uyumlu olan bir siyasi iradeyi Türkiye'ye hakim kılmıştır.''
Erdoğan, partisinin Kağıthane İlçe Teşkilatı kongresinde yaptığı konuşmada, kendilerinin bugüne kadar ne aldatan, ne de aldanan olduklarını ve ne söyledilerse bunların tamamına yakınını yaptıklarını söyledi.
Hiçbir zaman yalan ve yanlışla halkı oyalamadıklarını ifade eden Erdoğan, ''Hayallerimiz büyüktü. Biz bu hayallerimizi gerçekleştirme gayreti içinde olduk. İyi yöneltildiği, kaynaklar istismar edilmediği takdirde bu ülkenin büyük potansiyelinin ortaya çıkaracağı, çok büyük işler başarılacağı artık anlaşılmıştır. Gelinen noktadan geriye gidiş olmayacaktır. Türkiye hiçbir kazanımından vazgeçmeyecektir'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, nereden nereye gelindiğini çok iyi bildiklerini ifade ederek, ''Bir bataklıktan ülkeyi çıkarıyoruz. Bir karanlık tünelden ülkeyi çıkarıyoruz. Şimdi gelinen noktada hala karamsarlık tohumları ekmek isteyenler, umutların yeşermesinden rahatsız olanlar var, ama emin olunuz, hariçten okunan gazeller bu gülistanı, bu gül bahçesini harap hale getiremeyecek'' dedi.
EKONOMİK VERİLER
AK Parti iktidarı ile birlikte Türkiye'nin büyüme konusunda çok önemli bir istikrar çizgisi yakaladığını ve gayri safi milli hasılanın 5 yılda 3 kat artarak, 230 milyar dolardan 659 milyar dolara ulaştığını dile getiren Erdoğan, ülkenin kalkınmasının bununla ölçüldüğünü, göreve geldiklerinde 79 yıl içinde 36 milyar dolar olan ihracatın geçen ay itibariyle 130 milyar yükseldiğini belirtti.
Erdoğan, ''Türkiye ekonomisini o kırılgan yapıdan kurtarıyoruz. Yel esince bütün dalları kırılan o eski ekonominin yerinde şimdi istikrar ve güven temelinde yükselen bir ekonomi var'' diye konuştu.
Göreve geldiklerinde hazine iç borçlanma vadesinin 9 ay olduğunu, 2007 yılında ise bunun 33,5 aya tırmandığını dile getiren Erdoğan, bunun iç piyasalardaki güvenilirlikten kaynaklandığını söyledi.
Bütün bu rakamların ülkede taşların yerine oturduğunu ve binanın temelinin sağlam bir şekilde atıldığını ortaya koyduğunu ifade eden Erdoğan, ''Şimdi bize düşen, binayı bu sağlam temeller üzerine yükseltmektir. Türkiye, dünyanın 17'nci, Avrupa'nın da 6'ncı büyük ekonomisi. İnşallah ülkemizi Cumhuriyet'in 100'üncü yıl kutlamalarında dünyanın 10'uncu büyük ekonomisi haline getireceğiz'' dedi.
''YILBAŞINDAN İTİBAREN TEKRAR TL'YE GEÇİYORUZ''
''Türkiye'ye inanmayanlar, milletimize güvenmeyenler bu hedefimizi boş hayalle karıştırıyorlar. Hayır, bu boş bir hayal değil'' diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bu ülkemizin potansiyellerini göz önüne alarak yapılmış bir gelecek planlamasıdır. Türkiye'ye karşı hiçbir rüyası olmayanların, aşkı, sevdası olmayanların, bizim hedeflerimizi gerçek dışı olarak değerlendirmeleri normaldir. 'Enflasyonu tek rakamlı hanelere çekeceğiz. Paranın sonundan 6 sıfırı atacağız, bütün köylerimize yol ve su götüreceğiz, 15 bin kilometre duble yol yapacağız' dediğimizde de bizi hayal kurmakla itham ediyorlardı. Ne oldu? Şimdi duble yollarda neredeyse 10 bin kilometreyi yakaladık. Paradan 6 sıfırı attık mı? Attık. Yılbaşından itibaren tekrar TL'ye geçiyoruz. Enflasyonda tek haneli rakamı yakaladık mı? Yakaladık. Son krizler sebebiyle şöyle bir dalgalanma oldu, ama yine aslına dönecek. Hiç endişeniz olmasın. Ben buradan bir davet yapmak istiyorum.
