AK Parti Grup başkan vekillerinden Sadullah Ergin ile Mustafa Elitaş, DTP'li mevkidaşları Selahattin Demirtaş'a "Darısı başınıza" dileğinde bulunmuş. Damdan düşenin halinden ancak öyle bir kaza geçiren anlayabileceği için, bu dileğin içtenliğinden eminiz. Tutar mı? Görülmekte olan davayla ilgili görüş belirtmeme kuralını çiğnememeye özen göstererek, tabloyu çizelim:
-
AK Parti davasının aksine DTP için iç ve dış kamuoyunda güçlü destek oluşmadı. Elbette AK Parti'nin kendine özgü durumu vardı; dünya siyasi tarihinde ilk kez iktidar partisi için dava açılmıştı.
-
Daha önemlisi; AK Parti'ye destek verirken kullanılan iddianamenin yetersizliği, delillerin bir bölümünün inandırıcılık katsayısının düşüklüğü gibi argümanların, DTP için de kullanılmasında hayli sıkıntı var. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, kapatma talebini üç gerekçeye dayandırdı: 1-PKK'nın siyasal uzantısı olması. 2-Öcalan'ın emriyle kurulması. 3Şiddet yanlısı olması.
Bu gerekçelerden en az ilk ikisinin kanıtlanması ne kadar kolaysa, çürütülmesi de o kadar zor. Çünkü DTP'liler PKK ile aynı tabanı paylaştıklarını söylemekten çekinmiyorlar. DTP'nin hiç değilse il ve ilçe yönetimlerinin PKK kadrolarının onayından geçtiği, hatta milletvekili adaylarının çoğunun PKK'nın telkinlerine göre belirlendiği de sır değil.
Aynı şekilde Başsavcı'nın da iddianamede epeyce örneğine yer verdiği gibi, DTP'nin adından tüzüğüne, programına kadar her şey, Öcalan'ın avukatlarıyla ilettiği talimatlara göre yapıldı, Başta "Demokratik Toplum Projesi" olmak üzere tüm politikalar o talimatlar doğrultusunda üretildi.
Yüce Mahkeme'nin ikilemi Bu gerçekler, DTP'yi kapatılan diğer Kürt partilerinden farklı konuma getiriyor. Onlarda "Terör örgütü liderinden emir alma" gerekçesi olmadığı için kararlar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nce Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "Dernek Kurma ve Toplantı Özgürlüğü" ile ilgili 11'inci maddesine aykırı bulundu.
Bu fark nedeniyle Başsavcı Yalçınkaya iddianamesinde "DTP'nin kapatılmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olmadığını" rahatlıkla söyleyebiliyor.
Peki, DTP kapatılmalı mı? Şöyle yanıtlayalım: HEP kapatıldı DEP kuruldu, DEP kapatıldı ÖZDEP kuruldu, ÖZDEP kapatıldı HADEP kuruldu, HADEP kapatıldı DEHAP kuruldu, DEHAP'ın kapatılacağı anlaşılınca DTP kuruldu. Şimdi DTP kapatılırsa bir başkası, o da kapatılırsa, bir yenisi gelecek.
Nereye kadar? Ancak sorun şu: DTP Hazine yardımından yararlanamıyor. O yüzden Yüksek Mahkeme'nin önünde iki seçenek var: Ya kapatacak ya kapatmayacak.
Ne diyelim ki biz DTP'lilere "Darısı başınıza" dileğini tekrarlamaktan başka!
Yayın tarihi: 2 Ağustos 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/08/02//haber,365AFD2E1F20424E8412D379894EE012.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.