-Siz örtünüzü türban mı , başörtüsü olarak mı tanımlıyorsunuz? - Ben başörtüsü kullanıyorum. Türbanın bağlama stili farklıdır. Türban saçı kapatır, bir saç aksesuarıdır. Türbanı siyasetçiler uydurdu. Ben türban takmıyorum, etrafta da türban takan çok az kadın var. Başörtü boyundan bağlanır ben başörtülüyüm.
- Başörtülü değil de, başı açık ama inançlı bir kadın olsanız da bu kadar ilgi çeker miydiniz New York'ta? - Evet, hem açıkların hem de başörtülülerin kullanabileceği tasarımlar yaptığım için dikkat çekerdim.
- Tasarımlarınız için fikir aldığınız birileri var mı? - Hiç kimseden fikir almam, hiç modayı takip etmem, gördüğünüz her şey bana aittir. Bunların hepsi benim kendi özel düşlerimdir.
- Bu denli dekolte bir kıyafet bilinç altınızda varsa, bu şu anlama geliyor. Dininize bağlısınız ama bir yandan da dekolteyle göğsünüzü göstermek istiyorsunuz... - O göğüs benim değil. En uzun rüya 19 saniye sürermiş; eğer siz o rüyanın içinde 20 saniye kalıyorsanız o zaman ruh bedene dönmüyor ve siz uykuda ölüyorsunuz. Eğer ben de hayalimdeki kadınlara takılıp kalırsam kimlik ve kişilik bunalımı yaşarım. Dekolte kıyafeti hayal eden içimdeki seksi Rabia. Ben dekolte diye tanımladığınız kıyafetlerimle eşimin karşına, kadınların karşısına çok rahat çıkarım. Kendi inandığım sınırlar içerisinde bu elbiseleri kendime yasak görmüyorum.
- Türkiye'deki siyasi gelişmelerin sizin parlamanızda etkisi olduğunu düşünüyor musunuz? - Hiçbir şekilde etkisi olduğunu düşünmüyorum, aksine engel olduğunu düşünüyorum. Bu da onun adamı yaklaşımı oluyor. Oysa ben hiçbir siyasi gruba, cemaate mensup değilim.
Yayın tarihi: 20 Eylül 2008, Cumartesi Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/20/ct/haber,0A475C47B8734DA7936790AA60D1C3A7.html Tüm hakları saklıdır.