kapat
E-gazete
|
Hava Durumu
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
English
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
13 Eylül 2008, Cumartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat
Suzan Sabancı Dinçer

'Bütün halinde satılırsa Halkbank ile ilgilenebiliriz'

13.09.2008
Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, yurtiçinde büyüme fırsatlarını incelediklerini ve satışa çıkması halinde Halkbank ile de ilgileneceklerini açıkladı. Sabancı, Halkbank'la ilgilenmek için bilanço detaylarının önemli olduğunu söyledi..
Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, yurtiçinde potansiyel organik ve inorganik büyüme fırsatlarını incelediklerini, satışa çıkması durumunda Halkbank ile de ilgileneceklerini, ancak kararlarında bankanın aktif yapısının detaylarının önemli olacağını söyledi. Sabancı, yurtdışına yönelik ise şu anda satın alma planlarının olmadığını, içeride olduğu gibi dışarıda da organik büyümeye öncelik verdiklerini söyledi. Sabancı "Halkbank'la ilgili olarak bugünden bir şey söylemek çok zor. Halkbank'ın aktif yapısının içeriğini bilmiyoruz. Eğer Özelleştirme İdaresi Halkbank'ı bir bütün olarak satma kararı verirse, tabiki o zaman ilgilenen oyunculardan biri olarak aktiflerin detayına bakacağız" dedi. Sabancı, yurtiçinde her türlü potansiyel bir satın almada hedefin çekiciliğinin, bu hedefin aktif yapısı, yaratabileceği sinerji, Akbank'ın stratejik konumunu tamamlaması ve satış şartlarına bağlı olacağının altını çizdi. Sabancı yurtdışındaki organik büyümelerine değinerek, "2009'un ilk yarısı içinde Moskova, Şangay ve Dubai'de temsilcilik ofisleri açmayı planlıyoruz. Bu ofisler, Türkiye ile bu bölgeler arasında sürekli bir artış kaydeden iş ilişkilerinde ve ticaret hacminde, Akbank'ın önemli bir rol oynamasına olanak sağlamak ve büyüme potansiyelinin değerlendirilmesi bakımından da etkili olacak" dedi.

TÜRKİYE ÇOK REKABETÇİ
Sabancı, "Kısa ve orta vadede bu ofisleri geliştireceğiz ve uluslararası bankalarla oluşturacağımız stratejik işbirlikleri ile artan bir iş hacmi yaratmaya ve ticaret finansmanı işlemlerinde lider rolü oynamaya devam edeceğiz. Bu piyasalarda şu anda satın almalar yoluyla kalıcı rekabet avantajı veya önemli değer yaratımı fırsatları olduğunu düşünmüyoruz" diye konuştu. Türk bankalarının çok rekabetçi ve kârlılık olarak yüksek bir ortamda faaliyet gösterdiklerini, bunun da bankaları Türkiye piyasasına yeni ürünler sunma ve şube açma konularına daha fazla ağırlık vermeye, ayrıca yurt dışındaki yeni ve yeterince nüfuz edilmemiş pazarlara girmeye yönlendirdiğini söyleyen Sabancı, "Türkiye pazarındaki fırsatların henüz tam olarak kullanıldığını düşünmüyorum. Bu pazarda çok büyük bir fırsat olduğu için, bence Türk bankalarının bölgedeki diğer büyüme istekleri bir süre için bir ikinci planda kalacak" dedi. Türkiye'ye kredi ve aktif girişlerinin AB'deki emsallerine kıyasla hâlâ oldukça düşük seviyelerde olması nedeniyle bankacılık hacminin önemli ölçüde büyümesini beklediklerini söyleyen Sabancı, "Bütün olarak baktığımızda, ulusal piyasadaki lider pozisyonumuzu pekiştirmek ve bölgemizde diğer Avrupa bankaları ile birlikte lider bir oyuncu olmak için gerekli adımları atmayı arzuluyoruz" diye konuştu.