Ülkemin tüm insanlarına bir davet, bir çağrı yapmak istiyorum. Çünkü bu sorun sadece Tayyip Erdoğan'ın sorunu değil, 70 milyonun sorunu. Hep beraber yapacağız. Mutluluğunu beraber yaşayacağız. Bu başarının altındaki sır nedir derseniz, diyorum ki milletimizin geleceğini kazanma yolundaki azim ve kararlılığıdır. Birlik ve beraberlik içinde ülke sevgisiyle çalışıp çabalamasıdır. Burada iki tane sihirli kelime var. Biri güven, biri istikrardır. Ne olur bu güveni gölgelemeyin, zedelemeyin. Bu istikrara gölge düşürmeyin. 'Biz bu güveni zedelersek, bu istikrarı zedelersek AK Parti'yi seçim sandıklarında mağlup ederiz' derseniz, bundan biz kaybetmeyiz ülke kaybeder, milletimiz kaybeder. Biz ne diyoruz? Milletimiz yeter ki kazansın biz kaybetmeye hazırız. Bunun için de bir ana muhalefete de yavru muhalefete de bir çağrı yapıyorum. Diyorum ki, Allah aşkına Türkiye'ye bizim yapmamız gereken bir proje varsa bize tavsiye edin yapalım. Eğer onu yapmıyorsak bizi o zaman halka şikayet edin. O zaman halkım ne yapar, AK Parti'ye gereken tokadı atar. Ama bugüne kadar bir tane 'Şurası yanlış, bunun doğrusu budur' dediniz mi Allah aşkına? Bir tane gelin, söyleyin. Yok, yok... İşte biz buna üzülüyoruz. Sadece iftira kampanyası.'' FIRAT'IN DAVETİ
Erdoğan, salonda bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'a yönelik ''iftiralar bulunduğunu'', Fırat'ın, kendisine ''iftira atanları'' televizyona çıkmaya davet ettiğini belirtti. Erdoğan, Fırat'ın, ''Eğer sen bunu ispatlarsan, ben siyasetten çekileceğim, milletvekilliğinden çekileceğim. Ama sen ispatlayamazsan ben milletvekilliğinden çekilmeni istemiyorum. Ama çık televizyona de ki, (Ben şerefsizim, namerdim, müfteriyim)'' dediğini aktardı.
Salonda bulunan Fırat'a, bu davetine yanıt gelip gelmediğini soran ve ''Hayır'' yanıtını alan Erdoğan, ''Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi'nin karakteri budur. Gelemezler. Bunlar sadece 'iftira at, tutmazsa iz kalır' mantığıyla hareket ederler. Ben diyorum ki, AK Parti bünyesinde siyaset yapanlar olarak bu azim ve kararlılığın, birlik ve beraberliğin temsilcisi oldunuz. Türkiye, kalkınma kararını milletimizin bütün fertlerinin ortak iradesiyle vermiştir. Bu karardan dönüş yoktur. Biz iftira ile değil, hizmet ile meşgulüz. Farkımız budur'' diye konuştu.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kararlı, omurgalı duruşun temsilcileri olacaklarını ifade ederek, ''Çünkü sessiz yığınların sesi olmak, kimsesizlerin kimi olmak omurga istiyor. Bunu unutmayın. Bu yolda hizmete aksamadan devam edeceğiz'' dedi.
Erdoğan, partisinin Kağıthane Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen Kağıthane İlçe Teşkilatı 3. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Kağıthane'nin Türkiye'nin gelişim, değişim ve çağ atlatmasının en güzel örneklerinden birini oluşturduğunu ve burada büyükşehir, ilçe ve il özel idaresi ile birlikte eğitim, sağlık, adalet, emniyet, konut, ulaşım ve enerji alanlarında adımlar atıldığını, eğitimde seferberlik ilan ederek derslik sayısını yüzde 50 oranında arttırdıklarını, devlet hastanesini açtıklarını, ulaşım alanında da ciddi yatırımlar yapıldığını kaydetti.
Büyükşehir Belediyesinin 4.5 yılda ulaşım için 11.5 milyar YTL yatırım yaptığına işaret eden Erdoğan, ''Bu rakamlara nasıl ulaşılıyor. Aslında çok zor değil. Milletin kaynaklarını millet için kullanınca, hortumun, yolsuzluğun önünü kesince bu rakamlara ulaşılıyor. Olay bu'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Kağıthane'ye Şehir Tiyatroları'nın getirildiğini, restorasyonlar yapıldığını, ancak bazı hizmetlerine de karşı çıkanlar olduğunu belirterek, şunları söyledi:
''Bir yerde bir tiyatro binasını yıkarak yerine daha güzel ve modern bir bina yapmak istedik. Hemen 'istemezük', hemen itiraz. Neden? Çünkü bazı şeyler ellerinden gider diye korkuyorlar. Korkmayın. Her şey Türkiye için. İstiyoruz ki daha modern salonlar olsun, daha fazla insanın izleyebileceği tiyatro salonları kuralım. Biz bu adımları atıyoruz. Bütün bunlara rağmen 'hayır', niye? Çünkü bizi takip etmiyorlar. Biz istiyoruz ki sizler aracılığıyla bunları anlatalım. Kapı kapı siz anlatacaksınız.''
