Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan'ın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e Dünya Kupası Eleme Grubunda Erivan'da yapılacak Türkiye-Ermenistan maçını birlikte izlemek üzere yaptığı davet, dikkatleri iki ülke arasında olası gelişmelere çevirdi.Ankara daveti değerlendirmeye alırken, maçın yapılacağı 6 Eylül'e kadar geçecek zaman içindeki gelişmeler Gül'ün vereceği kararda etkili olacak.
Ermeni Araştırmaları Enstitüsü Başkanı emekli Büyükelçi Ömer Engin Lütem, Ermenistan'ın bu girişiminin iç politikayla ilgili olduğunu düşünüyor.
"Seçimlerin ardından Ermenistan'da yaşanan sıkıntılara ve dış dünyadan gelen tepkilere" dikkat çeken Lütem, "bu gelişmelerin Sarkisyan'ı,
gündemi değiştirecek ve başarılı olduğunda da ciddi puan toplayabilecek bir girişim başlatmaya yönelttiğini" ifade etti. Lütem, "Adeta bir taşla
iki kuş vurmak gibi. Başarılı olursa içeride kendisini ferahlatacak bir durum olacak, başarılı olmasa bile böyle bir hareket yapmış olmakla
yeniden prestij kazanacak" diye konuştu.
"
Türkiye açısından maç davetinin kabul edilmesinin sadece sembolik bir davranış ya da iyi niyet gösterisi olacağını" ifade eden Lütem, "siyasi
açıdan
Türkiye'nin kazanımının olup olmayacağının belli olmadığını" söyledi.
"Türk kamuoyunun Gül'ün maç izlemeye gitmesini kötü karşılayacağını düşünmediğini" belirten Lütem, "Ermeni kamuoyunun ise bu konuda bölündüğünü" kaydetti. Lütem, "büyük bir kısmın daveti olumlu karşıladığını ancak Taşnaklar ve aşırı milliyetçilerin ziyarete karşı olduğunu ve ziyaretin yapılması durumunda gösteriler yapacaklarını ileri sürdüklerini" belirtti. Lütem, "Ermenistan'a gidildiği takdirde
Türkiye ve Türk heyeti aleyhine bazı gösterilerin yapılabileceği" uyarısında da bulundu.
"Daha zaman olduğunu" söyleyen Lütem, "Dışişleri Bakanlığının bu konuya ilişkin yapacağı çalışmalar doğrultusunda karar alınacağını tahmin
ettiğini" bildirdi."Maç davetinin kabul edilmesi durumunda
Türkiye'ye dünya kamuoyunda bir sempati doğacağını" ifade eden Lütem, "Başka ülkeler çok fazla gürültülü olmayacak şekilde alkışlayacaklardır" diye konuştu.
"Sarkisyan'ın böyle bir öneriyi Moskova'ya danıştıktan sonra ortaya attığına" işaret eden Lütem, "bu davranışın, Rusya'nın da kapalı bir
şekilde de olsa
Türkiye ile Ermenistan arasındaki anlaşmazlıkların bir an önce çözümlenmesinden yana olduğunu gösterdiğini" ifade etti.
İLİŞKİLER
Ermenistan'ın
Türkiye'nin toprak bütünlüğünü tanımaması, 1915 olayları ve Yukarı Karabağ sorunu iki ülke arasındaki anlaşmazlıkların temelini
oluşturuyor."
Türkiye-Ermenistan sınırının açılmasının Ermenistan için büyük önem taşıdığını" belirten Lütem, "maç daveti girişimiyle bu beklentinin tekrar gündeme getirilebileceğini" kaydetti.
"Ermenistan halkında sınırın açılmasıyla ekonomik sıkıntıların önemli bir kısmının ortadan kalkacağına yönelik düşüncenin olduğunu" ifade eden
Lütem, "bu düşüncelerin abartılı olduğunu ancak uzun vadede ekonomiye katkıdan söz edilebileceğini" belirtti."
Türkiye'nin Ermenistan'ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkeler arasında yer aldığını" hatırlatan Lütem, "
Türkiye'nin devamlı tek taraflı adımlar attığını, buna karşılık
Türkiye'nin yıllardır sınırların tanınması için yaptığı ısrarın göz ardı edildiğini" bildirdi.
