Darbeye 'Dur' de

Darbeye karşı hayır, yürüyüşüne ben de katıldım Kimimizin elinde "Yeter söz milletindir" amblemini temsil eden beyaz eldivenler vardı. Kimimiz, "Darbeye karşı ses çıkart " yazan pankartı taşıyordu. Tünel'den Galatasaray'a yürüdük "Öz...öz...özgürlük ... ", "Darbeleri biz durdurabiliriz" diye bağırarak. Solcusu, sağcısı, başı açık, başı kapalı herkes, tehdit altındaki demokratik rejimi korumak için birleşebileceğini gösterdi. Andıçlara, lahikalara, e-muhtıralara, y-muhtıralara, Ergenekonlara karşı suskun kalmamak üzere ilk adım Tünel'de atıldı. Tünel'den Galatasaray'a binlerce kişi darbelere karşı tepkisini dile getirdi. Vesayet rejimine tepki duyanlar bir aradaydı Özetle demek istediler ki "Demokrasiyi de, laik cumhuriyeti de biz koruyabiliriz. Farklı gerekçeler altında rejime el koydunuz ve bu ülkenin insanlarına kıydınız. Artık yeter... Söz milletin. "
Böylece 14 Mayıs'ta bir beyaz devrime öncü olan Demokrat Parti'nin sloganı, 58 yıl sonra, en uzun ve en beyaz günde, 21 Haziran'da, darbelere karşı yeni bir ufuk açıyordu.

Bu arada bir düzeltme yapmak isterim: Sabah gazetesi, yürüyüşü organize eden "Genç siviller" için "muhafazakâr" diye yazmış. Oysa, bu genç arkadaşlar "liberal." Bir ara, Taraf gazetesi için de "dinci" sıfatını kullananlar çıkmıştı. Böylece, Ahmet Altan, Neşe Düzel, Alper Görmüş, Yasemin Çongar, bir gecede "dinci" oluvermişti. Bu durum, benim, Fazilet içinde laiklik karşıtı odağın başı gösterilmeme benziyor. Andıççı ve lahikacı arkadaşlar, liberal kişilerin veya sosyalistlerin, "dinci" dedikleri insanlarla birlikte hareket etmesini hiç sevmez de... Hatırlatalım: Genç Siviller, tepkilerini mizahi bir üslupla ortaya koyan, liberal bir sivil toplum örgütü. "Genç Subaylara" karşı Genç Siviller ismini aldılar. Postala karşı "converse" (lastik pabuç) kullanıyorlar.