kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 24 Ağustos 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
2003 yılı aralık ayında Saddam'ın yakalanması beklentilerin aksine Irak'ta ölü sayılarını azaltmadı, bombalamaların dozu sürekli arttı...

94 bin 557* insanı hatırlamak

BİLGE ESER
Iraq Body Count isimli internet sitesi, ABD işgali sonucunda Irak'ta yaşanan ölümleri teker teker belgeliyor ve savaşın yarattığı korkunç ortamda en zor işlerden birini üstleniyor: Ölü saymak... Sitenin macerasını kurucularından biri, İngiltere'de yaşayan Türk profesör Bülent Gökay anlattı..
Irak Savaşı mart ayında beşinci yılını doldurdu. İşgal altında geçen günler için o kadar çok şey yazıldı ki, neredeyse sözün bittiği yere geldik. Belki kabul etmekte zorlanacağız, ancak patlayan bombalar, ölen siviller artık kimsenin okumak istemediği haberlere dönüştü. Yine de hâlâ birileri var ki savaşı birçok kesimden yakın takip ediyor. Onlar ölüleri sayıyor; başka bir deyişle Irak'ta her gün ölen sivillerin 'çetelesini tutuyor'. Savaşın başladığı 2003'te kurulan Iraq Body Count (Irak'taki Ölüleri Sayma) adlı internet sitesinde (www.iraqbodycount.org), işgal altında yaşamlarını yitirenler listeleniyor. Merkezi İngiltere'de bulunan site, eski ABD'li General Tommy Franks'in, ülkede ölenlerin sayısıyla ilgili bir soru üzerine: "Biliyorsunuz ki biz ölüleri saymıyoruz" sözüne gönderme yapılarak kuruldu. Siteyi oluşturanlar arasında iki de Türk var. Halen İngiltere'deki Keele Üniversitesi'nde profesör olan Bülent Gökay (52) ile kendi rakamlarına göre 100 bine varmak üzere olan sivil ölümlerini, savaşı, ölülerden bir veritabanı oluşturmanın ne demek olduğunu ve yaşadıkları zorlukları konuştuk.

- Irak'taki 'ölüleri sayma' fikri aklınıza nereden geldi?
- 2003 mart ayının hemen öncesinde, Irak'a karşı savaş hazırlıkları gündemdeyken, Keele Üniversitesi'nde birlikte çalıştığım psikoloji profesörü John Sloboda ve akademisyenler olarak ne yapılabiliriz diye konuşuyorduk; savaş halinde birinci derece zarar görecek sivillere yönelik bir proje başlatma fikri gündeme geldi. Benim o sıralarda üzerinde çalıştığım 'human security' (insan-merkezli güvenlik) kavramı etrafında hep beraber bu projeyi hayata geçirdik.

- Ekibinizde kaç kişi var?
- Başladığımızda beş kişiydik. Şimdiyse 20 civarında üyemiz var. İkisi sadece gün be gün sayım işiyle uğraşıyor, diğerleri ya danışman ya da sayımlara son şeklini vermeden önce son kontrolü yapanlar. Grupta benim dışımda Hamit Dardağan adlı bir Türk daha var. En ilginç üyemizse Amerikalı Darrell Whitman. Vietnam Savaşı'nın başında genç bir pilot olarak ABD ordusunda görev yapmış. Vietnam'daki izlenimleri sonucu savaş karşıtı örgütlere katılıyor ve ordudan ayrılıyor. O günden beri de sürekli savaş karşıtı hareketlenmelerde aktif rol oynuyor. Şu anda savaş karşıtı örgüt ve kişilerin de avukatlığını yapıyor.

BM DESTEKLİYOR
- Halen Irak'ta her gün onlarca kişi ölüyor. Sizin sayımınıza hangileri giriyor? Herhangi bir ayrım yapıyor musunuz?
- Askeri kayıpları saymıyoruz; bunlar ABD ve müttefiklerinin ordu üyeleri veya onlara karşı savaşan örgütlerin militanları olabilirler. Sayım kriterimiz açık; ABD ve müttefiklerinin operasyonları sonucu ve onlara karşı savaşan örgütlerin eylemleri sonucu (ki bunlar intihar saldırısı da olabilir) hayatını yitiren bütün siviller, sayımımız içine giriyor. Hepsi hayatını işgal güçlerinin operasyonu sonucu kaybetmemiş olabilir, ancak uluslararası mevcut anlaşmalar ve normlar gereği, işgal güçleri ülkedeki sivil halkın can ve mal güvenliğinden sorumlu olmak durumunda. Bu nedenle 2003'ün mart ayından itibaren hayatını yitiren bütün Iraklı siviller bizim sayımımızın kapsamına giriyor.