"İki komşu arasında birbirlerinin sınırlarını tanımak, birbirlerinin toprak bütünlüğünü tanımak normal bir şeydir" diyen Lütem, "Aksi halde
bu bir komşu ülkenin sizin topraklarınız üzerinde hak sahibi olmak istediği anlamına gelir" ifadesini kullandı.Lütem 1915 olaylarına ilişkin olarak da "
Türkiye'nin bir takım ülke parlamentolarının almış olduğu kararlar nedeniyle dünya kamuoyunda haksız şekilde 'soykırımcı ülke' gibi takdim edilmesinden şikayetçi olduğunu" belirtti.
"Aslında iki tarafın da anlaşabileceği bir zeminin olduğunu ancak Ermenistan'ın aşması gereken ağır sorunları bulunduğunu" ifade eden Lütem, "Ermenistan ile anlaşmanın diaspora ile anlaşmak anlamına gelmeyeceğini" söyledi.Lütem, "Ermenistan'la anlaşsak dahi, diasporanın çok daha uzun bir süre
Türkiye'ye karşı ısrarla yürütmekte olduğu karalama kampanyasını sürdürmeye devam edeceğini bilmemiz ve göze almamız gerekiyor" dedi.
"GÜL VE SARKİSYAN BİR ŞANS"
Türk-Ermeni İş Geliştirme Konseyi Eş Başkanı Kaan Soyak ise maç davetinin iç siyaset malzemesi olduğu görüşlerine katılmıyor."Çok güzel ve samimi bir davet" diyen Soyak, "davetin ardından Sarkisyan'a bir kutlama mesajı yolladıklarını ve mesajda 'Yıllardır yapılmayanı yapıyorsunuz.
Türkiye ile her türlü konuyu rahatlıkla görüşüyorsunuz. Bu şekilde tüm sorunları karşılıklı çözümleyebiliriz' ifadesine yer verdiklerini" söyledi.
"Cumhurbaşkanı Gül Ermenistan'a mutlaka gitmeli" diyen Soyak, Gül'ün daveti olumlu değerlendireceğine olan inancını dile getirdi ve Sarkisyan'ın da rövanş maçına çağrılması önerisinde bulundu.Ermenistan ile
Türkiye takımları arasında oynanacak maçın "dostluk maçı" olacağını ifade eden Soyak, "böyle bir olayın iki ülke arasındaki ilişkilerde yeni bir sayfa açılmasına vesile olması" temennisinde bulundu.
"
Türkiye'nin davete olumlu yanıt vermesini beklediğini" tekrarlayan Soyak, "Bu bir şanstır, fırsatın değerlendirilmesi lazım" diye konuştu."Gül ve Sarkisyan gibi iki uzlaşıcı liderin devlet başkanı olmasının şans olduğunu" ifade eden Soyak, "sorunları bu iki lider de çözemezse kimsenin çözemeyeceğini" söyledi.Soyak, "davete ilişkin Ermenistan'daki genel havanın ise olumlu olduğunu" kaydetti.
"RİSK ALINMAMALI"
Eski Dışişleri Bakanlarından İlter Türkmen ise yaptığı kısa değerlendirmede, "Cumhurbaşkanı Gül'ün Ermenistan'a gideceğini sanmadığını" söyledi."Davetin samimi olup olmadığını ya da yeni bir açılım sağlayıp sağlamayacağını bilemediğini" belirten Türkmen, "diplomatik ilişkilerin olmadığı ve sınırın kapalı bulunduğu bir ülkeye gidilmesinin sorunların çözümüne yarar sağlayıp sağlamayacağının belirsiz olduğunu" kaydetti.
"Gül ve Sarkisyan'ın farklı platformlarda zaten görüştüklerini" hatırlatan Türkmen, "söz konusu davete gidilmesinin iki ülke arasında
yeni bir atmosfer yaratmayacağını" belirtti, ancak "Yine de yanılabilirim" ifadesini kullandı.
"Davete gidilmesinin
Türkiye için bir sempati doğurabileceği" görüşlerine de katılmayan Türkmen, "Ben olsam gitmem" diye konuştu.Maç sırasında çıkabilecek olayların da göz önünde bulundurulması gerektiğine işaret eden Türkmen, "böyle bir riskin alınmamasından yana olduğunu" ifade etti.
AA