Pahalı olduğu gerekçesiyle Türkiye'de pek gelişemeyen su sporlarını yapmak artık daha kolay. Antalya'da tarlaların ortasına, kablolu su kayağı sistemi kuruldu. Buradaki üç yapay gölette, su kayağı veya wakeboard yapılıyor..
Antalya'da portakal ağaçları ve mısır tarlalarının ortasına üç yapay gölet konduruldu. Tellere bağlı bir mekanizma sayesinde bu göletlerin üzerinde su kayağı ve son zamanlarda daha çok rağbet gören wakeboard yapılıyor. Motor gürültüsü veya benzin kokusu olmadan... 60 yıl önce Alman mühendis Bruno Rixen'in icat ettiği bu spora, cableski (kablolu kayak) deniyor. Hatta dünyada yaklaşık 160 tane benzer tesis hizmet veriyor. Teleski'ye benzer mantıkta çalışan cableski'de, sporcuların hızı 20 kilometreden, 65 kilometreye kadar çıkabiliyor. Hip-Notics adındaki bu cableski parkı, dünyadaki en büyük parklardan biri. 200 dönümlük bir arazi üzerine kurulmuş ve içinde 90 dönümlük üç ayrı gölet bulunuyor. 350 metre uzunluğundaki ilk gölette, mono kayanlar için slalom kursu bulunuyor. Biraz daha küçük olan ve üzerinde dört tane rampa bulunan ikinci gölet, wakeboard yapanlar için. Üçüncü gölet ise yeni başlayanlar düşünülerek hazırlanmış. Hiç bilmeyenler önce bu gölette kayağa alışıyor, sonra diğer göletlere geçiyor. Hatta bu sporu üç saatte öğrenmek mümkün. Önce newboard'la başlanıyor. Dizlerin üzerinde kaydığınız için ağırlık merkezi aşağıda oluyor ve düşme riski neredeyse sıfıra iniyor. Böyle birkaç tur attıktan sonra, isterseniz mono kayağa geçebilirsiniz. Ama uyaralım, aynı gün içinde wakeboard'a geçmek çok daha kolay.
SUYU KÖPRÜÇAY'DAN Antalya Havalimanı'na 38 kilometre uzaklıkta kurulan Hip-Notics, işadamı Metin Levi'nin uzun uğraşları sonucu hizmete girdi. Levi, ilk olarak İsrail'de benzer bir tesis görmüş. Su sporlarına meraklı biri olarak, üç yıl önce bu işe girişmiş ve araziyi satın almış. Ama ilk kazmayı vurmak bu yılın ocak ayına nasip olmuş. Ve haziran ayının sonunda tesis hizmet vermeye başlamış. Levi, mekânın özellliklerini şöyle anlatıyor: "Dünyada gerçek gölet üzerine veya denizde yapan yerler de var. Ama biz iklim ve ortam olarak uygun olan bu araziyi bulduk ve yapay gölet yaptık. Göletlerin derinliği 1.70 metre. Altlarında su kaçmasını engellemek için membran var. Su ise Köprüçay'dan alınıyor. Dağlardan gelen pırıl pırıl, tatlı su olduğu için biraz serin ama çok derin olmadığından su kolay ısınıyor. Devamlı yeni su geliyor. Biz devamlı yenisini alıyoruz ve akıtıyoruz." Türklerin cableski'ye ilgisi şimdilik çok değil. Biraz pahalı bir spor olduğu için
Türkiye'de pek gelişemeyen bu sporla ilgilenenlerin sayısı, belki bundan sonra artabilir. Çünkü Hip-Notics'e giriş ücreti 70 YTL. Ve bir kez girdikten sonra artık kayak kiralamaya veya kaymaya ücret ödemiyorsunuz. Ama elinizi çabuk tutun; bu ücret bu sezona özel. Önümüzdeki yıl fiyatlar artacak. Hem kaymaktan sıkılırsanız, göletlerde yüzebilirsiniz. Burada çocuklar için park bulunuyor. Hem eğlenmek isteyenler hem de wakeboard'da farklı hareket denemeleri yapmak isteyenler ise tramboline davet ediliyor. Ayrıca meraklıları için plaj voleybolu da var. Hip-Notics, tüm yıl boyunca açık kalacak. Zaten Metin Levi, Antalya'da kurulmasının sebeplerinden birinin bu olduğunu söylüyor: "Burada kış soğuk geçmiyor. Derin bir havuz olmadığı için su, kolay ısınıyor.
Almanya'da su sıcaklığı, 4-7 derece arasında olduğu zaman millet kayıyor. Antalya'da su 15 derecenin altına düşmez. Avrupalılar bu tesise âşık olmuş durumdalar. Önceden kışın kaymak için Filipinler'e gidiyorlardı. Ama oraya gitmek çok masraflı ve zahmetli. Artık buraya geleceklerini söylüyorlar." Bir fast food kafesi, fotoğraf stüdyosu ve bu sporlarda ilgili malzemelerin satıldığı butiği bulunan tesiste, aynı anda 10-12 kişi kayabiliyor. Gün boyunca ise 150 kişi faydalanabilir. "Peki her şey tamam ama nerede kalacağım?" diyorsanız, şimdilik tesiste kalınacak yer yok. Ama 15 dakikada Side'ye gidiliyor. Kalınacak yer sorunu böyle çözülebilir.
Yayın tarihi: 3 Ağustos 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/08/03/pz/haber,D2ECB2BDD5A94898A442BB6C9FE16F5C.html
Tüm hakları saklıdır.