İnanılmaz günler yaşıyoruz. Her taşın altından bir Çapanoğlu çıkıyor. Haber bülteni izlemiyor da sanki bulmaca çözüyor gibiyiz.
Herkesin kafasında aynı tilkiler dolaşıp, duruyor: "Hımm, bu iş böyle görünüyor ama hiç de öyle olmayabilir..." Kime inanacağımızı, güveneceğimizi şaşırdık... Devletin içine yuvalanmış "kötü niyetli devletçiklerin" her gün ayrı bir icraatı ortaya çıkıyor. Koskoca yardım organizasyonlarının arkasında kişisel menfaat odakları beliriveriyor.
Medya etiği, "Başbakanlık düzeyinde" tartışılıyor. Gördüğümüz hiçbir şeyin aslında "göründüğü gibi olmadığı" gerçeği, hayatımızı koca bir "paranoya podyumuna" çevirdi. İyi de; insan, atacağı her adım öncesinde zemini yoklayarak yürüyemez ki...
Beni en çok şaşırtan ve kaygılandıran ise RTÜK Başkanı Dr.Zahid Akman hakkındaki soruşturmalar, iddialar... O Zahid Akman ki, televizyonun ıslah edilmesi, kural ve etik değerlere bağlı çalışması, çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimine zarar vermemesi, kısaca "ahlaklı" olması için kurulan özerk bir kuruluşun en tepesindeki isim... Evet, suçu ispat edilene kadar herkes masumdur. Ben de bugün için Akman'ın masum olduğuna inanıyorum. Ama en çok da inanmak istiyorum. Zira bunca hayal kırıklığını kaldıracak takatim kalmadı...
Yayın tarihi: 21 Eylül 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/21/gny/haber,32D368C98AEC4EAF80CEB66F9BED1438.html
Tüm hakları saklıdır.