Gülben Şehrazat'a parayı ödeyecek mi?

İşin içine para girince, ne dostluk kalıyor, ne de başka bir şey. İşte Şehrazat ile Gülben Ergen'in durumu... Ergen'in konserlerinde seslendirdiği şarkılarından telifini alamayan Şehrazat, bu nedenle Gülben'e kapılarını kapatmış. Oysa birkaç yıl öncesine kadar anne-kız, abla-kardeş gibiydiler. Şehrazat, Gülben'i Gülben yapan pek çok şarkıya imzasını attı. Birlikte, el ele bir şeyler yarattılar. Amaa... Ama o günlerde amatör ruh, ortak bir hedef vardı. Ne zaman ki Gülben, albümleri satan ve şarkıları dillere düşen bir isim oldu; ilişkinin de rengi değişti. Neler oldu peki? Bunu sadece parayla açıklamak mümkün mü? Bence değil... Gülben, Şehrazat'ın baskın karakterinden (çünkü Şehrazat sadece şarkı vermekle kalmaz, yaşam koçu gibi çalışır) sonra kendi kanatlarıyla uçmaya başladı. Yani özgürlüğünü ilan etti. Şehrazat'tan sonra Sezen Aksu ile dostluk kurdu. Ondan da güzel şarkılar aldı. Şarkılar tuttukça da istediği her besteci ile çalışabilir oldu. O zaman da demek ki Şehrazat anlamını yitirdi. Ya da görev süresini doldurdu! İşte dostluk bitince, Şehrazat'ın da tepesi attı. Alamadığı para; 70-80 bin YTL civarındaymış. Müzik dünyasından biri ile konuşuyordum. "Besteci zaten şarkıyı verirken parasını almıyor mu, bir daha niye para istiyor?" dedim. Beni susturdu verdiği örnekle. "Bir şarkıcı konseri için nasıl kuaförüyle, makyözüyle, ışıkçısıyla, orkestra elemanlarıyla bir bedel karşılığı çalışıyorsa yani para ödüyorsa, tabii ki besteciye de ödemeli" dedi. Doğru mu? Bence doğru. Bu işin sonu nereye gider peki? Gülben Ergen önceki gün ilk kez konuştu ve "Ondan defalarca özür diledim" dedi. Bu; olayın görünen yüzü... Ama yakın çevresine de "Onun bana kazandırdıkları kadar, ben de ona para kazandırdım. Ayıp ediyor" diyormuş. Şehrazat bunları duyarsa, ortalık fena karışır...