Karamehmet'in açıklaması

Mehmet Emin Karamehmet'ten 29 Ağustos tarihli yazıma bir açıklama geldi. O yazımda, Ergenekon iddianamesinin eklerindeki bir bant kaydına sütunumda yer vermiştim. Şu anda kaçak durumda olan Tuğgeneral Levent Ersöz, Jandarma İstihbarat merkezine çağırdığı Karamehmet ile makamında yaptığı konuşmayı, gizlice kayda almıştı. Levent Ersöz, Karamehmet'e Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur paşanın sitemlerini iletiyor, Paşa'nın yardımlarına karşı "Vefalı davranmadığını" söylüyordu. Ben de bu bant kayıtlarından yola çıkarak, "Nedir bu yardım?" diye sormuştum.
Karamehmet yazımızı, "gerçek dışı ve maksatlı" bulmuş; Kişilik haklarına saldırıda bulunduğumuzu iddia ediyor.
Açıklamasına sütunumda yer verirken, madem benim yorumum hatalı,Levent Ersöz'ün gizlice kaydettiği o cümlelerin ne anlama geldiğini de merak ettiğimi söylemeden geçemeyeceğim.

Karamehmet'in açıklaması;
"Nazlı Ilıcak, hiçbir belgeye dayanmadan, birtakım indi, gerçek dışı yorumlarla Karamehmet'i zan altında bırakma ve hakkında kamuoyunda olumsuz düşüncelere yol açma gayreti içindedir. Karamehmet'in, Pamukbank'a el koyma hadisesinde uğradığı haksızlığın ne kadar büyük olduğu, bu bankaya hangi saiklerle el konulduğu, altında hangi oyunların yattığı bilinmektedir. Hiçbir likidite problemi olmayan ve Türkiye'nin 5. büyük bankası konumundaki Pamukbank'a, 31.12.2001 tarihli bilançosu dikkate alınarak 2002 Haziran ayında ihdas edilen kurallar geçmişe dönük olarak uygulanmak suretiyle el konulduğunu, kamuoyu ve özellikle finans sektörüyle bağlantılı olanlar hatırlayacaklardır. Rakiplerin el altından desteğiyle kotarılan kara bir haksız rekabet timsali olan hadise, Türk iktisat tarihinde yerini şüphesiz ki almıştır. El konulma işleminden sonra ise sorunlu olarak addedilen Çukurova Grup kredilerinin teminatları nakde çevrilerek firmaların bütün borçları ödenmiştir. Basit anlatımıyla 'kredilerin teminatları yetersiz olduğu için rasyonun tutmaması' olarak lanse edilen el konulma sebebini bizzat bu durumun kendisi net bir şekilde ortadan kaldırmıştır, yok hükmüne indirgemiştir. Pamukbank'ın Yapı Kredi ile birleşmesi sonucunda ortaya çıkacak dev banka fırsatı heba edilmiştir. Bundan Türk milleti kaybetmiştir. Dolayısıyla, Pamukbank'ta yapılan haksızlığı görüp, "Türk milleti adına bankayı sahibine iade edin" şeklinde hüküm veren hakimleri zan altında bırakmak kimsenin haddi değildir. Üstelik hayali birtakım beyanları mesnet göstererek Abdüllâtif Şener'i de bu hadiseye karıştırmak istemek kabul edilemez bir davranıştır. Tuncay Özkan ile ilgili olarak bahsedilen hadiseler de, yazıdaki tüm diğer hususlar gibi hayalidir."