- Sayımı nasıl yapıyor ve nasıl veritabanı haline getiriyorsunuz?
- Kaynaklarımız dünya basını. Yani Irak'taki kayıplarla ilgili her gün başında çıkan haberleri tarıyor araştırmacılarımız. Bir olay en az üç ciddi haber kaynağı tarafından onaylanmışsa o olaydaki verileri kabul ediyoruz. Bu işi yapan araştırmacılarımızdan birisi maaşlı çalışıyor. Bu iş için İngiltere'de bağımsız kaynaklardan fon aldık. Ayrıca Birleşmiş Milletler bünyesinde de sayımlarımız kabul gördüğü için fonun bir kısmı da oradan geliyor.

- Verilerinizden kimler faydalanıyor? Bugüne kadar herhangi bir hükümet kuruluşu veya gizli servisten veritabanınızı görmek isteyen kişiler oldu mu?
- Her şeyden önce basın-yayın kurumları faydalanıyor. BBC, CNN ve diğer Amerikan gazete, radyo ve televizyon kanalları, dünyanın diğer bölgelerindeki basın-yayın, El Cezire dahil olmak üzere 'güvenilir veri' anlamında kullanıyor. Birleşmiş Milletler'e bağlı çeşitli teşkilatlar raporlarında bizim verilerimizi tercih ediyorlar. Bir de Uluslararası Af Örgütü, Kızıl Haç gibi gayriresmi kurumlar var. Şimdiye kadar herhangi bir resmi devlet ya da istihbarat kurumunun bizim verilerimizi kullandığını duymadım. Başkan Bush da dahil bazı ABD'li yetkililer bizim yöntem ve verilerimizin güvenilir olamadığını söyledi. Sadece ABD'den değil, militan örgütlerden de itirazlar geliyor. Örneğin örgütler, verilerimizin çok az olduğunu, bu nedenle de araştırmamızın yararlı olmadığını ifade eden açıklamalar yaptılar. Biz hepsine uygun ve detaylı yanıtlar verdik.

- Bugüne kadar herhangi bir hükümet veya gizli servisten tehdit geldi mi?
- Açık bir tehdit gelmedi. Ancak ben ve grubun diğer üyeleri zaman zaman bazı kişilerden, çoğunlukla ABD kaynaklı tehditkar mektup ve mesajlar aldık.

- Çalışmalarınıza son vermeniz yönünde hiç baskı gördünüz mü?
- Hayır görmedik. Sadece mali olarak genellikle çok kısıtlı kaynaklara dayanıyor araştırmamız. Özellikle böylesi bir sayımı düzenli yapmak için maaşlı çalışan bir araştırmacıya ihtiyaç var. Çünkü grup üyesi hemen herkesin başka bir işi var. Şimdilik en az bir yıl daha maaşlı araştırmacımızın çalışması için gerekli fonlarımız var. Eminim başka fon da bulabiliriz.

İŞGALCİLER SORUMLU

- Tarihte sizin yaptığınızın bir başka örneği var mı?
- Daha önce ABD'nin 2001'deki Afganistan işgali sonrası oluşan bir 'Afganistan Body Count' grubu vardı, Amerikalı araştırmacı Profesör Marc Herold tarafından başlatılan. Biz de benzeri bir grubu kurma fikrini ilk geliştirdiğimiz günlerde o grubun çalışmalarını incelemiştik. Marc şimdi bizim grubumuzun üyesi.

-Sizce bir savaşta yaşamını yitirenleri saymak kimin görevi olmalı?
- Sitemizde de ifade ettiğimiz gibi, böylesi bir sayımdan her şeyden önce savaşa sebebiyet veren devletler sorumlu olmalı. Çünkü uluslararası hukuk ve normlar gereği savaş nedeniyle meydana gelen olayların birinci derecede sorumlusu onlar. Mevcut hukuk diyor ki; eğer devlet olarak başka bir ülkeyi, hangi nedenle olursa olsun işgal ediyor ve oradaki yönetime el koyuyorsanız, bu durum devam ettiği müddetçe o ülkede güvenlik ve asayişten siz sorumlusunuz. Ayrıca Birleşmiş Milletler veya Kızıl Haç gibi insani yardımdan sorumlu kurumların bunu yapması beklenir. Bunların hiçbiri gerçekleşmediği için bizim gibi bağımsız gruplar bu işe soyunuyor. Eğer yukarıdaki üç gruptan herhangi birisi yapmayı kabul ederse, biz elimizdeki bütün verileri ve sistemi kendilerine verip bu işi onlara bırakmaktan memnun oluruz.

*22 Ağustos itibariyle
Haberin fotoğrafları