kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 13 Temmuz 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
İngiliz 'rock yıldızı' Aldous Snow.

Çıplak erkeğin komedisi

Yeşim TABAK
Aşkzede'nin kahramanı Peter, aşkı kaybettiği anda da kazandığı anda da seyirciyi anadan üryan karşılıyor. Peter'ın baştan çıkarabilmeye değil şefkate ihtiyacı olduğu için, açıkta bıraktığı sadece vücudunun orası burası değil. Peter'ın ruhu da dahil her yeri, bütün zaaflarıyla 'full aksesuar' meydanda..
Kaybetmişlik cenahından çıkma romantik gençlik komedilerinde, boşlukları doldurmanın favori malzemesi, daima meme olmuştur. İlle erotik bir manzara görünsün diye değil, daha da çok, 'meme zaafiyeti' komik bir saçmalığa dönüşsün diye. Kahramanları 30 yaş civarında olmasına rağmen gençlik filmciliğinden hiç uzak olmayan Aşkzede (Forgetting Sarah Marshall), durumu tersine çevirerek; çıplak kadın komedisinden ziyade çıplak erkeğin komedisini yapıyor. Aslına bakarsanız formülü tam da değiştiriyor değil. Tıpkı sayısız Amerikan sitcom'unda olduğu gibi, burada da kendini ruhen ve bedenen salmış adamın, adeta ilahi piyango eseri gelen, düşeş (seksi kadın) kısmeti gündemde.

HERHANGİ BİR ADAMIN İNTİKAMI
Filmin kahramanı Peter, aşkı kaybettiği anda da, kazandığı anda da seyirciyi anadan üryan karşılıyor. Peter'ın baştan çıkarabilmeye değil şefkate ihtiyacı olduğu için, açıkta bıraktığı sadece vücudunun orası burası değil; Peter'ın ruhu da dahil her yeri, bütün zaaflarıyla 'full aksesuar' meydanda ("Beni böyle sev, seveceksen..."). Aşkzede, seyirciyi türün 'kaybeden fantezileri'yle dolu sınırları adına ters köşeye yatıracak herhangi bir girişimde bulunmasa bile, gerçekçi saptamalara da giriyor. Dizi film müziği bestecisi Peter'ı terk eden beş yıllık kız arkadaşı / dizi yıldızı Sarah Marshall, bir noktada eski sevgilisinin suratına, evdeki leş takılma biçimiyle cazip olmaktan nasıl da uzaklaştığını söyleyiveriyor örneğin. Ya da filmin kendisi bize bir dizi Hawaii macerası klişesi sunarken, canı sıkkın bir Peter düğün dernek halindeki turistlere haykırıyor, "Hawaii'de evlenmek... Aman ne orijinal!" Aşkzede, vasat romantik komedilerin bir miktar yüksek IQ'lusu, veya son derece karikatürize tiplere gerçek duygular yüklemeye hevesli bir romantik komedi. Bu karikatürize tiplerin başında da, Sarah'nın yeni sevgilisi, İngiliz rock 'süper yıldız'ı Aldous Snow geliyor. Aldous komedilerde rock yıldızlarına çoğu kez reva görüldüğü üzere, fütursuzluğu takdire şayan fakat zekâsı su götüren bir karakter olarak sunuluyor önce. Gelgelelim, İngiliz aktör Russell Brand'in küstahlıktan kayıtsızlığa çarçabuk geçiş yapabilen acayip yüz ifadeleri sayesinde, Aldous neredeyse filmin en 'bilge' karakteri olmaya doğru ilerliyor. Bunu da sadece filtresiz, tamamen dümdüz yaklaşımıyla sağlıyor. ("Demo'mu vermiştim, dinledin mi?" diye soran garsona Aldous'un cevabı şu: "Dinleyecektim... Ama sonra kendi hayatımı yaşamaya devam ettim.") Aldous, bata çıka yolunu arayan faniler diyarında bir şımarık uzaylı; uyuşturucu almaksızın kafası kıyak gibi görünen, 'Hawaii'de bir İngiliz adam'. Peter'ın hikâyesi ise kadınları parmağında 'oynatacak türde avantajı' bulunmayan "herhangi bir adam"ın hayattan intikamı. Aşkzede, aşkta aşağılanmanın acımasız komedisi olmakla, kaybedenlerin umut ışığı olmak arasında itinayla gidip geliyor. Nihayetinde ise, aşk meşk söz konusu olunca kendin olmakla kendini aşmayı aynı anda becermek icap ettiği gibisinden bir yere varıyor. Yer yer komik, yer yer sıkıcı. Fakat bu haftanın filmleri Bir Çılgının İçinde'de Eddie Murphy'nin dişlerini seyretmeye veya Prens Kaspiyan'la 'seriyal film' yorgunluğuna düşmeye yeğdir.
Haberin fotoğrafları