Galatasaray'ın günümüz futbolunun istediği ilkeleri yerine getirebilecek, birbirlerinin özelliklerini tamamlayan oyunculardan kurulu, bol alternatifli bir kadrosu var.
Şu andaki tek sorun yeni teknik direktörleri Michael Skibbe'nin, kafasındaki oyun modelini oturtması için belli bir zamana ihtiyacı olması. Gerets ve Feldkamp dönemlerindeki Galatasaray; çift santrforla sürekli dikine oynayan, rakip 18'e çok adamla giden, tempolu ve riskli bir ofansif uygulama yapıyordu. Bu tabloda en büyük sıkıntı günümüz futbolunda, bilhassa zorluk derecesi yüksek maçlarda bölüm bölüm uygulanması şart olan kontrol futbolundaki yetersizlikti.
Skibbe'nin bu rahatsızlığı giderecek daha kontrollü bir futbol anlayışını monte etmeye çalışması bana göre doğru. Bu model oturduğu zaman Galatasaray, Avrupa'da ve zorluk derecesi yüksek lig maçlarında daha sağlıklı bir yapıya kavuşur. Kayseri'de genellikle oyuna hükmeden ve rakibi oynatmayan Galatasaray.
Kayseri'nin kendi sahasında tek pozisyonu var. Galatasaray'ın sıkıntısı ise üretkenlikte.
Geçen sezon sürekli dikine oynayan riskli anlayışta takım savunması ciddi arızalar gösteriyordu. Servet ve Mehmet Topal'ın üst düzey fizik güçleri ve devamlılıkları bu arızayı en aza indirdi; ama Süper Lig'de. Leverkusen ise bu rahatsızlığı 5 golle değerlendirdi.
İŞLER YOLUNA GİRECEKTİR Gerets ve Feldkamp döneminde Galatasaray hem Avrupa'da hem de Fenerbahçe derbilerinde başarısız oldu. Son 3 sezonki 2 şampiyonlukta Fenerbahçe'nin hatalarının ne kadar etkili olduğu da unutulmamalı. Servet ve Topal geçen sezonki tempolarına ulaştıklarında, ofansif anlayışta önemli yetenekleriyle katkı sağlayacak Arda ve Kewell'ın fizik güçleri istenilen düzeye geldiğinde, Nonda, Karan ve Baros'u göz önüne alırsak mutlaka işler yoluna girecektir.
Skibbe'nin bugüne kadarki en büyük hatası oyuncuların takım tertibindeki görev yerlerinde yaptığı hatalar. Buna iki çarpıcı örnek verebiliriz.
Birincisi İstanbul'daki ilk Steaua maçında defansın sağında Sabri'nin yerine Emre Güngör'ün oynatılması. Emre eğer 67. dakikada sakatlanmasaydı yanlışa devam edecekti. Emre Güngör-Sabri değişikliğinde zorunlu da olsa doğruyu buldu. Diğer canlı örnek ise
Kayseri'de.
Mehmet Topal kulübede Linderoth gibi kaliteli bir ön libero sağ bekte. İki ön libero ise Barış ve Ayhan. İşte bunun gibi diğer maçlarda da yaptığı yanlışlar var. Bunları da takımı bir an önce iyice tanıyıp ivedilikle çözmesi lazım.Bu arada okuyucularım bana Milan Baros hakkındaki fikirlerimi soruyorlar. Her zaman olduğu gibi yine aynı fikri savunuyorum.
Milan Baros'un kalitesi tartışılmaz. Ama önemli olan takıma sağlayacağı uyum ve fizik açıdan iyi duruma gelmesi. Ülkemizdeki yabancı yıldızlara duyulan aşırı hayranlık ve yaptıkları sınırlı katkılara duyulan memnuniyet onları rahatlatıyor ve iş ciddiyetinden uzaklaştırıyor. Bu yüzden kalitelerine rağmen yarar sağlayamayan 3 örnek vereyim: Anelka, Kezman, Lincoln. Milan Baros'u bekleyip görelim.
Yayın tarihi: 2 Eylül 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/02//urundul.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.