Bursa'nın en eski yerleşim birimlerinden olan Yeşil Mahallesi'nde belediyeye ait tuvaletin işletmeciliğini yapan Özbekistan uyruklu Nuriyet Gulomzhon, Türkçenin yanı sıra Rusça, İngilizce ve Arapça biliyor.
Merkez Yıldırım ilçesinde bulunduğu semte adını veren Yeşil Türbe'nin yakınlarındaki tuvaleti 1 yıldır işleten 43 yaşındaki Nuriyet Gulomzhon, Özbekistan'ın, dağılmadan önce Sovyetler Birliği bünyesinde olduğunu hatırlatarak, bu nedenle Rusça'yı ana dili kadar iyi bildiğini söyledi.
Ülkesinde yaşadığı ekonomik sıkıntılar nedeniyle başka bir yere göç etmesi gerektiğini ve 2004 yılında Türkiye'ye gelme kararı aldığını ifade eden Gulomzhon, ülkesinde çok sayıda Azeri bulunmasının yarattığı kulak alışkanlığından dolayı Türkçeyi öğrenmekte zorlanmadığını vurguladı.
''TÜRKİYE'Yİ ÇOK SEVİYORUM''
Gulomzhon, Türkiye'ye geldikten sonra çeşitli işlerde çalıştığını, ardından gazete ilanları sayesinde tuvalet işletmeciliği işini bulduğuna anlatarak, şöyle konuştu:
''Türkiye'yi çok seviyorum. İyi ki buralara gelmişim ve burada bir yaşam kurmuşum. Türk vatandaşlığını kazanma konusunda başvuruda bulundum. Evraklarımı hazırladım, bekliyorum. İki yıl önce belediyenin vatandaşlara yönelik sanat ve meslek edindirmek amacıyla açtığı kurslara katıldım.
İngilizce ve Arapça dil eğitimi ile bilgisayar kurslarına gittim. Şu anda İngilizcemi oldukça ilerlettim. Tuvalete gelen turistlerle rahat rahat konuşuyorum. Arapçada ise İngilizce kadar seriliğim yok. Ama okuyup, yazabiliyorum. Sanırım biraz daha pratiğe ihtiyacım var. Ayrıca ulusal bir gazetenin yurt dışı dil eğitimi için verdiği kuponları biriktiyorum. Eğer bir sorun çıkmazsa İngiltere'ye gidip İngilizcemi geliştirmeyi hedefliyorum.''
İş yerinin Yeşil Türbe ve Yeşil Camisi'nin bulunduğu bir semtte olması nedeniyle çok sayıda turist ile karşılaştığını belirten Gulomzhon, bu durumun kendisini yeni diller öğrenmeye yönlendirdiğini söyledi.
''TURİSTLERİN HOŞUNA GİDİYOR''
Gulomzhon, turistlerin dillerini bilmesine oldukça şaşırdıklarını, ama aynı zamanda memnun da olduklarını ifade ederek, ''Dillerini bilmem bazı turistlerin çok çok hoşuna gidiyor. Dillerini nerden öğrendiğimi soruyorlar. Oturup uzun uzun sohbet ettiklerim de oluyor. Ülkelerine döndüklerinde dostlarına beni anlatacaklarını söylüyorlar. Sanırım ülkelerinden uzakta dillerini bilen birisiyle tesadüfen karşılaşmak hoşlarına gidiyor'' dedi.
Dil öğrenmeye olan merakının henüz bitmediğine işaret eden Nariyet Gulomzhon, yabancı dil konuşabilmenin kendisi için ayrı bir mutluluk ve yaşam biçimi olduğunu kaydetti.