XL Rahşan da seni öper Hıncal Abicim!

Hıncal Abi (O bana kardeşim demiş, sanırım artık abi diyebilirim) cumartesi günkü uçsuz bucaksız arazisinde, şatosunun tam kenarında benim fakirhanemde yazdığım yazıma cevap vermiş. Tatlı tatlı dokundurup, 'Öperim' diye bitirmiş. Annem de lise yıllarımda bana böyle notlar bırakırdı: "Formanı ortaya atma, makinedeki çamaşırı as, yıllık ödevini bitir, kasetlerini isim sırasına göre diz, bir daha benim bileziklerimi takma, basket topunu salonda bırakma, kardeşinin ödevlerine yardım et, gözlerinden öperim!" Hıncal Abi, 'Beşiktaş'ta kazık eziyeti' yazıma hafiften sinirlenmiş. "Senin çalıştığın gazeten trafiği tıkarken ve ben bunları yazarken, sen niye iki satır destek vermedin" diyor. Sonra da "Yazdığın ana caddelerin sorumlusu CHP'li İsmail Ünal değil, Ak Parti'li Kadir Topbaş'dır" diyor. Hıncal Abicim, benim iki oda bir salon otopark manzaralı köşem; senin 4 odalı, ebeveyn banyolu, boğaz manzaralı ve bir de teraslı köşen kadar cömert imkanlar sunmuyor bana. Dükkanı haftada iki kez açıyorum ve zaten onlarca konuyu elerken akla karayı seçiyorum. Senin o günlerde benim mütevazı omuz desteğime ihtiyacın olduğunu hissetsem, bulaşığı çamaşırı bırakır koşardım yardımına. İkinci fikrine gelince; öncelikle hizmetin parti vurgusu taşıması gerektiğine inanmıyorum. Hizmetin partisi martisi olmaz. Ben ara sokaklardan bahsediyorum Hıncal Abicim. Sen en son ne zaman bir otomobili kendin park ettin? Ya da otoparksız bir evde oturmayalı kaç yıl oldu? Ara sokaklarda "Hanfendü, aracını tükkanın önünden çek yoksa cizerük, koskoca kukayı görmüyon mu?" diyen adamlarla tartıştın? Ya da sokaklardaki kısacık, karanlıkta görünmeyen kazıklara minibüsünün tamponunu, kapısını çizdirdin? Benim ana caddelerle bir derdim yok. Zaten İsmail Ünal senin gibi düşünmemiş. "Topbaş'ın görevi ben ne yapayım" dememiş. Yazım çıktığı gün aradı. 15 gün önce zabıtalara özel emir vermiş, büyük temizlik başlıyormuş. Hatta başkanla otomobile bineceğiz ve tek tek gezeceğiz sokakları, gerçekten hizmet var mı diye. İstersen katılırsın bize. Sonra da birlikte otomobili sahile park edip Dolmabahçe'de kallavi birer kahve içeriz... XL Rahşan da sevgi ve saygıyla ellerinden öper Hıncal Abicim!