'Kapatmaya toplum karşı'

AK Parti kapatılmasın" diyen Anayasa Mahkemesi Raportörü Osman Can, partilerin kapatılmalarını toplumun da istemediğini belirtti ve "Toplum dönüşüyor, Refah ve Fazilet kararlarından sonra yeni bir dönem başladı" dedi. Can, Anayasa Mahkemesi üyelerinin incelemeye başladığı raporunda, Türkiye'deki siyasi parti kapatma kararlarını mercek altına aldı. Bu bölümde toplumdaki "kapatma çare değil" anlayışını hukuki bir temele oturtan Can, bir siyasi partinin kapatılmasıyla kapatılmaması durumundaki sonuçların iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Can, siyasi partilerin varlık nedenlerinin düşünce yaratabilmek olduğunu ve bu yönde faaliyet gösterirken kapatılamayacaklarını kaydetti. Raporda, siyasi partilerin misyonları ve kendilerinden beklenenin de toplumdaki sorunlara çare arama olduğuna dikkat çekildi.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ
Can, siyasi partilerin kapatılmasını düzenleyen köklü anayasa değişikliklerinin Refah ve Fazilet kararlarından sonraya denk düştüğünü, bu kararlardan sonra "yeni bir dönem başladığını", toplumun da bu geçen sürede dönüştüğünü anlattı. Raporda, parti kapatmayı güçleştiren anayasa değişikliğinin 2001 yılında yapıldığı, bu tarihte Meclis'in toplumun farklı kesimlerini yansıtan siyasi partileri içinde barındırdığı belirtildi. Can, 2001'deki anayasa değişikliğinin, toplumun iradesiyle oluşan Meclis'in büyük çoğunluğunun oyunu alarak gerçekleştirildiğini, bunun da siyasi partilerin kapatılmasını toplumun da istemediğinin en önemli göstergesi ve bu iradenin yansıması olduğunu ifade etti. Raporun bu bölümünde, parti kapatmayı güçleştiren anayasa değişikliklerinin Meclis'teki oylama sonuçlarına da yer verildi. Raportör Can, Anayasa'nın 90'ıncı maddesinde yapılan ve temel hak ve özgürlükler alanında iç hukuk normları ile uluslararası sözleşmeler çelişirse, uluslararası hukuk kurallarının önceliğinin bulunduğunu içeren değişikliği de hatırlattı. Can, "Düşünce açıklanmasından dolayı parti kapatılmasının, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırılık oluşturacağını" yineledi. Raportör Can, toplumdaki "kapatma çare değil" anlayışını da hukuki bir temele oturtarak savundu. Can, bir siyasi partinin kapatılmasıyla kapatılmaması durumundaki sonuçların iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Raporda, Anayasa Mahkemesi'nin Hak ve Özgürlükler Partisi'nin (HAK-PAR) kapatılması istemiyle açılan davayı reddederken verdiği "barışçıl istek ve önerilerin kapatma nedeni olamayacağı" kararı hatırlatıldı.