Erdoğan, ilçede 6 kapalı spor salonu, 5 çim saha, 4 yılda 108 park, 3 adet mahalle konağı yapıldığını, sokak ve caddelere 550 bin metre kare parke taşı döşendiğini ve sosyal kültürel değerleri de ihmal etmediklerini anlattı.
Toplam 141 eski eseri İstanbul Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü envanterine kaydettiklerini dile getiren Erdoğan, ''AK Parti zihniyeti kaybeden, yok eden değil, kaybolanları çıkaran bir zihniyet. Kulağı olanlar bunu duyar. Gözü olanlar da gelir bunları yerinde görür. Temenni ederim ki, dili olanlar da bunu anlatır. Ülkemin, halkımın motivasyonunu artırmak için bunları anlatmanız lazım. Buna ihtiyaç var. Bunu başardığımızda birçok dengeler farklı şekilde değişecek'' diye konuştu.
''YOKSULLARA, KİMSESİZLERE YARDIM''
Başbakan Erdoğan, yetimlere, yoksullara, kimsesizlere sürekli gıda, ev eşyası, araç-gereç yardımının yerel yönetimler ve parti çatısı altındaki hayırseverler tarafından sürekli yapıldığını belirterek, şunları söyledi:
''Biz bu tür sosyal yardımlaşmayı çok önemsiyoruz. Çünkü Anayasa'da Türkiye Cumhuriyeti devleti nasıl tanımlanıyor; demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti... Sosyal hukuk devleti olmasının gereği budur. Bunu yapacağız. Dayanışma halinde olacağız. Nerede fakir-fukara var muhtarlarımız, belediye başkanlarımız ve kaymakamlarımıza bildirecekler. Onlara ulaşacağız.''
Erdoğan, dün akşam katıldığı Beyaz Ay Derneği'nin iftar yemeğinde kendisine 'Siz bize sahip çıktınız. Çünkü ben her ay 430 YTL çocuğuma baktığım için alıyorum' dediklerini hatırlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Ama birileri de ne diyor? Diyor ki 'Bunların oyunu almak için 430 YTL veriyor'. Kardeşim bu benim görevim. Bu özürlü kardeşimin anasına biz sahip çıkmazsak o yavrusuna nasıl bakacak? Bunu düşünüyor musunuz? İnsan olmanın gereği budur. Bunu yapmak durumundayız. Zaman oluyor çıkıp diyorlar ki 'bunlar seçimde her seçmene bir cumhuriyet altını dağıttılar'. Kardeşim sadece bize oy verenleri hesaplarsak 16 milyon 500 bin cumhuriyet altını. Bir de 'altını al oy verme' diyenler var ya onları da koyduğunuz zaman 20-30 milyon. Ya bunun kaça tekabül ettiğini hiç düşünüyor musun? Ya bunlar hesap bilmiyor. Ya bunlar hiç matematik okumadılar. Ya bunlar hiç toplama çıkarma yapmadılar. Durmak yok, yola devam...''
ULAŞIM YATIRIMLARI
Erdoğan, belediye başkanı olduğu dönemde Kağıthane'de KİPTAŞ eliyle toplu konut yaptıklarını, Teras Evleri'ni yaptıklarını, Sadabad Camii'ni sular altından kurtararak restorasyon ve renovasyonunu yaptıklarını, belediye binasının büyük ölçüde bitirildiğini anlattı.
Şimdi, Büyükşehir Belediye Başkanı'nın, Cendere'yi etrafıyla pırıl pırıl hale getirmek için proje çalışmalarını sürdürdüğünü anlatan Erdoğan, Boğaz'dan yapılacak bağlantıyla birlikte bu derenin Boğaz'dan gelen temiz suyu alarak Haliç ile bütünleşeceğini kaydetti.Erdoğan, bütün bunların büyük hayalleri olanların, derdi olanların, sevdalı olanların, İstanbul'a aşık olanların işi olduğunu söyledi.
