*
Bu gayreti boşa mı çıkardınız? Biz bu badirelerin içinden geçip gelmişiz, çok provokasyon yaşamış, bedellerini ödemişiz ve şimdi de bunları fark edecek ve boşa çıkaracak kadar feraset sahibiyiz. Bu tutmaz. Bizim her çıkış yaptığımız ve yapmak noktasına geldiğimiz ortamda böyle şeyler devreye soktular. Ayrıca ben kendine özgüveni olan bir insanım. Devletin birtakım unsurları partimizin içinden bilgi almaya çalışırsa, yasa içinde kalarak bunu yapıyorsa, bundan rahatsızlık duymam. Eğer provokasyon amaçlı olarak partimize uzantı sokmak ve oluşturmak istiyorsa bunu tespit ettiğimiz zaman tavır alırız. Nitekim aldık da. Yasadışı amaç hissettiğimizde tedbirimizi alıyoruz.
*
Konuşmanızdan şunu çıkardım; Ergenekon, olayların içine BBP'yi de çekmek istedi. Siz fark ettiniz ve bunun önünü kestiniz. Yanlış mı? Bir yanlış okuma yoktur. Doğrudur. Bizi, partimizi bunun içine çekmek istediler ama benim bir tercihim var; demokratik hukuk devleti. Benim tercihim devletin üniter yapısının korunmasıdır, bireysel özgürlüklerdir.
*
Peki, siz bu tavrı almasaydınız ne olurdu? O zaman çok farklı şeyler olurdu. Sonuçta
Türkiye'nin demokratikleşmesine, kavgasız ve huzurlu bir döneme taşınmasına katkı sağladık. Milletimize hazırlanıp giydirilmek istenen Türk-Kürt, Alevi-Sünni çatışması tarzında yeni projelere en ciddi engeli biz teşkil ettik. Bunu tavrımızla, duruşumuzla, provoke edilmek istenen kitlelere karşı söylemlerimizle yaptık. Yoksa provoke edenler şuurludur, provokasyona uğrayan halk şuursuzdur. Provokasyonu yapanların teşhisi çok zordur. Provoke edilmiş halkın çılgınca ortaya dökülmesinden sonra yapacağınız hiçbir şey de kalmaz. Bu tür ciddi oyunları bozduğumuz kanaatindeyim.
Yayın tarihi: 14 Temmuz 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/07/14//haber,592F44E56AD64C0E85943D23E265B98F.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.