Geçen gün gazetede okudum. İki arada, bir derede kalan ünlü klarnetçi Hüsnü Şenlendirici demiş ki; "Toplumda iki kadını idare eden çok erkek var! Onlar gizli yapıyor, ben gizsiz yapıyorum!" Ne yalan söyleyeyim; Hüsnü Şenlendirici'nin bu açıklamasını kendi adına ve toplum adına çok talihsiz buldum. Neden talihsiz bulduğumu birazdan yazacağım. Ama siz de okuyucu olarak baştan şunu bilin ki; bugünkü yazı 'Nazire Durağı!' ile 'Deniz Durağı!' arasında sıkışıp kalmış kötü bir şoför hakkında değil. Peki, gelelim bugünkü esas sorumuza. Soru şu: 'İki kadın aynı anda idare edilebilir mi?'
ÜÇLÜ İLİŞKİ OLUR AMA...
Yukarıda sorduğum sorunun cevabı bence 'Evet!' İki kadın aynı anda idare edilebilir. Ama bu işin tek bir şartı var. O şart da şu: 'İki kadının da birbirinden asla haberi olmayacak!' Şayet o erkeğin hayatındaki iki kadının birbirinden haberi olursa, maazallah eşofmanlarını kıçlarına geçirdikleri gibi kapına dayanırlar. Ondan sonra da Nescafe gibi ikisini birarada görünce, bir erkek olarak şapa oturursun. Şapa oturduğun gibi de şu sözü çevrendekilere söylersin: "Üçlü bir ilişkide en büyük sorun şudur a dostlar; ortada kalanın canı çıkıyor. Olan sana oluyor. Kadınlar prim yapıyor, bu da insanın keyfini kaçırıyor!" İşte bu yüzdendir ki; toplumda iki kadını idare eden erkekler bu işi 'gizsiz!' değil, 'gizli!' yapmaya çalışıyor. Çünkü bir metresle gizli hayat yaşayan erkek şu gerçeği bilir ki; evdeki kadının öteki kadından haberi olduğu zaman, evdekiyle öteki o saatten sonra 'yapışık ikiz!' gibidirler. Erkeğin işte o noktada kendisine soracağı soru şudur: 'Evdekiyle öteki kadın yapışık ikizler gibi tek mi sayılır, yoksa çift mi?'
TESTE TABİ TUTARLAR! Bir erkek olarak bu soruya vereceğim cevap aynen şudur: 'Evdekiyle, öteki kadın artık tek sayılır!' Bu iki kadın ilk önce kendilerini karşılıklı olarak harap ederler. Sonra bir de bakarlar ki, ikisinin de bu işten bir kazancı yok. O anda ikisi de eşofmanlarını giyip erkeği harap etmeye giderler. Erkeği karşılarına alıp teste tabi tutarlar. Bu testin adını da şöyle koyarlar: 'Hangimizi yanında istiyorsun?' Kıssadan hisse diyeceğim şudur ki; bir metresle mutlu olabilmek için bu işlerin gizli kapaklı olması gerekir. Bu işlerde g(iz)siz olan bir erkek, arkasından iz bırakır. Sonra da bu izci kadınlar el ele verip o erkeği hayatın yan kapısından dışarı fırlatır. O geldiğin noktadan sonra da zurnaya ne kadar iyi üflersen üfle, söylediklerin akordu bozuk bir enstrüman gibi ses çıkarır.
Yayın tarihi: 14 Eylül 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/14/gny/akyuz.html
Tüm hakları saklıdır.