Türkiye ile İran arasında imzalanması beklenen
doğalgaz anlaşmasında işler tersine döndü. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı,
"İmzalayacağız" diyor. Enerji bürokratları susuyor. İran tarafı bastırıyor. Acaba
Türkiye ve İran doğalgaz anlaşması imzalayacak mı?
Abartmıyorum. Böyle bir anlaşmanın imzalanması
Türkiye açısından imkansız görünüyor.
Niye mi?
Çünkü İran işi yokuşa sürdü. Bir taraftan kardeş ülke
Türkiye'ye
Müslüman peşrevi çekiyor, bir taraftan da
"Acem usulü büyük hamle!" yapıyor. İşler karıştıkça karışıyor.
Gelin, durum ne, anlatalım.
Türkiye ve İran, doğalgaz anlaşmasını
2007 mayıs ayında gündemine aldı. İki ülke 22 Temmuz seçimi öncesi ön anlaşmayı imzaladı.
Ön anlaşmada,
Türkiye, "İran'ın
Güney Pars Bölgesi'ndeki bazı sahaları işletecek ve İran'ı küresel dünyaya taşıyacaktı."
İran ise "
Türkiye'ye
ucuz fiyata ve
güvenli doğalgaz verecekti."
Her iki ülke kılı kırk yardı.
Türkiye, ön anlaşmayı üç detay üzerine kurdu. En az
"15 yıl işletme hakkı" istedi. İran'a
"6 milyar dolar yatırım" garantisi verdi. Yaptığı yatırımın amortisman bedeli dahil
10 yılda karşılığını alacağı bir
"ucuz doğalgaz alım modeli" istedi. İran bu şartları kabul etti.
Yapılan ön anlaşma bir
"hizmet alım modeli" anlaşmasıydı.
Kabul edelim ki, hizmet alım modelleri artık kabul görmüyor. İşin finansmanını,
"sahayı işleten" ülke sağlıyor.
"Fiyatı ve geleceği" ise saha sahibi ülke belirliyor. Her koşulda yatırım yapan ülke risk alıyor.
Türkiye, çaresizlikten 2007 yılında petrol ve doğalgazda arz güvenliğini sağlamak için "ülke çeşitlemesi" yapma baskısı altında yola çıktı. Risk alarak ön anlaşmayı imzaladı.
Sonra da yan gelip yattı!
Üstelik bu ön anlaşmaya en büyük muhalefeti
Türkiye Petrol Anonim Ortaklığı (TPAO) yaptı! TPAO, Enerji Bakanlığı'nın karşısına dikildi. 2007'de ön anlaşma dahil hiçbir şey imzalanmasın diye direndi.
"Proje çok büyük. Bizim ebatlarımızı aşar!" diye tutturdu.
Ancak TPAO'nun bu muhalif tavrı en çok İran'ın işine yaradı, eli güçlendi. Çünkü İran,
Türkiye'nin doğalgaz arzında çok sıkışma yaşadığını düşünüp bu durumu fırsata dönüştürdü.
Uluslararası Enerji Diplomasisi boşluk kaldırmıyor!..
Türkiye'yi yakın takibe alan İran, anlaşmayı geçen hafta
Türkiye'nin önüne koydu,
"5 milyar doları Güney Pars sahasına yatırın, 4 yıl sonra işletmeyi bize bıraksın. İran olarak doğagazı çıkartayım, size güvenli bir şekilde gazı teslim ederiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Gül yutkundu. İran Cumhurbaşkanı Ahmedicenad, el sıkışmak istedi. Olay bitti.
Türkiye sadece anlaşmayı değil gaz arz güvenliğindeki bir seçeneğin üstünü çizdi. İran doğalgazı kartını kaybetti.
Dikkatinize!..
Yayın tarihi: 21 Ağustos 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/08/21//haber,8A7741897D4842DB962E31189CB8650C.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.