Yıllardır Marmaray'ın konuşulduğunu, ancak yapılmadığını da dile getiren Erdoğan, şu anda Marmaray'ın inşaat çalışmalarının başladığını ve 2010-2011 gibi boğazın altından raylı sistemi geçireceklerini kaydetti. Erdoğan, bu tünelin güneyinden yine lastikli araçlar için ikinci tüp tünelin yapılacağını ve Ahırkapı'dan gelip Haydarpaşa'nın arkasına çıkacağını belirtti.
Ulaşımda 3. adımın da 3. köprü olduğunu belirten Erdoğan, 3. köprü ile de Boğaz'ın kuzeyinden ağır vasıtaların geçişini sağlayacaklarını söyledi. Erdoğan, 3. köprüye de şimdiden muhalefet başladığına işaret ederek, şöyle konuştu:
''Ama bunlar aynı zihniyet, değişen bir şey yok. Onlar birinci köprüye de 'hayır' demişlerdi. Ama şimdi üzerinden gidip geliyorlar. Niye gidip geliyorsun, arabalıyla git. Hiç olmazsa birinci köprü rahatlasın. Onlar ikinci köprüye de karşı çıktılar. Onu da kullanıyorlar. Şimdi 3. köprüye de karşılar. Korkarım onu da kullanırlar. Olsun yanlışın neresinden dönerseler kardır. Bizim yanımızda söylemeleri önemli değil, kendi dünyalarında söylesinler yeter.''
Kağıthane'de 7 kilometre uzunluğunda tünel yol yapıldığını ve Dolmabahçe'den tünele girildiğinde Kağıthane'den 7 dakikada çıkılacağını belirten Erdoğan, bu yıl sonuna kadar 2 tünelin açılışını yapacaklarını bildirdi.
Erdoğan, yaptıklarının tamamını anlatmaya vakitlerinin yetmediğini ifade ederek, ''Burada çizdiğimiz tablo sadece Kağıthane'nin, İstanbul'un tablosu değil, bütün Türkiye'nin resmine bakarsak yine aynı manzaraları göreceğiz. Son derece güzel bu tablonun ressamları karşımda sizlersiniz'' diye konuştu.
''OMURGALI DURUŞUN TEMSİLCİSİ OLACAĞIZ''
Ramazan Bayramı'na yaklaşıldığını, bu bayramın birlik ve beraberlik bayramı olduğunu da kaydeden Erdoğan, bu birlik ve beraberliğin gölgede kalmamasını istedi.
Erdoğan, Mevlana'nın ve Yunus'un kültürüyle kazandıkları anlayışı yaymanın gayreti içinde olduklarını ifade ederek, ''Tabii bir şeyi de ihmal etmeyeceğiz. O da nedir, kararlı duruşun temsilcileri olacağız. Omurgalı duruşun temsilcileri olacağız. Çünkü sessiz yığınların sesi olmak, kimsesizlerin kimi olmak omurga istiyor. Bunu unutmayın. Bu yolda hizmete aksamadan devam edeceğiz. Azimle, kararlılıkla, el ele, omuz omuza devam edeceğiz'' dedi.
Bu nedenle ana kademeden gençlik ve kadın kollarında çalışanlardan ricası bulunduğunu ifade eden Erdoğan, bütün sandıkların tek tek görevlileriyle taranmasını ve her sandık müşahidinin kaç kişiden sorumlu ise eğitip, tüm yapılan hizmetlerden haberdar etmesini istedi.
''HEDEF 20 MİLYON''
Aksi takdirde görevlerini yapmamanın sorumluluğu içinde olacaklarını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
''AK Parti'nin her bir ferdi, 16 milyon 500 bin seçmen gönül vermiş. Bunlar bizim üyemiz değil, o ayrı mesele. Ama ben inanıyorum ki, AK Parti'ye gönül vermişler. Biz bunların tamamını tek gönül sayıyoruz. Tek vücut sayıyoruz, tek el sayıyoruz ve geleceğe de böyle yürüyoruz, böyle yürüyeceğiz. Şimdi hedefimiz ne? 16 milyon 501, 502, 503... 20 milyon. Buralara doğru gideceğiz. Ama bu işler adam markajıyla olur, birebir markajla olur. Sadece buralarda konuştuklarımızla değil. Tüm yaptıklarımızın anlatılması lazım. Unutmayın hafızayı beşer nisyan ile maluldür. İnsanoğlu unutkandır, unutur. Bunları anlatacağız ki bilsin, unutmasın. Bunu başaracağız. Ben sizlerden bunu bekliyorum. Şimdi Mart 2009'da yapılacak seçime Kağıthane hazırlanmaya başlayacak. Şimdiden,beklemek yok. Ona göre çalışacağız.''