kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Ağustos 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Moda fotoğrafçısıysanız karşınızdaki modeli daha iyi bir açıdan çekmek için çukur kazmanız bile gerekebilir!

Modanın dikenli yolu

Ayşe Ferhangil
Doğru ışığı yakalamak için deniz ortasında reflektör de tutulur..
Londra'daki The Photographers' Gallery'de açılan bir sergide, moda fotoğrafçılarının doğru kareleri yakalamak için katlandıkları trajikomik durumların fotoğrafları derlenmiş... Siz giydiğiniz yüksek topukluları, dar pantolonları moda uğruna yaptığınız fedakârlıklar olarak görüyorsanız daha hiçbir şey bilmiyorsunuz. Ben ve benim gibi moda dünyası içinde kariyer yapmak gibi 'yüksek' bir idealle yanıp tutuşanların kariyerlerinin başlangıcında neler çektiğini okuyunca topuklularınızı öpüp başınıza koyacaksınız. Hikâyeler o kadar acı verici, o kadar aşağılayıcı ve o kadar yorucu ki modanın rezillikleri Londra'da bir galeriye ilham kaynağı oldu. Photographers' Gallery'de 18 Temmuz tarihinde açılan 'Fashion in the Mirror: Self Reflection in Fashion Photography' (Aynadaki Moda: Moda Fotoğrafçılığının Kendi Yansıması) adlı sergide moda fotoğrafçıları ve onların ekibinin doğru kareleri yakalamak için katlandıkları trajikomik durumların fotoğrafları derlenmiş. Kaprisleri bitmeyen süper modeller (bakınız Naomi Campbell: Kendi asistanının kafasına cep telefonu atan size ne yapar bir düşünün), istekleri mantık sınırını zorlayan moda fotoğrafçıları (bakınız Annie Leibovitz: İngiliz Kraliçesi Elizabeth'in başındaki tacı çıkartmaya çalışan kadının kolay beğeneceğini düşünmüyorsunuz, değil mi?), memnuniyetsiz genel yayın yönetmenleri (bakınız Anna Wintour: Asistanına kan kusturan kadın olarak da biliniyor), hesap verilmesi gerken modaevleri ve tüm bunlar için züğürt tesellisi maaşlar. İşte şaşaalı moda dünyasına girdiği gün kendini makaleler yazarken, defilelerde ön sıralarda otururken, modacılardan pahalı hediyeler alırken hayal eden genç kızların (ve tabii erkeklerin) ümitlerinin yerle bir olma sebeplerinden bazıları.

HER ŞEY MODA İÇİN
Londra'da moda gazeteciği mastırı yaparken ben de tam bunları yaşamıştım. Defilelere girebilmek için saatlerce sıra beklemiş, kapı görevlilerine binlerce yalan uydurmuş, rüşvet vermiş, sahne arkaları için korumalara saatlerce yalvarmış, defileleri itiş kakış ayakta izlemiş, hatta kazara fotoğrafçı bölümüne girdiğim için dışarı atılmıştım. Fakat yukarıda size sözünü ettiğim sergiyi görünce yaşadıklarımın hiçbir şey olmadığını anladım. Sergide benim gözüme ilk çarpan resim, doğru ışığı yakalamak isteyen bir fotoğrafçı için elinde reflektörü tutan adam. "Ne var bunda?" diyeceksiniz. Bu adam elindeki dev reflektörü denizin ortasında dalgalarla savaşarak tutuyor. Emin olun 2003 yılında L'Officiel için yapılan çekimde fotoğrafçı Jonathan de Villiers'nin ekibinde yer alan bu adamcağızın yaşadığı şey şıklık ve şaşaadan çok uzak. 1950'lerden günümüze birçok trajikomik fotoğrafa yer verilen sergide mükemmeliyetçi Karl Lagerfeld'li bir çekim de var. Fiziğiyle barışık olmadığı rivayet edilen ve bir dönem bulimiyanın pençesine düşen Alman modacıyla yapılan Harper's Bazaar çekiminde, fotoğrafçı William Klein doğru pozu yakalayana kadar ellerinde modacının resimlerini tutan asistanlar epeyce terlemiş. Sergide modeli daha iyi bir açıdan çekmek için çukur kazıp içine giren fotoğrafçılardan kafasına dekor düşen modellere ve sıralarının gelmesi için saatlerce ayakta bekleyenlere kadar pek çok fotoğraf mevcut. Mario Testino, Juergen Teller, Steven Klein, Helmut Newton, Harri Peccinotti ve Tim Walker gibi fotoğrafçıların çekim anlarından enstantanelerin bulunduğu sergide en talepkâr fotoğraflar tahmin edeceğiniz üzere Vogue dergisi için yapılmış olanlar. Örneğin Tim Walker, Vogue'un yeni yıl çekimleri için 20 balerin, 17 kaz, 250 deve kuşu yumurtası (altın renge boyanmış), bir kutu plastik el, bir oda dolusu beyaz şemsiye, 20 çam ağacı, bir kurt kostümü, dev bir bal kabağı, bir gümüş kaplama zırh, altın renge boyanmış bir at, yüzlerce gaz lambası ve kıyafetlerle dolu uçsuz bucaksız askılar istemiş. Şimdi kendinizi bunları kısa bir zaman içinde temin etmesi gereken asistanların yerine bir koyun. Hadi bunları buldunuz, bir de altın renge boyanması gereken atı spreylediğinizi gözünüzün önüne getirin. İçiniz sıkıldı değil mi? Moda dünyasının neden yüzü hiç gülmeyen, negatif insanlarla dolu olduğunu anlamışsınızdır. Bu arada sergi Londra'da, 14 Eylül tarihine kadar açık.
Haberin fotoğrafları