- 'Hıncalım' dediğiniz Hıncal Uluç'la nasıl bir ilişkiniz var. Birlikte çok çıkar mısınız mesela? Sizinle dertleşir mi?
- Hayatta, sizin kendinize inandığınız kadar birinin de size inanmasına ihtiyacınız vardır. Hıncalım, bana inanan ilk insandır. İletişim fakültesini bitirmiş bir genç kızın hayatının şekillenmesini sağladı. Onunla çok güçlü bir bağımız var. Birlikte kahvaltılar ediyoruz. Gerçi ben son dönemde kaytardım ama fırçayı da yedim. Fakat bilirim ki bir 'Alo' ile o bana koşacaktır. Her zaman akıl hocam, fikirlerine en güvendiğim insandır. Candır. Bir tanedir.
- Hıncal Uluç'a karşı çok büyük bir hayranlığınız var ve o hep sizi destekledi. İş hayatınızda hep onunla birlikte hareket etmeyi mi planlıyorsunuz peki?
- İş meselelerine gelirsek; iş başka Hıncalım başka.
- Televizyoncu olmayı düşünüyor musunuz? En son konuk olarak katıldığınız Gülben Ergen'in programında, Yüksel Aytuğ sizi ekranda çok beğenmiş ama çok hırslı bulmuş.
- Benim ekrandan yıllardır ödüm koptu. Konuşamam, tıkanırım, elim ayağıma dolaşır zannettim. Sonra, bir anda gökten zembille cesaret indi. Ekrana ufak ufak denemelerle çıkmaya başladım. Sanki kamerayı görünce içime cin giriyor. Kendimden umutluyum. Yüksel Ağabey beni beğenmiş ve hırslı bulmuş. Teşekkür ederim. Ama bizim bünyede hırs yok, azim çok.
- Teklif alıyor musunuz televizyon için?
- İlk olay aslında Saba Tümer'in programına annemle konuk olmamla başladı. O günden beri birçok teklif alıyorum. Hatta yarışmanın yanı sıra, çok sürpriz bir işle çok yakında karşınıza çıkacağım. Haydi hayırlısı.
- Jüri üyeliği yapacağınız yeni programdan söz edelim mi biraz?
- Hayatta neyin altını çizersen başına gelirmiş ya. Ben de yıllardır bu jüri üyeleriyle dalga geçtim geçtim... Al sana dalga. İlk programım
Şarkı Söylemek Lazım'da jüri üyeliği. 1 Temmuz'da başlıyor. Fakat jüri üyeleri genellikle dünyayı kurtardıklarını sanıyorlar. Ben buna çok gülüyorum. Hiç merak etmeyin, dünyayı kurtarmaya niyetim yok. Çok eğlenmeye ve eğlendirmeye niyetim var.
- Genç kız hayranlarınız da çokmuş...
- Mesela 'Haftanın Top 5'inde ne yazarsam gidip alan kızlar var. Facebook'umdan devamlı mesajlar atıyorlar. Gazete mailime 'Ayşe Abla' diye mesaj atıyorlar. Ben de kızıyorum, 'Abla değilim, gencim ben. Abla yok, Ayşe var.' Demek ki beni yakın buldular yazılarımdan, sevdiler. Ne mutlu bana. Fakat şu 'abla'yı kaldırırlarsa çok daha mutlu olacağım.
Yayın tarihi: 10 Ağustos 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/08/10/pz/haber,88B390574E8D442682C1D20BBA699404.html
Tüm hakları saklıdır.