Fatih Terim küfredince seksi mi oluyor?

Hafta sonunu yine Fatih Terim ve talebelerinin sinir patlamaları, küfürleri ve kırmızı kartları ile geçirdik. Fatih Terim, bir spor yazarına tanıklar önünde cep telefonunda ettiği korkunç küfürler kadar, bu haberlere verdiği cevap ile de öfkemi kabartıp nefretimi harekete geçirdi. Fatih Terim'in bu küfürbaz, maço, terbiye yoksunu hallerinden artık ileri derecede rahatsız oluyorum. Belçika maçındaki saçma sapan hareketleri ve spor yazarına küfür sonrası yaptığı sözde 'özür' konuşması ise tam ibretlik ve Terim'in artık dizginlenebilmesi mümkün olmayan şişkin egosunun muhteşem bir gövde gösterisi gibi: "Maçtan sonra salim kafayla düşündüğüm zaman şartlar ne olursa olsun antrenörlük kariyeri çok küçük olan veya belli olan bir antrenörün tahriklerine kapılmamalıydım. Ne yaparsa yapsın, haklı olsam da bu gerilimi yaşamamalıydım. Burada bir hata yaptığımı kabul ediyorum." Yani beyefendinin üzüntüsü; kariyeri küçük bir antrenörün tahriklerine kapılmış olmak! Demek ki, Allah Türk futbolunu FIFA kapılarında uzun savunmalar, karınları ağrıtan bekleyişlerden korumuş. Allah muhafaza; karşında İngiltere, İspanya, Almanya gibi bir ülkenin 'kariyeri çok büyük' bir hocası olsa neler yapacaktı çok merak ediyorum. Bu açıklama çok çirkin ve faşizanca. Sayın Terim insanları 'kariyeri küçük', 'kariyeri büyük' diye sınıflandırıyor. Ama ülkesini, hem de forması ve bayrağıyla temsil ettiği ülkesini küçük düşürme pahasına sahada o çirkinliklere imzasını atarken, belli ki kendisini 'büyük kariyerli antrenör' sınıfına sokuyor. Sonra da spor yazarına ettiği küfürler için de "Daha ne! İyilik yaptım işte, kimse ne okuyordu ne dinliyordu, şimdi birkaç günde tanınmış oldu" diyebiliyor. Yazıklar olsun. Hiç sorumluluk duygusu yok. Kendini örnek alan milyonlarca futbol fanatiği, futbolcular umurunda bile değil! Hafta sonunun diğer korkunç insanı ise Fenerbahçeli Volkan oldu. Tıpkı ağzı bozuk külhanbeyi kılıklı hocası gibi o da futbolda görmek istemediğimiz ne kadar saçmalık varsa; hepsini Hacettepe maçının son dört dakikasına sığdırmayı başardı. Terim "Ben çocuklara riskli hareketleri hakem önünde yapmamayı öğretemedim" demişti bir demecinde. Ama içini serin tutabilir, en azından talebeleri kabadayılıklarından öğrendiklerini uygulamalı olarak çalışıyorlar!