Başbuğ kimi örnek almalı?

Genel kanaate göre, Kocaeli Garnizon Komutanı Korgeneral Galip Mendi'nin, Org Şener Eruygur ve Org. Hurşit Tolon'u ziyareti, yeni Genelkurmay Başkanı'nın selefinden farklı olacağının işareti sayılıyor. Aslında, demokrasi kurallarının hakkıyla işlediği bir ülkede, bu tavır önemsenmezdi. Fakat, Türkiye'de işler daha farklı. Meselâ Şemdinli savcısının başına gelenleri hatırlayalım. O davaya da, eski Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt karışmış, Ali Kaya'yı kastederek "Tanırım iyi çocuktur" demişti. Savcı ve hâkimler onun bu müdahalesine rağmen kararlılıklarından taviz vermediler. Sonunda ne oldu? Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Savcı Ferhat Sarıkaya hakkında soruşturma açılmasına müsaade etti; Savcılar ve Hâkimler Yüksek Kurulu da savcıyı meslekten attı. Umut Kitabevi'ni bombalamakla irtibatlı gördükleri Ali Kaya ile Özcan İldeniz'i 39 seneye mahkûm eden hâkimler ise, başka yerlere atandı.
Bu defa benzer gelişmeler ortaya çıkar mı, bilemeyeceğiz. Çıkarsa, Türkiye kaybeder.
Şener Eruygur'un darbe meselelerine karıştığı konusunda en ufak bir tereddüt yok. Yalnız henüz bu iki paşa ile ilgili iddianame kaleme alınmadı. Bakalım iddianamede, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'in günlükleri delil olarak serd edilecek mi? Ya da, darbe hazırlıkları Askeri Mahkeme'ye mi gönderilecek?
Bu arada Genelkurmay, "nezaket" ziyaretini aşan bir ilgi içindeyse, mesaj vermek için Korg. Galip Mendi, cezaevine gitmişse, darbeye sahip çıkmış gibi bir ayıbın içine düşmüş olmaz mı çiçeği burnunda Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ?
Artık Türkiye değişti. Ne darbe yapmak, ne de darbeye sahip çıkmak o kadar kolay. Org, İlker Başbuğ'a, Kenan Evren yerine Hilmi Özkök'ü örnek almasını, Türkiye'yi de suni gündemlerle meşgul etmemesini tavsiye ederiz.