kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 19 Ağustos 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
MELİHA OKUR

80 yıllık fındık sorunu

Hafta sonu Batı Karadeniz'deydim. Akçakoca'da yer fındık, gök fındık. Fındık 25 gün önce daldan indi. Fiyat hâlâ belli değil! Akçakoca-Düzce, Ordu-Giresun-Trabzon-Samsun üreticisi tıpkı, "Godot"yu bekler gibi AK Parti Hükümeti'nin fındık ile ilgili vereceği kararı bekliyor.
Dün Bakanlar Kurulu'nda fındık fiyatı görüşüldü. Bugün Başbakan Erdoğan, müdahale kurumu Toprak Mahsulleri Ofisi ve FİSKOBİRLİK yöneticileri ile bir araya gelecek. Fiyat belli olacak. Fındık sektörü, bu yıl uygulamaya sokulmak istenen prim ve avans uygulaması ile ilgili detayları da bekliyor.
Peki, kim ne istiyor?
Önce üretici cephesine bakalım. Bu yıl da her ağustos ayında olduğu gibi üretici yine "fiyat" diyor. Brüt 5 ile 5.5 YTL arasında fiyat bekliyor. Çünkü üreticinin fındıkta maliyeti 3.5 YTL'yi geçmiyor.
Ulusal Fındık Konseyi içinde yer alan ihracatçılar ise "Prim ve avans uygulaması" diye bastırıyor. Prim sisteminden çiftçi kayıt sistemine üye olan üreticiler yararlanacak.
Prim için Doğu Karadeniz'e 2 YTL, Batı Karadeniz'e ise 1.5 YTL prim yeter deniyor. Bu durumda "Prim mi gelecek?" "Avans mı uygulanacak?" Belli değil!
Diyeceksiniz ki; "Bu iki sistem arasında bir fark var mı?" Yok, yok...
Prim sistemi; Üretimi artırmak için verilen teşvik anlamına geliyor.
Avans uygulaması; Üreticinin elindeki fazla ürünün depolarda toplanarak fiyat ve piyasa dengesini sağlamayı hedefliyor.
Avans uygulamasının sağlıklı çalışması için lisanslı depoculuğun devreye girmesi şart. Türkiye'de ise yasa çıkalı yıllar oldu hâlâ lisanslı depoculuk yapılmıyor. TMO, 150 bin tonluk bir depo yaptırdı. Bu yıl toplanan fındığın bir bölümü depoya girecek. Ama yeterli değil,
150 bin tonluk depo daha şart.
Sözün özü, çıkan gürültü fındıkta sorunu çözer mi? 850 bin ton rekolte ve 300 bin ton stokla tüccarlar, ihracatçılar, kurumlar popülist bir tavır sergilemeden, ucuz politika yapmadan çözüm arar mı? 450 ile 500 dolar arasında alivre işlem yapanlar 5 YTL fiyata sıcak bakar mı?
Ne gezer... Sektörde ortak akıl işlemiyor. Fındıkçılar bir yıl, "Fiyat" diye bağırıyor, ertesi yıl, "Rekolte" diye tutturuyor.
Üretici hep yoksul.
Prim ve avans uygulaması çözüm getirir mi? Kısa vadede belki, uzun vadede asla çözüm değil.
O halde ne yapılmalı?
Öncelikle taşra politikası yapma alışkanlığı kırılacak. Hedef belirlenecek, fındık pazarlama ve çikolata sanayii geliştirme yolculuğu başlayacak. Teknolojik yatırım yapılacak. Bu yolla fındığa "sektörel teşvik" gelecek. Çikolata markaları devreye girecek. Hayal kurmuyorum. Sadece bir örnek vereceğim. Ülker, "Godiva"yı aldı, Ordu ve Giresun fındığını kullanıyor. Diğer dev markalar niye burada yer almasın?