kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
20 Eylül 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
EMRE AKÖZ

Tek gazete yeter mi?

Başbakan Erdoğan, en azından İstanbul Belediye Başkanlığı döneminden bu yana, medyadan ağzı yanmış bir siyasetçi. Medyada yer alan, yalan
ya da yönlendirici haberlere, uydurma bağlantılara kızıyor.
Son olarak çağrıda bulundu: " Doğan Grubu'na ait gazeteleri evinize sokmayın! " Halkın, seçmenlerinin, parti teşkilatının bu çağrıya kulak verip vermeyeceğini göreceğiz.
Ben olaya başka bir açıdan bakmak istiyorum. Önce bir gözlem:
Türkiye'de görev yapan ve Türkçeyi gayet iyi bilen bir yabancı medya temsilcisi özetle şöyle demişti:
" Türk gazetelerinde her türlü haber yer alıyor. Ancak bu haberin biri o gazetede, diğeri bu gazetede çıkıyor. Ayrıca haberlerin bir kısmı doğru, bir kısmı yönlendirme amaçlı. Sabahtan öğlene kadar geçen sürede, hangi haberin ne olduğunu anlamak için uğraşıyoruz. "
Yabancı muhabirin bu saptaması bize şunu gösteriyor: Sadece bir gazeteyi takip ederek Türkiye'de neler olduğunu anlamak mümkün değil.
Farklı, hatta zıt yayın politikaları güden gazeteleri karşılaştırarak okumak gerekiyor.
Ergenekon meselesi bunun şart olduğunu apaçık göstermedi mi? Kimi gazeteler bir yıl boyunca, mecbur kalmadıkça, bu olayı görmezden geldi; kimileri de ayrıntılarıyla işledi.
Almanya'daki " Deniz Feneri e. V " davası da buna örnektir. Davadan fevkalade "mutlu" olarak söz eden bazı gazeteler, olayın bazı ö nemli yönlerini es geçebilirken; davadan "rahatsız" olanlarda ise ilginç, hatta karanlık kimi bağlantıları okuduk.
"Demokrasi", "basın özgürlüğü", "çok seslilik" gibi önemli değerler bir yana; yukarıda da değindiğim gibi, " Türkiye'de neler olup bittiğini gerçekten anlamak isteyen " bir okurun, tek gazete ile ye tinmesi mümkün gözükmüyor.
Ama böyle kaç kişi var?