Gürcistan "mücbir" sebep sayılsın!

Pandora'nın kutusu "Bağımsız Kosova" ile açıldı. Kafkasya ile devam ediyor. Önce, "Mikro milliyetçilik" dediğimiz sürecin adını koyalım. Sonra yılın son çeyreğine damgasını vuracak olan 'Kafkasya' ya ve henüz alternatif enerji kaynaklarını oluşturamayan AB ve ABD'ye odaklanalım. AB ve ABD için Kafkasya, elbette Gürcistan, "kritik ülke."
Yeni küresel enerji düzeninde oyun kurma şansı olmayan Türkiye, Avrasya'daki enerji kaynaklarını kendi toprakları üzerinden geçirerek "stratejik" bir ülke haline gelmeye çalışıyor. Kabul edelim ki, artık dünya güvenliğinde en hassas konu "enerji."
Diyelim ki, enerji kaynaklarını Türkiye üzerinde geçirmeyi başardık, ne olur?
Abartmıyorum.
2000'li yıllar Türkiye'de "altın çağ" olur. Terörden kurtuluruz, parçalanma kaygısı biter. Çılgın Türkler yeniden dünya sahnesine çıkma şansı yakalar...
Gelin görün ki, Türkiye, hâlâ kendi durumunu ve konumunu algılamakta sorun yaşıyor. Karşımızda iki önemli adam var.
Biri Rusya Başbakanı Putin, diğeri ise ABD'nin yeni seçilecek başkanı!
Çünkü yeni dünya düzenini bu iki adam şekillendirecek. Soğuk savaş mı? Yoksa stratejik ortaklık mı? Gelişmeyi iyi okumak şart.
O yüzden Başbakan Erdoğan'ın etrafında çok deneyimli danışmanlara ihtiyaç var.
İşte Rusya, Gürcistan'a savaş açtı, darbeyi yine biz yedik. Saf ve bakir Doğu Karadeniz çocukları perişan. 10 gündür Samsun'dan başlayıp Artvin'e kadar uzanan hatta işler durdu. Gürcistan çıkış kapısını kullanan ihracatçı, yaptığı işin karşılığı olan parasını Gürcistan'daki bankalardan bir türlü transfer edemiyor. Hesaplar dondurulmuş, sıkıntı büyüyor. Azerbaycan başta Türki Cumhuriyetler'e mal ulaştırmada tıkanıklık yaşanıyor.
Türkiye'nin "Ermenistan, İran ve Gürcistan" olmak üzere Avrasya'ya açılan üç kapısından İran, kısmi ambargo altında. Ermenistan kapalı. Geriye bir tek Gürcistan kaldı, orası da kapanmak üzere!..
Bu durumda ne yapılmalı?
İhracatçılar bağırıyor;
"Olağanüstü bir durum yaşıyoruz. Rusya ve Gürcistan arasındaki savaşın yarattığı bu sıkıntının sel, deprem gibi mücbir sebep sayılmasını istiyoruz." Duyurulur!..