Berrak'la İsmail arasında bir halt yok!

Vah yavrum, vah Berrak'ım diye izledim görüntüleri... Habere göre Berrak Tüzünataç; Cihangir'de İsmail Hacıoğlu ile baş başa yemek yemiş sonra da mekan çıkışında kendisiyle görüntülenmemek için oradan kaçan İsmail'in ardından otomobilleri tekmeleyip "Bana bunu nasıl yaparsın!" diye bağırmıştı. Ve bir kadın olarak, İsmail'den nefret ettim. Hele pazar günü "Berrak ile aramda hiçbir şey yok" açıklamaları ise bıçak gibi saplandı! "Amma da kişiliksiz bir adammış. Kardeşim madem Berrak ile görüşmek istemiyorsun o zaman Cihangir'de ne işin var" dedim ve kendi kendimi daha da gaza getirerek "Hayvan" diye de ekledim. Sonra haber o kadar büyüdü ki Star Haber'de bile çıktı. Pazar günü dayanamadım Berrak'ı aradım. Telefonu korkunç bir sesle açtı. "Höh, ne var!" der gibiydi. Daha da sarsıldım. "Vah anam, kız bitmiş yahu..." diye geçirdim içimden. Sakinleştirmeye çalışıp, "Berrakcığım değmez bi'tanem" filan demeye çalışırken kahkahalarla gülmeye başladı. İçimden "Çaktırmadan bir ambulans mı göndersem evine acaba?" diye düşünürken anlatmaya başladı. Meğerse o gece İsmail ile değil, içinde Serdar Akar'ların da bulunduğu kalabalık bir ekiple yemek yemiş. İsmail ise bir başka yönetmen ile yeni film görüşmeleri için oradaymış. Çıkarken de yanındaki kız arkadaşı kameraları görüp birden kaybolunca delirmiş. Çünkü bu arkadaşı iki gece önce bir mekanda yine aynısını yapıp, Berrak'ı tek başına bırakmış. Kendisini izleyen kameralar ışıklarını yakmadıkları için de anlamamış peşinde bir ordu olduğunu... Sonra oradaki arkadaşlara anlatmaya çalışmış ama hikaye artık yazılmış bir kere... İki gündür de olanı biteni telefona arkadaşlarına anlatmaktan dilinde tüy bitmiş. Bunları dinleyince İsmail Hacıoğlu'nun tüm davranışları anlam kazandı. Çocuk sadece doğruları söyleyip durmuş. Hayvan filan da değilmiş... Üzgünüm İsmail ama magazinci arkadaşlar hikayeyi şahane yazmış. Görüntüler de cuk oturmuş. Valla bu olaydan sağlam bir komedi bile çıkar!