CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Anayasa Mahkemesinin 11 üyesinden 10'unun AK Parti'nin ''laikliğe karşı fiillerin odak noktası haline dönüştüğünü tespit ettiklerini'' söyledi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Deniz Baykal'ın başkanlığında, Anayasa Mahkemesinin AK Parti hakkındaki kararının açıklanmasının ardından kısa bir değerlendirme toplantısı yaptı.
Baykal, toplantı sonrasında yaptığı açıklamada, ''Anayasa Mahkemesinin 11 üyesinden 10'u AK Parti'nin laikliğe karşı fiillerin odak noktası haline dönüştüğünü tespit etmiştir'' dedi.
Baykal, AK Parti'nin Hükümet'te bulunduğuna ve Parlamento çoğunluğunu oluşturduğuna dikkati çekerek, bu nedenle Anayasa Mahkemesinin tespitinin önemli olduğunu vurguladı. Baykal, ''Bu bir kriz tespitidir. Anayasa Mahkemesi krizi çözmemiş, tespit etmiştir'' dedi.
Baykal, Anayasa Mahkemesi'nin AK Parti'nin kapatılması istemiyle açılan davada verdiği kararla bir kriz tespiti yaptığını savunarak, ''Bu tablonun yarattığı krizden ülkeyi kurtarmak için AKP'ye çok büyük görev, sorumluluk düşüyor. AKP, hiç tereddüt etmeden net bir şekilde özeleştiri yapmalıdır'' dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Anayasa Mahkemesi'nin kararının ardından Genel Başkan Deniz Baykal başkanlığında, kısa bir değerlendirme toplantısı yaptı.
Baykal, toplantıdan sonra yaptığı açıklamada, Anayasa Mahkemesi'nin 11 üyesinden 10'unun ''AK Parti'nin laikliğe karşı fiillerin odak noktası haline dönüştüğünü tespit ettiğini'' söyledi.
''Bunun çok önemli olduğunu'' ifade eden Baykal, bu tespit karşısında uygulanacak olan yaptırımın ne olması gerektiği konusunda mahkemenin 10 üyesi arasında bir görüş farklılığı olduğunun ortaya çıktığını kaydetti. Üyelerden 6'sının ''laikliğe karşı eylemlerin odak noktası olma durumu'' dolayısıyla AK Parti'nin kapatılması gerektiği, 4 üyenin ise Hazine yardımının bir bölümünün kesilmesi kararını uygun gördüklerine anlatan Baykal, Anayasanın kapatma kararının mahkemenin 11 üyesinden 7'sinin oyuyla alınabileceğini öngördüğünü hatırlattı.
Baykal, bu nedenle bir kapatma kararının alınamayacağı, Hazine yardımının kesilmesi yaptırımının uygulanması gerektiğine karar verildiğini kaydederek bunun çok önemli bir tespit olduğunu ifade etti.
Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bir siyasi partinin, Anayasa Mahkemesi üyelerinin tamamına yakınının, 11 üyeden 10'unun ortak kararıyla laikliğe karşı eylemlerin odak noktası haline dönüştüğünün tespit edilmiş olması siyasi hayatımız, demokratik rejimimiz ve anayasamız bakımından çok önemli sonuçlar doğuracak bir karar niteliğindedir. Anayasamızın temel ilkelerinden birisi
Türkiye'de siyasal rejimimizin, sistemimizin laiklik ilkesine dayalı olarak işleyeceğini öngörülmüştür. Anayasamızın bu temel ilkesine karşı odak haline dönüşmüş bir siyasi parti tespiti
Türkiye'deki anayasal sistem içinde AKP'nin yerinin ciddi şekilde sorgulanması sonucunu doğuracaktır. Bu tespite, kapatma gibi bir yaptırımın uygulanmamış olması tespitin önemini ortadan kaldırmaz. Bu tespit vardır ve işlemektedir.''
''AKP ÖZELEŞTİRİ YAPMALI''Bu kararın herhangi bir parti değil, bir iktidar partisi hakkında verilmiş olmasının ''durumu daha ağır, vahim hale getirdiğini'' savunan Baykal, şöyle devam etti: ''Bu bir krizdir. Çok ciddi bir krizdir. Anayasa Mahkemesi krizi çözmemiştir, ortaya koymuştur. Krizi tespit etmiştir. Bu krizden çıkış ülkenin temel sorunudur. Bu krizden çıkışın tek yolu AKP'nin artık bundan sonra laikliğe karşı eylemlerin bugüne kadar olduğu gibi odak noktası olma kimliğinde devam edemeyeceğini görmesi ve bu konuda inandırıcı, güven veren kalıcı bir dönüşümü net bir şekilde ortaya koyması zorunluluğu vardır. Bu tablonun yarattığı krizden ülkeyi kurtarmak için AKP'ye çok büyük görev, sorumluluk düşüyor. AKP hiç tereddüt etmeden net bir şekilde özeleştiri yapmalıdır.''
Kendisinin daha önce de AK Parti'nin özeleştiri yapması gerektiğini ifade ettiğini, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'ın ise buna gerek olmadığı yönünde açıklama yaptığını kaydeden Baykal, şimdi AK Parti'nin Anayasa Mahkemesi kararını anlaması, kavraması ve bunu değiştirme yönünde bir irade ortaya koyması gerektiğini söyledi.
Baykal, ''Ancak böyle bir köklü dönüşümle bu krizi demokratik bir sürecin içine çekme olanağı vardır. Öyle anlaşılıyor ki, Anayasa Mahkemesi yaptığı tespitin ilgili siyasi partinin alacağı kararlarla aşılabileceği umudundadır. Bu umudu yansıtmıştır, umarım bu umut gerçekleşir. Hepimizin temennisi budur'' diye konuştu.
''SORUN LAİKLİK SORUNU''
Başlangıçtan itibaren olayın bu noktaya gelmemesini arzu ettiklerini ifade eden Baykal, ''Keşke AKP laikliğe karşı eylemlerin odak noktası haline dönüşmemiş olsaydı. Dönüşmekte olduğunu biz de anlattık, uyardık ama bunu hiçbir zaman kabul etmediler. Ama şimdi Anayasa Mahkemesi bu dönüşümün gerçekleşmiş olduğunu ezici bir çoğunlukla hükme bağlamıştır. Bu durum karşısında hiçbir şey olmamış gibi devam edilemez'' diye konuştu.
AK Parti'nin önünde çok büyük bir sorumluluk bulunduğunu ifade eden Baykal, yeni bir siyaset yeni bir anlayışı, yeni bir uygulama, yeni bir kadro ve yeni bir tutum sergilenmesi gerektiğini söyledi. ''AK Parti'nin bugüne kadar olduğu gibi devam etmesi halinde sorunu daha da ağır bir yere getireceğini'' kaydeden Baykal, Mahkeme'nin aldığı kararın sorunu çözmediğini, sorunun adını koyduğunu, sorunun bir laiklik sorunu olduğunu tespit ettiğini ifade etti. Baykal, şöyle devam etti: ''Bu bekleyişin gerçekleşmesi ve
Türkiye'nin demokratik süreç içinde ilgili partinin laiklik karşısındaki tavrının artık değişmesini sağlayabilmesi hepimizi mutlu eder. Dileriz bu olur. Bu değişime hepimiz katkı vermek, yardımcı olmak isteriz. Bugüne kadar olduğu gibi devam edemez, etmemelidir. Etmesi bir krizdir. Anayasa Mahkememiz bu krizin iyiniyetle aşılacağı umudunu dile getirmiştir.''